INEFFABLE|LARRY✓

20

Harry Louisin kolunu tutup koşarak uzaklaşmaya başladı ama aklına gelen birşeyle yerinde durdu. Taylora evin nerede olduğunu sormamıştı. Louis ise hala şaşkınlığını üzerinden atamamıştı ve etrafında olan hiçbir şeye kafasını veremiyordu.

"Louis burada dur sakin bir yere ayrılma"

Louis sonunda kendine geldiğinde Harry'den kolunu çekti ve dik dik bakmaya başladı.

"Neden"

"Çünkü seninle bir yere gidicez kimse bizi rahatsız edemicek bebeğim merak etme"

"Seninle gelip gelmek istemediğimi sordun mu acaba?"

Harry hayal kırıklığı içinde Louise bakmaya başladı. Onunla gelmek istemeyeceği hiç aklına gelmemişti.

"Gelmek istiyor musun?"

Louis kendi içinde küçük bir savaşa girdi. Gitmek istiyor muydu evet ama ya gene bırakırsa,tekrar yüz üstü bırakılmak istemiyordu. Karşısındaki yeşil gözlü alfanın gözlerine baktı. Gözlerinde huzur vardı yemyeşil bir ormana çekiyordu ormandan buram buram huzur akıyordu. Gözlerinde pişmanlık ve hayal kırıklığı vardı. Louis biraz daha düşündüğünde kararını verdi.

"İstiyorum"

Alfanın yüzünde gözle görülür bir şekilde rahatlama olduve öyle ki heyecanla omegaya sarıldı. Tek eli belinde diğer eli ise saçlarındaydı. Yüzünü ise boynuna gömmüş mühür noktasından gelen gül kokusunu içine çekiyordu. Boynundan ayrılmadan önce mühür noktasına bir öpücük kondurdu ve geri çekildi.

"Omegam sen burada bekle ben evin nerede olduğunu öğrenip hemen gelicem"

Louis heyecanla başını salladı. Alfa yüzündeki kocaman gülümsemeyle sürü evine koşmaya başladı. Louis arkasından gülümseyerek bakıyordu. Harry koşarken arada bir buraya bakıyor ve yere düşme tehlikesi geçiriyordu.

"Şapşal alfa"

"Şapşal değil salak alfa"

Louis gelen sese hemen arkasını döndü. Nick karşısında bütün iğrençliğiyle duruyordu. Adımlarını Louise yönelterek yürümeye başladı. Nick her adım attığında Louiste geriye doğru bir adım atıyordu. Louisin sırtı ağaca değdiğinde gözlerini sımsıkı yumdu. Nick Louisin dibine kadar girdi ve nefesini mühür noktasına üfledi.

"Seni burada mühürlesem mi ha? Sürü tarafından zaten sevilmiyorsun kimse seni kurtarmaya da gelmez hayatın bok olur öyle de ölür gidersin"

Nick iğrenç kahkahalarını ormanın derinliklerine doğru gönderdi. Elini Louisin çenesine getirdi ve sıkı sıkı tuttu. Louis gözünü açmayınca kafasını ağaca vurdu. Louis inleyerek gözlerini açtı. Nick hala yüzündeki gülümsemeyle Louise bakıyordu.

"Çok zavallısın Louis"

Nick yüzünü daha yeni Harrynin kokladığı yere getirdi ve dudaklarını bastırdı. Emiyor,yalıyor ve öpüyordu. Kasıklarını da omegaya sürtüyordu. Louis daha fazla dayanamadı ve bağırdı.

"HARRY!"

Louisin sesi bütün ormanda yankılandı. Nickte Louisin bağırmasıyla Louisi ters çevirdi ve pantolonunu indirdi. Louisinde pantolonunu indirdi ve kendisini Louise dayadı.

"Louis!"

Louis Harrynin sesini duymasıyla yüzünü sağa döndürdü. Harrynin gözü yüzü her yeri  kıpkırmızı olmuştu. Nick Louisin kollarını arkada birleştirmiş koluyla tutuyordu. Diğer koluyla da boğazını tutuyordu. Nickin bir anda içine girmesiyle Louis kocaman bir inilti koydu.