Yeni bir güne uyandım. Ev her zaman ki gibi sessizdi. Ve eskisi kadar üzmüyor beni. Karnımdan sesler geliyo daha fazla oturmamalıyım sanırım.
Aşağı iner inmez kapı çaldı. Kapıyı açtığımda her zamanki gibi karşımda Dylani gördüm ama her seferinde aynı heyecanı yaşıyorum.
"Günaydın hoşgeldin sevgilim" heyecanla konuştum ve heyecandan kapıda bekliyordum. Tanrım bu çocuk her geçen gün yakışıklı oluyordu
"Günaydın bebeğim de kapıda kaldım sanki" sesinde alay vardı ve tanrım o bile çok güzeldi sanırım bu adamı çok seviyorum.
"Özür dilerim gel içeri hemen" kolundan tutup içeri çektim ve içeri girer girmez dudaklarına yapıştım başta şaşırsada sonradan karşılık vermeye başladı.
"İyi misin sevgilim" hiç böyle birşey yapmadığım için şaşırdı galiba
"İyiyim sadece seni çok sevdiğimi fark ettim ve öpmek istedim" bunu hala gözlerine bakarak söyleyemedim ve sanırım utancımdan söyleyemeyeceğim sadece omega olduğum için değil uyandığım içinde söyleyemiyorum
"Bende seni çok seviyorum sevgilim hem bak sana sürpriz getirdim" hem sözlerinden hemde hediye aldığını duyunca gözlerimin patladığına yemin ederim ona baktığımda onunda gözlerinin parladığını gördüm.
"Sevgilim ne gerek vardı gel oturalım" kolundan çekiştirip koltuğa oturttum bende yanına oturdum. Oturduktan sonra elime bir kutu verdi kutu bile çok güzeldi kutuyu açtığımda ağzım açık kaldı çekindiğimiz bir fotoğrafı kolye yapmıştı altında da resmimiz vardı gözlerim dolu bir şekilde kolyeyi elime aldım çok güzeldi bu Dylana baktığımda onunda gözlerinin dolu olduğunu gördüm ama kaşlarımı çatmadan edemedim çünkü ben omega olarak çok ağlardım ama o bir alfaydı ağlamazdı
"Dyl sevgilim iyi misin?"
"İyiyim küçük prensesim" bunu derken kollarını belime sarmıştı ardından saçlarımı öpmeye başladı"Sevgilim aynı kolyeden bende de var ölsem bile onu çıkartmam" ardından elimdeki kolyeyi bana taktık kaşlarım hala çatıktı çünkü Dylanı ilk defa böyle görüyordum birbirimize hediyeler alırdık ben her zaman ağlardım Dylan bana bakarak gülümserdi sonra güldürmeye çalışırdı ama hiç ağlamazdı.
"Sevgilim iyi olduğuna emin misin?"
"Sevgilim eğer ben ölürsem asla kalbini kapatma beni asla unutma ama asla başkasına aşık olmaktan korkma" bu sözleri beni iyice germişti
"Asla unutmam dyl insan eşini unutur mu hiç hem ben sana aşığım başka kimseye gerek yok"
Ardından dyl bana gene sarıldı göz yaşlarını ve öpücüklerini kafamın üzerinde hissediyordum ama çok gergindim neden böyle söylüyordu."Seni çok seviyorum sevgilim her zaman sevicem"
"Bende seni sevgilim aldığım son nefese kadar seni sevicem" Dylanın bu sözünden sonra dışarıdan büyük bir gürültü geldi çığlık atarak Dylana daha fazla sarıldım.Dyl hemen oturduğu yerden kalktı.
"Sevgilim arka kapıdan çık hemen"
"Sen gelmeyecek misin" hala onu bırakmadım nasıl bırakırdım dışarıdan bağırma ve uluma sesleri geliyordu.
"Sevgilim sen git ben arkandan gelicem hemen çık"
Dylanla önce kollarımız ayrıldı sonra ellerimiz ama gözlerim hala gözlerindeydi sözünü dinlemek zorundaydım o benim alfamdıArdından koşarak çıktım
"Seni çok seviyorum sevgilim" dedim onunda arkamdan fısıltısını duydum
"Bende seni seviyorum okyanusun"Göz yaşları içinde koşmaya başladım arkama baktığımda kapıdan çıkmış olduğunu gördüm bende daha hızlı koşmaya başladım. Arkamdan bir uluma sesi geldi uluma sesleri geliyordu ama bu ses daha yakından geliyordu daha hızlı koşmaya başladım arkama döndüğümde kahverengi kürklü ve kırmızı gözlü bir alfa gördüm ki bakmasam bile kokusundan alfa olduğunu anlamak zor değildi. İnsan formunda koşmaya devam edersem beni yakalaması uzun sürmezdi bende zıplayarak kurt formuna girdim artık daha hızlı koşuyordum ama alfaya göre yavaştım.
"Daha fazla koşma küçük omega seni her türlü yakalayacağım" bu sözleri titrememe neden olmuştu içimdeki omega çığlık çığlığa bağırıyordu çünkü kurt alfa sesiyle konuşuyordu. Daha hızlı koşmaya çalıştım ama alfaya karşı çok hızlı değildim.
Bir süre böyle koştuk ama dediği gibi fazla şansım yoktu arkamdaki alfa kurt üzerime atladı artık kendi sürümde bile değildim beni burda mühürlese kimsenin umrunda olmazdı.
Debelenmeye başladım ama alfaya karşı şansım yoktu.
"Sakin ol küçük omega sadece seni öldürücem cehennemde diğer kurtlara selam söyle" bu lafından sonra boynumu ısırdı boynumdan aşağıya kanın süzüldüğünü hissediyordum zaten çok geçmeden gözlerim kapanmıştı.
----------------------------
Harry
Zaynle beraber avlanmaya ormana çıkacaktık. Liam ve Niall evde bizi bekleyeceklerdi. Zaynle beraber kıyafetlerimizi çıkarttık ve kurt formuna dönüşerek ormanda hızla koşmaya başladık. İkimiz birlikte iki tane geyik gördük birbirimize baktık ve anında hızla koşmaya başladık o sırada burnuma bir koku geldi koku çok güzeldi ama kokusundan daha baskın gir koku vardı: kan
Zaynde kokuyu almıştı sanırım ve bana baktı aynı anda kan kokusuna doğru gittik ilerde beyaz bir kurt kan içinde yatıyordu kan boğazından geliyordu ve hareketsiz bir şekilde baygın bir şekilde yatıyordu baygın dememin nedeni hala kalp atış sesini duymamdı ama çok yavaştı neredeyse duracak kadar yavaş.
Zayn insan formuna girerek koşarak omegaya doğru gitti. Kucağına aldı ve kulağını karnına yasladı.
"Harry kalbi çok yavaş atıyor hemen şifacıya gitmeliyiz"
Hemen başımı salladım Zayn omegayı dikkatli bir şekilde sırtıma koydu Zaynde kurt formuna girer girmez şifacıya doğru koştum.Şifacının önüne geldiğimizde Zayn insan formuna girerek omegayı sırtımdan aldı ve içeri girdi bende insan formuna girerek kapı girişinin ordan iki tane battaniye aldım bir tanesini belime sardım ve içeri girdim şifacı ve Zayn omeganın başındaydı zayne battaniyeyi verdim ve oda beline sardı omegaya baktığımda hala kurt formundaydı.
"Harry, Zayn dışarı"
Şifacının sözünü dinleyerek dışarı çıktık."Sence ne olmuş olabilir?"
"Bilmiyorum Zee"
"Uyandığında sorarız tabi konuşabilirse"Kısa bir bekleyişten sonra şifacı dışarı çıktı
"Bir kurt yapmış boğazındaki yarayı"
Zaynle birbirimize şaşkınlıkla baktık çünkü bir kurt bir kurtu öldürmezdi"Ama omega saldırı sırasında fazla hareket etmediği için fazla zarar almamış"
"İçeri girebilir miyiz?"
"Tabi girin bende size kıyafet getireyim"
Başımızı sallayarak içeri girdik. İçeride kan kokusunun yanında tatlı bir gül kokusu vardı koku az olmasına rağmen basım dönmüştü. Sedyeye baktığımda küçük bir oğlan vardı. Perçemleri alnına dökülmüştü,küçük burnu ve ince pembe bir dudağı vardı."Alfa" diyerek konuşmuştu zaynle birbirimize baktık şaşkınlıkla.
Ardından küçük omega gözlerini açmıştı gözlerine baktığımda bir çift okyanusla karşılaştım gözleri insanı boğacak türdendi. Oturmaya yeltendi bizde zaynle yardımcı olarak oturmasına yardım ettik.
"Siz kimsiniz,neredeyim ben?"
"Seni ormanda yaralı bulduk sen söyle bizim bölgemizde ne yapıyordun?"Aklıma bir şey gelmiş gibi duvara baktı ve gözleri doldu. Onun halini gördükten sonra zaynle şaşkınlıkla ona bakıyorduk.
"B-ben ka-kaçıyord-dum e-evdeyk-ken dışarıd-dan patlama s-sesi geldi se-sevgilim b-beni arka kapıd-dan o-ormana g-gönderdi a-arkamda kahverengi kürklü bir a-alfa vardı s-sonra üzerime a-atladı sonra ha-hatırlamıyorum"
Bize ağlayarak hıçkıra hıçkıra anlattı
"Hangi sürüdensin?"
"G-golden lütfen beni sürüme geri götürün lütfen"Derin nefes alarak zayne baktım kafasını salladı
"Tamam seni sürüne geri götüreceğiz"
İlk yazdığım bir fic çok heyecanliyim nasıl birşey yapicam hiçbir fikrim yok ama güzel olucak umarım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INEFFABLE|LARRY✓
WerewolfLouis ve Harry Louis acı içindeyken zor zamanlarında yanında olan sinir hastası bir alfayla birlikte Alfa/Harry Omega/Louis