ben'i yok etmek

574 59 41
                                    

"Ben fedakarlık yaptığımı sanmışdım. Adımı ve dinimi verip aşk için savaşırım sanmışdım. Ama o beni benden aldı. Ava'yı yok ettim Havva doğdu."

Madam Ava yahudi bir ailenin tek kızıydı. Babasının işleri dolayısıyla çocukluğunda ülke ülke gezmiş son durağı ise türkiye olmuşdu. Gençliğinde istanbulda müslüman bir adama aşık olmuş ve aşkı için din değiştirmişdi. Bir faniye olan sevdasından müslüman olsa da sonrada ALLAH aşkının dünyevi sevdalardan daha büyük olduğunu görmüş ve islamı daha çok benimsemişdi. Ava eşi Adem bey için istanbuldan ağrıya taşınmıştı. Bu büyük bir aşk ile başlayıp Adem beyin ölümüyle sonsuz olan evlilikden iki evlatları oldu. Kızları Menesa ve oğulları Zeyd.

Kadın ellerini genç kızın yüzünden çekerek dizlerine koydu.

-Yani kızım aşk beni yok edip biz olmakdır.
Adem'in aşk'ı bana ALLAH'ın aşk'ını buldurdu
Seninde seni yok edeceğin gün gelecek inşAllah

Genç kızın yanakları kızardı.
Yengesinin sözleri onu utandırmışdı.
Kadın genç kıza güler yüzle;

-Utanmak'da pek yakışdı, dedi.

Beraber gülüşmeye başladılar.
Çalınan kapının sesiyle gülüşmeler son buldu.
Havva ayağa kalkarak kapıya yöneldi.
Genç kız kadının ardından seslendi.

-Ben açsaydım

-sen yorgunsun, ben açarım

-Peki

Havva salona iki dakika sonra döndüğün'de yanında genç bir kız vardı.
Bu kız orta boylardaydı ve fitdi.
Kahve rengi gözleri, ufak bir burnu, ince dudakları, yuvarlak yüz hatları vardı.
Omuzuna kadar uzanan kahve rengi saçlarını omuzlarında salık bırakmışdı.
Üstünde ise beyaz bir pantolon, siyah bir bluz ve deri ceket vardı.

Koltukda oturmaya devam eden kız gelen kişiye selam verdi.

-Hoşgeldin Menesa

-Hoşbuldum Belçin

Menesa Belçin'in yanına oturdu.
Kardeş gibi büyüdüğü kızın durgunluğunu hemen fark etmişdi.

-Belçin durgun görünüyorsun neyin var?

Belçin iç geçirerek cevap verdi.

-aklım bir hastam'da kaldı

-Neyi varmış ki hastanın ?

-bilmiyorum, dedi.

Yengesinin yüzüne bakarak konuşmaına devam etti.

-Piraye kim bilmek istiyorum

Menesa;

-sır küpü gibisin, diyerek salondan ayrıldı.

Havva ise akşam yemeğini hazırlamak için Belçin'i salonda yalnız bırakdı.

Belçin ağrılı bir ailenin dört çocuğundan biriydi.
İki abisi birde ablası vardı. Adem amcası vefat edince yengesi Havva çocuklarıyla beraber istanbul'a taşınmışdı. Belçin ise üniversite eğitimi için anne gibi gördüğü yengesinin yanına taşınmış okul bitince'de bir hastanede işi'e girmişdi.
Doktor olarak görev yapmaya başlamışdı.
Bir çok talibi olsa'da babası kızının rızası olmadan evlenmesini istemiyordu.

Belçin ayaklanarak odasına geçdi.
Dört odalı bu büyük evde yengesi kızı gibi gördüğü Belçin'e büyük bir oda vermişdi.

Tek kişilik rahat bir yatak odanın orta kısmında dururken yatağın iki yanında beyaz komidinler vardı. Odanın sağında büyük bir gardrop dururken sol tarafda komidinlere takım bir çalışma masası vardı.
Yatağın karşısında manzara resimlerinden oluşan tablolar asılıyken tabloların altında üç rafdan oluşan büyükce bir kitaplık konumlandırılmışdı.
Yerde ise büyük beyaz bir halı vardı.

PİRAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin