Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi (2 Kitap) [Düzenleniyor]

6. Bölüm

Su'yun varlığını daha genç kadın çalılıkların arkasına saklandığı sıra fark eden Aref, genç kadının akıllıca davranıp kaçması sonucu izini kaybetmişti. Ancak vakit kaybetmeden Kaan'ı da yanına alarak onu aramaya koyulmuşlardı. Çünkü her zaman sezgilerine güvenen Aref, onlardan kaçan kişinin Kayra'nın yaralanmasına sebep olan insan olduğunu düşünüyordu. Tüm siteyi aramaları gerekse bile o kadını bulmadan geri dönmeyi planlamıyordu. Zaten Ehil'in karşısına eli boş bir şekilde çıkamazdı. Aksi takdirde vampir lider ona Sanguinarius'u dar ederdi. Ancak dakikalar geçtikçe genç vampirin umudu tükenmeye başlamıştı. Çünkü sitenin tenha sokakları Aref'in alışık olmadığı kadar boştu. Sitenin boş sokaklarında gezinen Aref, yirmi yıl önce cıvıl cıvıl olan sokakların şimdiki halinin onların varlığının neden olduğunu anlamıştı. Her ne kadar yirmi yıla aşkındır vampirler siteye uğramasalarda, geçmişin gizemini çözemeyen insanlar gün batımından sonra dışarıya çıkmamayı tercih ediyorlardı.

Aref ve beraberindeki Kaan'ın dakikalar süren arayışlarına rağmen her hangi bir izle karşılaşmamaları umudlarını kaybetmelerine neden olmuştu ki Su ve Emre ikilisi görüş alanlarına girmişti. Ve onları fark eden ikilinin panik hallerini gören genç vampirler, aradıkları kişinin o ikiliden biri olduğunu hemen anlamışlardı. Ama buna emin olmaları lazımdı. Ve bu yüzden kan emiciler direkt olarak araçlarına binen ikiliye yaklaşmaya başlamışlardı.

Ancak hesaba katmadıkları bir şey olmuştu. Vampirlerin varlığını bilen Emre'nin kullandığı aracı kan emicilerin kaçındığı gümüşle kaplı olması genç vampirlerin geri adım atmasına neden olmuştu. Gümüşün varlığını fark eden ikili, onlara yaklaşan araca daha fazla yaklaşamamışlardı. Ancak bu durum onları şüphelendikleri ikiliyi takip etmekten alıkoymamıştı.

Aracı durduğu noktaya kadar takip eden ikili, araçtaki kişilerin onları fark etmemeleri için kendilerini gizlenmeyi tercih etmişlerdi. Ve böylece revahate kapılan ikiliyi gafil avlayabilirlerdi. Ancak işler planladıkları gibi gitmedi. Çünkü yaşlı kadının sarımsaklarla koruduğu evi, kan emicilerin araçtan inen ikiliye yaklaşmasını engelledi.

"Buraya giremeyiz," diyerek arkadaşını durduran Aref, baskın sarımsak kokusunu alabiliyordu. Anlaşılan bu insanların varlığımızdan haberleri var, diye düşünen genç vampir arkadaşına döndü.

"Bu insanlar bizi biliyorlar ve onlardan uzak durmamız için tüm önlemleri almışlar," dedi.

Kafasını sallayarak Aref'i onaylayan Kaan,"Haklısın," dedi. "Peki şimdi ne yapacağız?"

Kafasını çevirip araçtan baygın birini çıkartan ikiliye bakan Aref,"Bekleyeceğiz," dedi kısaca.

                                             ***

"Ne oldu bu çocuğa?"

Bu soruyu soran kişi, koltuğa yatırdığımız yaralı
adamın başında bekleyen Semra Hanım -yani yaşlı kadın- idi. Emre'nin beni getirdiği yerin yaşlı kadının sarımsaklı evi olduğunu gördüğümde gizleyemediğim bir şaşkınlık yaşamıştım. Üstelik Emre bu kadının torunuydu. Bu kadar tesadüf şüphe uyandıracı olsa da durumu kurcalamayacak kadar şaşkındım. İlk şoku üzerimden atıktan sonra Emre'den beni başka bir yere götürmesini rica etmiştim. Ancak arkamızda ki vampirleri hatırlatan Emre, böyle bir zamanın olmadığını ve babaannesinin sarımsaklı evinin sitedeki en güvenli yer olduğunu dile getirmişti. Yaralı adamı hastaneye yetiştirme gerçeğini hatırlatığımda ise, hastanelik bir durumun görünmediğini ve sağlık eğitimi alan babaannesinin bu konuyla ilgileneceğini söylemişti. Son olarak yabancı bir evde kalmamın doğru olmayacağını söylediğimde de, gün doğduktan sonra istediğim yere beni bırakacağını söyleyen Emre, bu kadar ısrarcı olmamdan şüphelenerek,"Yoksa bana güvenmiyor musun, Su?" diye sormuştu.