22. Bölüm

1.8K 173 40
                                    

Uzun bir süre Sanguinarius'u koruyan surun girişinden onlara doğru yürüyen silüete bakan Aref, onun kim olduğunu öğrenene kadar liderini bu konu hakkında haberdar etmemeye karar vererek arkadaşına döndü.

"Kim olduğunu anlayana kadar Ehil'e haber vermeyelim," dedi.

Başıyla arkadaşını onaylayan Kaan, "Tamam," dedikten sonra tekrar ileriye doğru baktı. "Ne yapacağız peki? Buraya gelmesini mi bekleyeceğiz?"

Bakışlarını giderek Sanguinarius'a yaklaşan siluetten ayırmayan Aref, "Hayır, gidip kim olduğuna bakacağız," dedi. Ve Kaan'la birlikte vampir sokağına doğru ilerleyen silüete doğru hareketlendiler.

Ona doğru gelenlerden habersiz olan Ufuk ise korkak ve küçük adımlarla Sanguinarius'a doğru ilerlemeye devam ediyordu. Ve her iki-üç adımda bir arkasına bakarak geride bıraktığı kurt sürüsünden ne kadar uzaklaştığını hesaplamaya çalışıyordu. Ancak görebildiği tek şey kilometrelerce uzaklaştığı ormanlık alandı. Tam karşısında ise tüm görkemiyle vampir sokağı yer alıyordu. İyice yaklaştığı Sanguinarius'a doğru attığı her adım korkusunu biraz daha çoğaltsada ilerlemeye devam eden Ufuk, pes ederek geri dönmemek için kendini zor tutuyordu. Çünkü geri dönmek gibi bir lüksü yoktu. Orada onu bekleyen vampir düşmanı kurtların varlığı ona denileni yapmadan dönme imkanı vermiyordu. İşte bu yüzden korktuğu halde vampir sokağına doğru ilerlemeye devam ederken unutmamak için sürekli içinden Emre'nin ona söylediklerini tekrarlıyordu. Ne demişti genç adam?

"Oraya gittiğinde seni Seko'nun gönderdiğini ve vampirlerin lideriyle görüşmek istediğini söyleyeceksin," demiş ve devam etmişti."Ve vampir liderin yanına gittiğinde de Seko'nun, Su'yu sağ salim bize teslim etmeleri dahilinde onlara zarar vermeyeceğini söyleyeceksin.Ve böylece... "

Emre'nin lafı kurt lider tarafından bölünerek,"Ve böylece onlarda, Tamam istediğiniz gibi olsun alın Su'yunuzu diyecekler öyle mi? " diyerek tamamlanmıştı.

Bıkkınlıkla Seko'ya bakan Emre, "Neden olmasın?" diye sormuştu. "Belki de teklifimizi kabul edecekler. Niye bu kadar olumsuz düşünüyorsun anlamıyorum. Biraz pozitif olamaz mısın? "

Kollarını göğsünde birleştirerek Emre'ye bakan Seko,"Kusura bakma genç adam senin gibi polyanacalık yapamam," demişti. "Birilerinin gerçekleri söylemesi lazım."

Aynı şekilde kollarını birleştiren Emre ise,"Benim planıma göre hareket etmek isteyen sensin." diyerek kurt lidere küçük bir hatırlatmada bulunmuştu. "Bırak da bildiğim gibi yapayım."

Sadece ellerini havaya kaldırarak karşılık veren Seko, bu defa sessizliğini korumuştu. Çünkü, Emre'nin ona hatırlattığı gibi her şeyi genç adama o bırakmıştı. Ve bu yüzden genç adamın planına sadık kalmalıydı.

Bir kez daha zihninde canlanan bu konuşma boyunca sessizliğini koruyan Ufuk, tekrar Emre'nin söylediklerinin üstünden geçerek tekrardı. Ama bu son tekrarlama olmayacaktı. Hedefe ulaşana kadar aynı şeyi tekrarlamaya devam edecekti. Çünkü vampir sokağına gittiğinde ne söyleyeceğini unutmaktan korkuyordu. Ve bu düşünceyle tekrar Emre'nin söylediklerinin üzerinden geçmek için hazırlandı. Ama ona doğru hızlı adımlarla yürüyen ikiliyi fark edince düşüme yetisini kaybederek olduğu yerde durarak endişeyle ileriye doğru baktı. Bir süre korkuyla onlara baktıktan sonra gelenlerin kan emici olma ihtimalini göz önünde bulundurarak geri dönmek için hızla arkasını döndü ve iki-üç metre kadar koştu. Ama bu defa da onu nefretle bekleyen kurtları ve Emre'yi hatırlayarak vazgeçti. Ve tekrar olduğu yerde durarak endişeyle aralarındaki mesafeyi hızla kapatan ikiliye doğru bakarak onları bekledi. Ancak bu bekleyiş onun ödünü koparıyordu.

Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi (2 Kitap) [Düzenleniyor]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin