Genç sevdalılar evlerine yerleşmişlerdi.
Sabah beraber mahmur,
Öğle beraber aşık,
Akşam beraber yorgundular.
Akif şiirlerini pirayesinin çimen gözlerine bakarak söylüyordu.
Piraye çok sevdiği türkülerini akifinin gözlerine bakarak söylüyordu.
Aynı tencereden pişen aş'a ortak oluyorlardı.
Bu ne bahtiyarlıktı? Bu nasıl bir huzurdu?-çok güzel, dedi belçin.
Olaylar çok güzel ilerliyordu.
'Mutlular işde bu neyin hüznü' diyordu kendince.
Bileğinde ki kol saati'ne baktı.
Vakti kalmamışdı.Ayağa kalkarak yeşillerini yaşlı adam'a çevirdi.
-Ahmed amca benim artık gitmem lazım ALLAH'a emanet ol
Yaşlı adam genç doktorun çimen gözlerine bakmadan cevap verdi.
-Sende, sende ALLAH'a emanet ol kızım
ALLAH'a emanet ol ne güzel bir sözdür.
Emnaetlere en iyi sahip çıkana ALLAH'a emanet etmek ne güzel davranıştır.Belçin dinlediği hikayeden fazlası ile etkilenmişti.
Piraye ve Akif birbirlerini çok sevmiş ve evlenmişlerdi. Peki sonra ne olmuştu da Ahmed bey Akif olamayacağını söylüyordu?
Ne olmuştu da Ciğerleri uzaklara dalıp gidecek kadar hüzün ile dolmuştu?
Ne olmuştu da yaşamak istemiyordu?
Ne olmuşdu?Belçin hasta odasından çıkarak çantasını almak için kendi odasına geçti.
Sandalyeye aştığı siyah kol çantasını alarak odadan ayrıldı.-Belçin
Genç kızın ardından seslenen kişi Levent idi.
Genç doktor yüzünü Levent'e taraf döndü.
Bakışları yerde idi.-Ne var?, dedi kaba bir ses tonuyla.
'Niye beni rahatsız ediyorsun' demek istiyordu.
Belçim erkekler ile konuşmuyordu ve konuşmak'da istemiyordu.Levent karşısında ki çatık kaşları görünce şaşırdı.
'Ben ne yaptım ki? ' demek istiyordu.
Genç adam afalladı ve ne söyleyeceğini unuttu.-şey
-Ne? ,dedi aynı kaba ses tonuyla.
-Sen niye bana kızıyorsun?
Belçin fazla tepki verdiğinin farkında değildi.
-Kızdım mı? ,dedi şaşırarak.
Bir an için yeşil gözleri karşısında ki adamın gözlerini bulmuşdu. Hemen gözlerini çekti.
Levent elinde tuttuğu dosyayı berçim'e uzattı.
-Ahmed bey'in raporu gelmediğin gece bende kalmışdı
Belçim dosyayı alarak konuşmadan uzaklaşdı.
'Boşu boşuna adam'ı azarladım' diye düşündü.Belçin bir kaç adım sonra karşısında Menesa'yı gördü. Menesa;
-Ovv meteor mu düşmüş?
-Ne?
-Diyorum ki adam ateş gibi
-Menesa saçmalama elin adamı hakkında nasıl konuşuyorsun?
-o zaman elin adamı olmasın
-Saçmalama
Belçim kaşlarını çatmaya başlamışdı.
-Niye kızıyorsun ki yoksa kendisi eniştemiz mi?
Belçim menesa'yı kolundan cimcikledi.
-Ahh
Belçim Menesa'yı kolundan çekiştirerek hastaneden çıktılar.
Kızlar eve varana kadar konuşdular.
Menesa patavatsızlık yapıyor belçim ise ona kızıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİRAYE
Spiritual-beni bırakma şiir yüreklim Kadın'ın gözlerinden bir damla yaş firar etti. Bir damla göz yaşı özgürlüğünü ispat etmişdi. Şehir sanki sessizlik adına yemin etmişti. Çıt dahi çıkmıyordu. Sokak lambalarının yaydığı ışık genç adam'ın yüzüne düşüyordu. ...