Ellerinde öleceğim

217 30 8
                                    

Saatler sonra istanbul'a ulaşdılar.
Akif bey'in tuttuğu taksi ile hastane'ye geçtiler.
Belçin yaşlı kadının kolundan tutarak onu hastaneye götürüyordu.
Levent beçin'i görünce şaşırdı.
Odanın kapısına girince belçin nazikce kapıyı çaldı.

-Gir

Belçin Gir komutu il kapıyı açarken Piraye sesine hasret kaldığı adamın sesini duyunca farklı duygulara sevk olmuşdu.
Yıllarca hem o sesi duymamaya çalışmış hem de ölmeden önce bir kere daha duymak için dualar etmişdi. Şiir yürekli adam'a kavuşacaktı.
Belçin ve Piraye yavaş adımlar ile odaya girdiler.
İlk bakış, son bakış...

Şiir yürekli adam'ın yorgun kalbi ilk gün ki gibi atmaya başladı.
Yıllar evvel olduğu gibi 'dayan yüreğim' dedi.

Mihriban yürekli kadın'ın yüzünde yılların acısı vardı. Bir bakışta tüm acılarını unuttu.

Akif Pirayesini yeşil gözlerinden tanımıştı.

-Şiir yürekli adam

-Mihriban yüreklim kadın

Belçin yaşlı kadın'ı her zaman oturduğu sandalyeye oturttu. Piraye sanki hiç bir şey yaşanmamış, hiç ateşlerde yanmamış gibi şiir yürekli adam'ın elini tuttu.

-Affet, dedi adam.

-Affetim, dedi Kadın.

Yaşlı adam genç kıza baktı.

-Doktor kızım bizi yalnız bırakırmısın?

-Tabi

Belçin odadan ayrılırken Arif piraye'ye baktı.
Bakmaya doyamıyordu.

-saçlarını görebilir miyim?

Piraye baş örtüsünü çıkardı.

-Beyazladılar

-Hayır ilk gün ki gibiler

Sevdalılar susuyordu gözleri konuşuyordu.
Acı ile geçen ömurlerini dillendirmek istemiyorlardı.
Yaşlı adam hazırlanınca piraye şiir yürekli adam'ın şiir soyleyeceğini anladı.
Onlar birbirlerinin her hareketini biliyorlardı.
Yıllar bu gerçeği değiştiremedi.

KÜÇÜK KELEBEĞİM

Terk edilmişcesine bu mahzun yüreğim
Seni affediyor küçüm kelebeğim
Yanağına düşürdüğün yağmur tanelerini
Sil kelebeğim

Hızla atan şu buruk kalbim
Senin adınla yeşerecek
Ayaklarım anca sana varacak
Benim küçük kelebeğim

Yolla kara bulutları
Yok et hüznünü
Bu adam hep seni sevecek
Benim küçük kelebeğim

Helal dairemin sahibi
Evimin kraliçesi
Ruhumun abı-hayatı
Benim küçük kelebeğim

Şu faninin gönül çeleni
Gülüşlerinde baharı,
Göz yaşlarında güz'ü yaşadığım
Benim küçük kelebeğim

Bu sefer yaşlı kadın hazırlandı.

SEN KADAR

Sevmedim kimseyi sen kadar
Özlemedim, düşlemedim sen kadar
Gözlerinde ebru bakışlar
Avuçlarında yarınlar
Sırtında kocaman kanatlar
Sevmedim kimseyi senin kadar
Sevmedim kimseyi sen kadar

Adam tebessüm etti.

-Senden bir şeyler öğrenmişim

Yaşlı kadın sandalyeden kalkarak yaşlı adam'ın yanına uzandı. Piraye başını şiir yürekli adamın göğsüne koydu. Akif yıllar önce olduğu gibi Pirayesinin saçlarını okşamaya başladı.

-Mihriban'ı koruyamadım

-Bende seni kendimden koruyamadım

Akif mehriban yürekli kadının başına bir buse bıraktı.

-piraye senine yaşayamadım bırak da seninle öleyim

-Akif seninle yaşayamadım bırak da seninle öleyim


Nasılsınız?

Olay akısını bozmamak adına bölümleri kısa tutuyorum bunun için bana kızıyor musunuz?

Bölümü beğendiniz mi?

Kendinize çok iyi bakın

PİRAYEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin