İthaf edildi: hesapmakinesi93 bazlama_cenneti_
Levi'ın yanına gelmişken "Geçsenize içeri." diyip kapıyı sonuna kadar açtım.
"Aslında biz gitsek daha iyi olur. Şimdiye ortalık karışmıştır."
Zaten asılmış suratım Erwin'in söyledikleriyle daha da asılırken mutsuzca baktım Hange'ye. "E görüşürüz o zaman sonra."
Kafasıyla ciddi bir şekilde onaylayıp "Görüşürüz." demişti kapının ağzından çekilip ablam ve Erwin'e yol verirken.
"Beril yarın sende gelirsin, babam hakkında kararın çok gecikeceğini sanmıyorum."
Abime bakıp kafamı salladım. "Geleceğim zaten. Bu anı kaçıramam, madem bir şey yaptım, hayatımda bir kez olsun cesur davrandım. Arkasında duracağım."
"Bu arada ben son kez de olsa babamla görüşme taleb edeceğim Kraliçeden. Gelir misiniz bilmiyorum ama ne olursa olsun o bizim babamız ve son bir konuşmayı nasıl bir baba olursa olsun hakeder. En azından ben öyle düşünüyorum."
"Ben gelirim." Diyip hiç beklemediğim bir şekilde boyun eğen abime şokla baktım "Bende." diye eklerken. Yok yok ben kafayı filan yemiştim değil mi? Abimin babamın infazını böylece kabul edeceği aklımın ucundan bile geçmezdi. Açıkçası ondan şüphelenmiyor da değildim, bunca şey feda etmişken onun bir şeyleri mahvedebilecek olması içime bir korku hissi yayıyordu.
Arkasını dönüp ilerlemeye başlarlarlarken dayanamayıp seslendim. "Erwin, Hange. Üzgünüm abi ama gözünüzü abimin üstünden ayırmayın. Onun bunu o kadar kolay kabul etmesi olacak iş değil."
"Merak etme." Diyen Hange'ye kuşkuyla kaydı çatılan bakışlarım. Eliyle sert bir şekilde omzuna geçirmiş "O konuyla ben ilgilendim."
"Ha?" Diyip boş boş bakındım garip bir hava oluşan ortamda.
"Babanı nasıl yakaladık sanıyorsun? Abin emri duyduktan sonra kendisi buldu babanı." Ağzım daha da açıldı hayretten.
"Oi, bakma öyle. Tamam, kabul ediyorum odunun ve duygususun tekiyim ama kendi kardeşimin canını yakabilecek kadar ileriye gidebilen bir adamın arkasında duramam artık. Eskiden bir amacım yoktu ama o bebek varoldukça bana neden yaşadığımı hatırlatıyor."
"Nedenmiş?" Diyip sordum sakince.
"Kendi yaşadıklarımızı yaşatmadan daha güzel bir gelecek yaratmak bizim elimizde. Hayat devam ediyor ve o adamın yanında olduğum sürece benim çocuğum da benim yaşadıklarımın aynısını yaşayacaktı. Buna izin veremezdim."
Suratımda hafif bir gülümseme oluştu. "Kızmadın mı yani bana?"
"Sen doğruyu yaptın. Hep bizden aptal ve güçsüz olduğunu düşündün ama hepimizden çok yürek sende varmış meğerse. İçten içe hepimiz doğru olanın bu olduğunu biliyorduk." Kafasını hafifçe salladı 'değil mi?' dercesine. Gülümsemem artarken bende aynı şekilde salladım başımı. "Yarın görüşürüz Levi."
"Ah, evet."
Kapıyı çekip içeri girdim ve Levi'ın peşinden gidip masayı toparlamaya başladım. "Oi, sen bırak."
"Saçmalama bu kadarını yapabilirim."
"Seninle bir anlaşma yapalım mı?"
Kafamı sete bıraktığım tabaklardan kaldırıp boş boş baktım yüzüne. "Ha?"
"Diyorum ki ikimizin de hoşlanmadığı şeyler var ama eğer anlaşırsak daha düzgün bir hayat kurabiliriz kendimize."
"Nasıl yani?" Diyip arkama dönerken popomu sete yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DADDY İSSUES - LEVİ ACKERMAN +18 |Tamamlandı|
Fiksi PenggemarO, kanla dans eden lanet olası bir temizlik hastası bücürdü. Bense pasaklı hiperaktif bir deli. Bu savaşı kim kazanır bilmiyordum ama onunla verdiğim savaştan haberi olduğunu hiç sanmıyorum. ● OKUYUCU OLARAK DÜŞÜNEBİLİRSİNİZ ● EDEBİ BİR YANI YOK...