Ettim

261 36 29
                                    

Genç kız okuduğu mısraların her kelimesine vurulmuşdu.
Uzun uzun baktı satırlara.
Bakmaya doyamıyordu.
Mektup'u narin elleri arasında dikkatle tutuyordu.
Kırılacak bir eşyaymışcasına özen gösteriyordu.
Yatağı'nın yanına giderek diz çöktü.
Yatağın altında bir kutu çıkardı.
Orta boylarda, ahşap ve küçük işlemeleri olan bir kutuydu.
Kutuyu açarak elinde ki mektubu kutu'da diğer mektubun yanına bırakdı.
Bu kutu'ya sevgisini, umutlarını, hayallerini, aşkını dolduracakdı.
Her bir anı'yı bu kutu'da hapsedecekdi.
Kutuyu yerine bırakarak ayağa kalktı.
Kelebekler genç kızın omuzlarından tutup gök yüzüne götürüyorlardı.
Hayatta daha ne isteyebilirim ki diye düşünüyordu.
Iki elini'de göğsünün üstünde birleştirerek oda'da dönmeye başladı.
Beyaz elbisesi'nin etekleri salınıyordu.
Kalbi güm güm atarken güzel gülüşü'de yüzünde ki yerini çokdan almışdı.
Kimse'nin duyamayacağı bir şekilde konuşmaya başladı.
Mutluluğu içine sığmıyor dudakların'dan taşıyordu.

"Çok şükür, çok şükür, çok şükür kavuşuyoruz. yürek yangınım, sevdam kavuşuyoruz.
Piraye'nin Akifi"

Nişan alışverişine çıkılmışdı.
Uygun olmadığı için baş başa bırakılmıyorlardı.
Arada kaçamak bakışları bir birini buluyordu.
O kısa saniyeler'de bile kalpleri göğüs kafesini kırarcasına hızlı atıyordu.
Bazen Akif pirayesi'ni huşu ile izliyordu.
Hep onun ile olsaydım diyordu.
Saçı'nın teli olsaydım'da onun olsaydım diyordu.

Nişan günü gelmişdi.
Piraye'nin üstünde diz kapaklarında biten bebe mavisi bir elbise vardı.
Bel kısmı ince sonrası geniş gidiyordu.
Kolları uzundu ve yer yer beyaz çiçek desenleri vardı.
Akif siyah bir takım giymişdi.
Çok yakışmışdı.

Akif dilin'de dualar varken elini kalbine götürdü
'az sabret yar'e kavuşuyoruz' dedi.

Piraye gözlerin'de ki elmaslar parıldarken elini kalbinin üzerine götürdü.
'Dayan yüreğim vusat'a az kaldı' dedi.

Büyükler sohbet'i sonlandırdıkdan sonra piraye ve Akif yan yana getirildi.
Bir kere daha aşık olmuşlardı.
Yan yanaydılar ama yüzleri ileriye bakıyordu.
Piraye'nin dedesi Yahya Bey yüzükleri genç sevdalıların parmaklarına takdı.
İlk adım,
İlk bağ,
İlk anı,
Bir yüzük bir çok ilk ediyordu.

Piraye sesini yanında ki sevdiceğine duyuramasa'da içinden söylüyordu.

'seni seviyorum şiir yüreklim'

Akif sevdiceğini duyuramasa'da yüreğindekileri
İçine döktü.

'Seni seviyorum çimen gözlüm'

Nişan bitmişdi.
Genç kız işlerini yaparak odası'na çekildi.
Yorganı açmadığı yatağın üstüne uzandı.
Gözlerini yumarak sağ elini kalbi'nin üstüne bırakdı.
'Burası gayrı senin' dedi.
Kapı'nin çalınması ile gözlerini açdı.
Yatakda doğruldu

-Kimsin?

-Abla ben Nesrin

-Gel kuzum

Küçük kız elinde ki zarfı ablasına uzattı.

-Sen anladın artık, diyerek odadan ayrıldı.

Genç kız yatağın üstünde bağdaş kurarak oturdu.
Yine şiir yürekli adam neler yazmışı?

MÜMKÜN MÜ?

Gelmiş ömrüme
Gelmiş gönlüme
Mümkün mü sevmemek
Mümkün mü
Gözlerinde kaybolmamak
Adı var dilimde
Adı var kalbimde
Sesi var hayallerimde
Yüzü yarınlarımda
Yüreği güzelim
Sevmemek
Mümkün mü

PİRAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin