~Giriş~
Gökyüzünde parlayan güneş, daha sabah saatleri olmasına rağmen fazlasıyla yakıcıydı. Boşta kalan elini gözlerine siper ederek tepesinde ki güneşe bakan genç kadın, birkaç saniye öyle kaldıktan sonra -daha doğrusu gözleri güneşten dolayı kamaştıktan sonra- tekrar önüne dönerek yürümeye devam etti. Hava bitmek üzere olan yazın en güzel günlerini yaşatıyordu bugün. Berrak gökyüzü ve beraberindeki güneş insana huzur verirken, hâlâ göç etmeyen kuşların cıvıltıları ise dinlemeye değerdi. Ama bu kadar güzel bir gün olmasına rağmen güneşin altında yürüyen Su hiç mutlu değildi. Çünkü havayı umursamayacak kadar çok derdi vardı. Ve başında ki dertler son birkaç gündür olumlu düşünmesine engel oluyordu.
Onu bu kadar üzen derdi günler önce yaşadıklarıydı. Önce yaptığı işi batırarak boğazına kadar borca girmiş hemen ardından da o borçları ödemek için varını yoğunu-evi ve arabasını-satmak zorunda kalmıştı. Geriye ise yalnızca bir valize sığdırabileceği kadar özel eşyası kalmıştı. Ve bir valizle dımdızlak ortada kalan genç kadının artık başını sokabileceği bir evi ya da arabası kalmamıştı. En kötüsü de yardım isteyebileceği bir yakınının bile olmamasıydı. Ama neyse ki tüm bu olumsuzluklara rağmen gidebileceği son bir yer vardı. Son çare olarak bulduğu o yer, neredeyse yirmi yıla yakın bir süredir uğramadığı eski eviydi.
Aslında orası yılardır uğramaktan kaçtığı, hata bahsini bile açmadığı bir yerdi. Çünkü o ev, ona kötü geçmişini hatırlattıyordu. Ama çok düşünmesine rağmen başka çare bulamayan Su, en sonunda o eve gitmeye karar vermişti. Ve şimdi de o evin olduğu Gece Sitesi adında bir yerin güzel sokaklarında, bavulunu ardından sürükleyerek istemsiz adımlarla yürüyordu. Sokaklar cıvıl cıvıl değil, aksine rahatsız edecek kadar sessizdi. Öyle ki kuş cıvıltıları dışındaki tek ses, taş zeminde sürtünen bavulun küçük tekerleklerine aitti. Ama Su'yun bunu da umursadığı yoktu. Ne de olsa onu meşgul edecek çok derdi vardı. Aslında eskiden oturduğu evin anahtarını almak için uğradığı site yönetimindeki kel ve göbekli adam, ona site hakkında biraz bilgi vermişti. Ama o sıra yalnızca elindeki anahtara odaklanan Su, adamın dediklerini yarım yamalak dinlemiş ve daha anlatacakları bitmeden oradan ayrılmıştı. Sonra da direk olarak evin yolunu tutmuştu.
Onun dinlemekten bile haz etmediği Gece Sitesi, şehirden oldukca uzakta olan bir yerleşim yeriydi. Ve büyük bir yüz ölçümüne sahip olan site, kalabalık denmeyecek kadar az bir nüfusa sahipti. Yaş aralığı ise genellikle yaşlı kesimden ibaretti. Çünkü gençler hem sitede fazla imkanın olmamasını hem de şehirden çok uzak oluşunu bahane ederek reşit olur olmaz şehre taşınıyorlardı. Ve bayramlar gibi özel günler dışında da Gece Sitesi'ne uğradıkları olmazdı. Tabii tek sebep sitenin şehirden uzak olması değildi. Ya da çok imkanın olmaması... Onları siteden uzaklaştıran asıl neden geçmişten gelen bazı rivayetlerin hâlâ varlığını kaybetmemesiydi.
Bu rivayetler yaklaşık yirmi yıl önce; yani Su henüz çocuk iken yaşanmıştı. O zamanlar sitede bazı yaratıklar gördüğünü iddia eden birtakım insanlar olmuş ve bu söylemlerin hemen ardında esrarengiz kayıp olayları meydana gelmişti. Bu kayıpların bazılarının ölü bedenleri bulunurken bazısının izine bile rastlanmamıştı. Kayıpların ve ölümlerin bahsi geçen yaratıklar yüzünden olduğunu düşünen bazı insanlar, siteyi bir daha gelmemek üzere terk ederken; onların delirdiğini düşünenler yaşanan esrarengiz kayıpları ve ölümleri tamamen tesadüfen aynı zamana denk geldiğini düşünerek sitede yaşamaya devam etmişlerdi. Ki zaten ansızın başlayan esrarengiz olaylar aynı şekilde ortadan kalkmıştı. Ama gene de bu rivayetlere inananların çoğu siteden kaçmayı tercih etmişlerdi. Ve üzerinden o kadar zaman geçmesine rağmen nesilden nesile aktarılan bu rivayetler, site sakinlerini halen huzursuz etmeyi başarıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi (2 Kitap) [Düzenleniyor]
ParanormalGenç kadın uyumak üzereydi ki, aşağı kattan gelen seslerle irkildi. Yattığı yerden hızla doğruldu ve duyduğu sese kulak kabarttı. Aşağıdaki sesler gelmeye devam ediyordu, içini bir korku kaplamıştı. Yavaş ve temkinli adımlarla odadan çıkıp, aşağı ka...