-Ahme Akif'i affetmeyi hiç düşündünüz mü?
-Ben onu affettim
Belçin şaşkın bakışlar ile yaşlı kadın'a bakıyordu.
-Nasıl? Ne zaman?
-İsyan'ı bıraktığım gün affettim. O'da acı çekiyordu ama ona dönmeye yüreğim dayanmazdım.
Kefem'de bebeğimin özlemi vardı yanına Akif'in özlemini de bıraktım.-sizi ona götürebilir miyim?
Nesrin sirirle atıldı.
-Hayır
Yaşlı adam belçin'e döndü.
-Neden beni götürmek istiyorsun?
-Ahmed bey çok hasta özlem ile geçen yıllar ona hastalığını armağan bırakmış. Dilerim ki ölürken uğruna ömrünü feda edebilecek kadar sevdiği çimen gözlerinizi görsün
Yaşlı kadın genç kızın çimen gözlerine baktı.
Gençliğini anımsamıştı.-Geleceğim
-Ama abla o adam senden yıllarını aldı
-Yıllarımı ben verdim. Acımı akif'in ellerini tutarak hafifletebilirdim ama ben buna izin vermedim
-peki git ama Akif seni götürsün
Menesa ve belçin aynı anda konuştular.
-Ne?
Nesrin kızlara cevap verdi.
-Akif benim oğlum
-Akif bey'i sevmezken neden oğlunuza onun adını verdiniz?
-Ablam istedi
Nesrin oğlunu arayarak çağırdı.
Belçin çekinerek yaşlı kadın'a sorusunu yöneltti.
-evde yaşananları anlatır mısınız?
Yaşlı kadın ciğerlerine derin bir nefes daha aldı.
-O günde gözlerimi karamsarlıkla açmıştım.
Akif'in hali beni çok üzüyordu. Beni artık sevmediğini düşünüyordum. Tek dayanağım bedenimde hayat bulan kızımdı, dedi elini boş olan karnına götürerek.-Karnımın izin verdiği kadarıyla işlerimi yapıyordum. Birden kapı çaldı. Akif'in geldiğini sandım ve pencereden bakmadan kapıyı açtım açmaz olaydım. Kapınin ardında izbandut gibi adamlar vardı. Bir çoğunu tanımıştım. Eve gelerek Akif ile konuşan adamlardı. Kapıyı kapatmaya yeltendim ama güç yetiremedim. Içeri girerek tüm odaları aradılar. Akif'i arıyorlardı.
-Kocan nerede?
-Biliyorum
-Söyle yoksa seni de bebeğini de öldürürüm
Yemin ederim kendi canım için zerre korkmadım.
Bebeğime zarar vermesinden korktum. Ellerimi karnıma siper ettim.
O pis adam omuzlarımdan tutarak beni salladı.-Konuş, dedi.
-Bilmiyorum
Yalan söylemiyordum.
Akif'in nerede olduğunu bilmiyordum.-Kimse benimle oyun oynayamaz, diyerek bağırdı.
Omuzlarımı o kadar sıkıyordu ki morarmaya başlamışdı. Beni bıraktığın da sendeleyerek yere düştüm.
İnsan demeye bin şahit ister yaratık iğrenç gülüşüyle tepemde dikilmişti.Ellerimi karnıma siper ediyordum.
Ne olursa olsun bebeğimi korumalıydım ama koruyamadım. Adam baldırıma bir tekme geçirdi.
Karnıma gelmeyecek her tekmeye hazırdım.
Bir tekme daha attığın'da ağzımdan küçük bir inilti kaçtı.-Ahh
Zevk almıştı. Bir tekme daha attı.
Kalkmaya çalıştım ama izin vermedi.
Bir sonra ki tekmeyi karnıma attı.
Dik durmaya çalışan tarafımı yok ettim.
Bebeğim için yalvarmaya hazırdı.-Yalvarırım bebeğime zarar verme
Bu yaptığım hoşuna gitmiş olacak ki karnıma bir tekme daha attı ama bu tekme diğerlerinden farklıydı. İnlemeye başladım. Göümden yaşlar yağmur misali akmaya başlamıştı.
Bir tekme daha yedim. Yerde iki büklüm yatıyordum. Bir sıcaklık hissettim. Kan geldi.
O kadar çok korktum ki ne yapacağımı bilmiyordum. Bir tekme daha yediğim de bilincimi kaybettim. Sonrasını biliyorsunuzdur.Kapı'nın sesi ile gözler kapıya çevrildi.
Nesrin'in açtığı kapıdan yirmili yaşlarında bir genç girdi.-En küçük oğlum Arif
Menesa ve Belçin de ayağa kalktı.
Belçin gö temasından çekinirken menesa'nın gözleri adamın üzerindeydi.-Ben Belçin
-Bende Menesa
Gencin uzattığı el havada kalmıştı.
Belçin namahrem bir erkekle tokalaşmazdı Menesa ise tokalaştığı taktirde Belçin tarafından gözlerinin oyulacağını bildiği için elini uzatmadı.Genç havada kalan elini geri çekerek piraye'ye baktı.
-Teyze annem istanbula gideceğimizi söyledi doğru mu?
-Evet Akif'im
Belçin piraye'ye bakakalmıştı.
Ne de güzel Akif'im demişti.
Adı dudaklarından inmesin diye yiğenine ismini vermişti.Piraye belçin'e elini uzattı.
-Doktor kızım kaldır beni
Ahmed bey gibi Piraye'de Belçin'e doktor kızım demişti. Bu küçük benzetmeler Belçin'i mutlu ediyordu.
Piraye belçin'in yardımı ile kalkarak odasına gitti.
Belçin bavul hazırlamaya gittiğini düşünmüştü ama piraye odadan eli boş döndü.-hadi gidelim
-Ben üç kişilik bilet aldım Akif bey siz nasıl geleceksiniz?
-ben bilet bulabilirim
Belçin piraye'nin koluna girdi ve onu Akif'in arabasına bindirdi.
Yolculuk başlarken belçin meraklı gözlerini pirayeden ayırmıyordu. Piraye genç kızın soracak bir sorusu olduğunu bakışlarından anlamışdı.
-Melül melül bakma sor
-Afedersiniz ama neden odadan eli boş döndünüz? Orada kullanmak için eşya alacağınızı sandım.
Dönene kadar ne yapacaksınız?-ben dönmemek üzere gidiyorum
Ne? Nasıl? Yorum yapın da gıymetli okurlarım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİRAYE
Spiritual-beni bırakma şiir yüreklim Kadın'ın gözlerinden bir damla yaş firar etti. Bir damla göz yaşı özgürlüğünü ispat etmişdi. Şehir sanki sessizlik adına yemin etmişti. Çıt dahi çıkmıyordu. Sokak lambalarının yaydığı ışık genç adam'ın yüzüne düşüyordu. ...