Vuslat yakındı...
Akif bir hafta sonra taburcu oldu.
Onu yaralı bir vaziyette bırakan genç bulunamadı.
Yarası iyileşdikten sonra düğün hazırlıklarını hızlandırdılar. Sevdalılar aralarına başka engeller girecekmiş gibi hissediyorlardı.
Korkuyorlardı.
Hüzün bulutlarını def etip mutluluğa yelken açmak istiyorlardı.
Ev , araba, mekan, davetiyeler, damatlık, gelinlik her şey hazırdı.Genç kız dolabına asılı olan gelinliğe baktı.
Kolları tüldendi.
Göğüs kısmı kapalı, eteği uzun ve tüldendi.
Eteğinde beyaz desenler vardı.
Üstüne ne de yakışırdı.
Akif'in yanına ne de yakışırdı.Piraye ellerini gelinliğin üzerin'de gezdirdi.
'Çok güzel' dedi. Çok güzeldi.
Her şey inanılmayacak kadar güzeldi.Genç kızı'n dudaklarından bir söz döküldü.
'Kavuşacağız inşAllah'
İnşAllah öyle bir kelime idi ki akan sular'ı durdurur.
Ben yaptım olacak diyemez adem oğlu.
Takdir Allahtan
Bir gün bir adam eşiyle konuşuyormuş
'Yarında gidip ekinleri alacağız' demiş.
Kadın 'öyle söyleme inşAllah de' demiş
Adam 'ne inşAllah'ı ektik, büyüdü, topladık gidip getireceğiz demiş' ertesi gün adam ekinleri toplamaya gitmiş su basmış ve tüm ekinleri heba olmuş. Adam akşam olunca eve dönmüş kapıyı çalmış. Kadın kapı'nın ardından 'kim o? ' diye sormuş. Adam ise; 'inşAllah kocan' demiş.
(Hikaye benim değil)Kul gayret gösterir takdir ise Allahındır.
Haftalar geçdi.
Piraye ve Akif için zaman geçmek bilmiyordu.
Genç adam bileğinde ki kol saatine baktı.
Son yarım saat kalmıştı.
Vuslat'a son yarım saat...Genç kız'ın göğsü hızla inip kalkıyordu.
Kalp ritmi bozulmuşdu, hunharca atıyordu.
Gelin odasında tur atmaya başladı.
Genç kız elini kalbinin üzerine götürdü.
Sanki elinin altın da bir kuş vardı.
Pır pır atan bir kuş...Kapı tıklatıldı.
Genç kız eliyle saçını düzeltti.-Girin
Genç adam yavaş adımlar ile içeri girdi.
Beyaz gömleğinin üstüne siyah takımı ne de yakışmışdı. Siyah rugan ayakabıları, özenle taranmış saçları jilet gibi görünüyordu.Genç adam gözlerini eşi'nin üzerinde gezdirdi.
Gelinlik ne de yakışmıştı.
Sırtından arkaya doğru salık bırakdığı kömür karası saçları, çimen gözleri, küçük yüzü ne de güzeldi.Genç adam eşinin yanına vardı.
Önünde birleştirdiği narin ellerini elleri arasına aldı.
Piraye yeşillerini Akifinden sakınmıyordu.
Bir daha gözlerine bakamayacak diye çok korkmuşdu.
Utansada gözlerini karşısında ki gözlerden çekmiyordu.'Kavuşuyoruz yarim'
'Kavuşuyoruz şiir yüreklim'
Akif kolunu pirayeye uzattı.
Piraye kolunu akifin koluna doladı.
Genç sevdalılar düğün için hazırlanan büyük salon'a geçtiler.
İki genç nikah memurunun karşısına geçtiler.
Allah katında evliydiler kul katındada evleneceklerdi.-siz Metin oğlu Ahmed Tunalı Salih kızı Piraye Yılmaz'ı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Akif pirayesinin çimen gözlerine baktı.
Gür bir ses tonu ile;-Evet, dedi.
Sesi ile salon inlemiş idi.
Nikah memuru pirayeye döndü.
-siz Salih kızı Piraye Yılmaz Metin oğlu Ahmed Tunalı'yı eşiniz olarak kabul ediyor musunuz?
Al yanaklı piraye şiir yürekli adam'ın gözlerine baktı.
-Evet
-Bende beldiye başkanının verdiği yetkiye dayanarak sizi karı koca ilan ediyorum, dedi.
Evlilik cüzdanını pirayeye uzatarak.
Yüzleri gülüyordu.
Gözlerinin içi parlıyordu.Genç adam sabahları çimen gözleri görerek uyanacak akşamları en son çimen gözlere bakacaktı.
'Şiir yüreklim'
'Mihriban yüreklim'
Piraye'nin gelinliğini nasıl buldunuz?
Bölüm nasıldı?
Siz nasılsınız?
Kendinize iyi bakın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİRAYE
Spiritual-beni bırakma şiir yüreklim Kadın'ın gözlerinden bir damla yaş firar etti. Bir damla göz yaşı özgürlüğünü ispat etmişdi. Şehir sanki sessizlik adına yemin etmişti. Çıt dahi çıkmıyordu. Sokak lambalarının yaydığı ışık genç adam'ın yüzüne düşüyordu. ...