Af

202 30 9
                                    

Taksi evin önüne gelince durdu.
Belçin;

-Af Rabbim Af, diyerek eve baktı.
Kolay olmayacakdı.

Kızlar yavaş adımlar ile eve yöneldiler.
Belçin kapıyı çalarken Menesa uzak kalmayı seçmişti.

Kapıyı tesettürlü bir bayan açdı.

-Merhaba

-Merhaba'da siz kimsiniz?

Menesa;

-Ahmed Akif'in torunları, diye atıldı lafa.

Belçin gözlerini belerterek Menesa'ya bakıyordu.
Ne vardı yalan söyleyecek?

Kadın Ahmed arifin adını duyunca kaşlarını çattı.
Kapıyı kapatmaya yeltenmişdi ki belçin ayağını kapı aralığına koyarak kapının kapanmasını engelledi.

-Manevi demek istedi amca kızımın kusuruna bakmayın

-Gidin buradan

-Siz Piraye hanım'ın kız kardeşi misiniz?

-Evet de sen nereden biliyorsun?

-bizi içeri alırsanız her şeyi anlatırım

-Sizi içeri almayacağım defolun gidin

-Nesrin dur

Kapıyı kapatmaya çalışan kadın ardından gelen ses ile durdu.

Tesettürlü kadının yanına yaşlı bir kadın geldi.
Ak düşmüs saçların arasında kömür karaları belli oluyordu. Bu yeşil gözler ondan başkasi olamazdı.

Belçin hüzün dolan yüzüyle yaşlı kadın'a baktı.

-Piraye, dedi.

Kadın ablasının ısrarı ile kapıyı açdı.
Belçin yaşlı kadına yaklaşarak boynuna atıldı.
Genç kız yaşlı kadın'a özlem ile sarıldı.
İnsan hiç tanımadığı birine özlem duyar mı?
Belçin özlem duymuşdu.

Yaşlı kadın'da ne olduğunu şaşırdı.
Belçin yaşlı kadın'dan ayrılarak yeşillerini onun yeşillerine odakladı.

-Size şiir yürekli adamdan haberler getirdim beni içeri kabul eder anlatacaklarımı dinler misiniz?

-Yüreğimi yakacak mısın?

-Yanmadan pişilmez ki

Piraye eliyle genç kıza içeriyi gösterdi.
Piraye ve belçin yan yana koltuklara otururken menesa'da karşılarında ki tekli koltuğa oturdu.
Nesrin ise öfkeyle bakıyordu.
Yıllarca yaşananlara şahit olmuşdu ve ablasının yaşadıkları hiç de kolay şeyler değildi.

-Sen kimsin?

-ben Ahmed bey'in doktoruyum

-O hasta mı?

Belçin üzgünce başını eğdi.
Piraye cevabını almışdı.
Şiir yürekli adam dünya'ya veda ediyordu.

-Buraya neden geldin?

-Ben Şiir yürekli adam ile mihriban yürekli kadının dillere destan sevdasını biliyorum. Mutluluk evini, dedi elinde ki kutu'yu uzatarak.

Piraye önce tereddüt etse de sonra kutuyu aldı.

-anılarınızın hapsedildiği bu kutuyu, kokusuna dahi doyamadığınız Mihriban'ı, dedi.

Eli ile kutuyu gösterdi.

-Son mektupları okudunuz mu? Akif beyin akif olmakdan vazgeçtiğini ve beni affetme dediğini biliyor musunuz?

Yaşlı kadın evet anlamın da başını salladı.
Hüznü yüzünden okunuyordu.

PİRAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin