24. Bölüm

1.8K 155 60
                                    

Büyük salondan çıkarak odasına doğru ilerleyen Aref, liderinin kurduğu planın işleyişini sağlayacak olan Su'yu almaya gidiyordu. Ve oraya ulaşana kadar Ehil'in söylediklerini düşünerek dakikalar önce ki konuşmalarının, daha doğrusu liderinin kurduğu planın üzerinden geçiyordu.

"O kadın sayesinde ayağımıza gelecek olan kurtlara beklemedikleri bir pusu kuracağız," diyerek söze başlayan Ehil'in planı şöyleydi:

Ehil ve beraberinde ki bir düzine vampir, Su'yu teslim almak üzere Sanguinarius'a gelen kurt sürüsünü vampir sokağına birkaç metre kadar uzakta olan uçurumun hemen yanında karşılayacaklardı. Bu sayede düşmanlarını vampir sokağından uzak tutacaklardı. Çünkü düşmanlarını hain bir saldırıyla karşılamayı planlayan Ehil, biricik sokağının herhangi bir hasar görmesini istemiyordu.

Önceden yerlerini alan kan emicilerin yanlarında ise Su olacaktı. Kurtlar genç kadını zarar görmeden teslim almak istedikleri için onu alana kadar hiçbir şey yapamazlar, diye düşünen Ehil, Su onların elinde oldukça Seko'nun niyeti varsa bile harekete geçmeyeceğini biliyordu. Çünkü yirmi yıl önce kurt liderin insanlara ne kadar değer verdiğine bizzat şahit olmuştu. Ve bu düşüncesine güvenen vampir lider, kurtlar genç kadını kurtarma umuduyla onlara yaklaştığında bahsi geçen planını devreye sokarak misafirlerini beklemedikleri bir saldırı ile karşılayacaktı. Bu saldırıyı ise önceden Aref'in önderliğinde ormanın belli noktalarına yerleşen kan emiciler tarafından yapılacaktı. Ellerinde Ehil'in yaklaşık on yıl önce olası saldırılara karşı hazırlattığı sivri uçlarında zehir bulunduran oklar olan kan emiciler, liderlerinin saldırı komutunu alır almaz saklandıkları yerlerden çıkarak zehirli okları kurtlara doğru fırlatacaklardı. Bu zehir kurtları öldürmese bile kısa sürede felç bırakmaya yetecek bir özelliğe sahipti. Ve bu zehirden faydalanarak kurtları zayıf düşürmeyi planlayan Ehil, kalabalık ordusu sayesinde kurtları öldürerek topraklarını Sanguinarius'un da sınırlarına taşımayı planlıyordu.

Ehil'e göre kurduğu plan kusursuzdu. Ve eğer işe yararsa Sanguinarius'u artık ebediyen kazanacak olan vampirler, yıllardır çiğnemedikleri kurallara artık uymak zorunda kalmayacaklardı. Liderinin planını beğeniyle karşılayan Aref, tüm kan emicileri durumdan haberdar ederek hazırlıklı olmaları konusunda onları uyarmıştı bile. Nihayet yasakların olmayacağı bir hayat haberine deli gibi sevinen vampirler, hiç vakit kaybetmeden hazırlıkları sürdürürken giderek odasına yaklaşan Aref'in canı tüm bu güzel gelişmelere rağmen epeyce sıkıntı. Canını bu kadar sıkan ise liderinin Su için planladıklarıydı. Çünkü genç kadını yem olarak kullanacak olan Ehil, işi bittikten sonra onu da öldürecekti. Ve bu durum Ehil'in planını her ne kadar beğenmiş olsa da genç vampiri çok huzursuz ediyordu. Çünkü kendi eliyle Sanguinarius'a getirdiği kadının canı yanmadan tek parça halinde oradan çıkmasını istiyordu. Ama ırkının geleneğinin duygularından daha önemli olduğunu düşünen Aref, kalbinin sesini susturmaya çalışarak plana odaklanmaya çalıştı. Planın ilerleyişi için bir an önce Su'yu Ehil'in yanına götürmeliydi. O yüzden daha fazla vakit kaybetmeden elini kapının koluna götürdü ve en son sinir krizi geçiren Su'yu sakinleşmiş bir halde bulmayı umut ederek kolu çevirdi. Fakat kapı açılmadı. Bu defa daha güçlü bir hareketle kolu çeviren Aref, aynı sonuçla karşılaşınca kapının içeriden kilitlendiğini anladı. Ve kapıyı Su'yun kilitlediği düşüncesiyle birkaç kez ahşabı tıklatarak ona seslenmeye başladı:

"Su, kapıyı açar mısın lütfen," dedi ve içeriden bir cevap gelmesini bekledi. Fakat sesine karşılık alamayınca daha sert tıklattığı kapının ardındakine bir kez daha seslendi:

"Aç şu kapıyı yoksa kırmak zorunda kalacağım," dediğinde içeriden önce bir gürültü hemen ardından bir çığlık sesinin geldiğini duydu. Gürültü Kayra'nın son darbesiyle yere inen cama çığlık ise Su'ya aitti.

Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi (2 Kitap) [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin