Kayra ile bir arkadaşlık sitesi üzerinden tanışan Ufuk, onu tanıdıkça vampir kadına aşık olmuştu. Önce yalnızca yazışma ile başlayan bu arkadaşlık zaman içerisinde telefonlaşmaya ve yüz yüze görüşmeye kadar gitmişti. İşte ilk görüşmeleri de geride bıraktığımız akşam olmuştu. Artık Ufuk ile yüz yüze görüşmek istediğini söyleyen Kayra, onu Gece Sitesi'ne çağırarak asıl niyetini belli etmişti. Ve aşık olduğu kadını görmeye gelen Ufuk, Kayra'nın gerçek yüzüyle karşılaşmıştı. Sonrası ise benim şahit olduğum kadarıydı. Yaşadıklarını anlatırken nasıl bir hayal kırıklığına uğradığını da dile getiren Ufuk, olması gerektiği gibi üzgündü.
Anlatacakları bittikten sonra nemli gözlerini yere çeviren Ufuk'un anlattıkları hepimizi şaşırtmıştı. Çünkü böyle bir olasılık aklımızdan bile geçmemişti. Şaşkınlığını kalabalık oda içerisinde dolanarak yaşayan Emre,"Demek ki insanları böyle kandırıyorlar?" diye sordu kendi kendine. Ve düşünceli bir şekilde daracık alanda dolanmaya devam etti.
Ben ve Semra Hanım ise birer kutunun üzerine oturarak duyduklarımızı sindirmeye çalışıyorduk. Dolanan Emre'yi izlemekten artık başım dönmeye başladığı için bakışlarımı kol saatime çevirdim. Saat beşe geliyordu. Neredeyse sabah olmak üzereydi. Gün ağıracak ve hayatımın en uzun ikinci gecesi nihayet bitecekti. Peki yaşadıklarım... Onlarda geceyle birlikte bitecek miydi? Hiç zannetmiyordum. Emre'nin de dediği gibi asıl filim şimdi başlıyordu.
Bakışlarımı kol saatimden kaldırdığımda dolanmayı bırakan Emre'nin Ufuk'a yaklaştığını gördüm. Hâlâ üzgün olan Ufuk'un ellerini çözen Emre,"Git buradan," dedi.
Uzun süredir bağlı olan bileklerini birkaç saniye ovuşturan Ufuk, hızlıca ayaklarını çözmeye başladı. Ufuk'un tepesinde bekleyen Emre, ayaklarını da çözdükten sonra ayağa kalkan Ufuk'un yakasından tutarak ona sert bir kafa attı. Neye uğradığını şaşıran Ufuk kendini yerde bulurken, Semra Hanım ile birlikte şaşkınlık nidaları atarak oturduğumuz yerden kalktık. Ve Ufuk'u daha fazla tartaklamaması için Emre'yi engellemek üzere hareketlendik.
"Ne yapıyorsun, Emre?" diye sorduğum Emre'yi durdurduğumu fark eden Semra Hanım, Ufuk'un yardımına koştu.
Gözlerimin içine bakan Emre, "Onun icabına müsait bir zamanda bakacağımı söylemiştim," dedi. "O bunu çoktan hak etmişti."
Semra Hanım'ın yardımıyla ayağa kalkan Ufuk ise Emre'nin üstüne yürüdü. "Beni bunun için çözdün?" diye sorduğunda koyu gözleri öfkeyle parlıyordu.
"Aslında gitmen için bıraktım," diyen Emre de aynı şekilde Ufuk'un üstüne yürüdü. "Ama istersen suratına bir tane daha patlatabilirim."
Emre'nin meydan okumasına karşılık olarak yumruğunu sıkarak havaya kaldıran Ufuk, o yumruğu Emre'nin suratına indiriyordu ki kalabalık odada Semra Hanım'ın sesi yankılandı:
"Yeter!" diye bağıran yaşlı kadının sesi Ufuk'un yumruğunu havada bıraktı."Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz? Delirdiniz mi?"
Havada ki yumruğunu yavaşça yere indiren Ufuk, sessizce geri çekildi. Ufuk'un aksine sessizliğini korumayan Emre, "O!" dedi parmağıyla Ufuk'u işaret ederek. "Su'yu boynuna yapıştığı için bu yaptığımı sonuna kadar hak etti!"
"Aynı şeyin tekrarlanmasını istemiyorum Emre. Anlaştık mı?" diyen babaannesini yalnızca kafasını sallayarak onaylayan Emre, pek de anlaşmış gibi gözükmüyordu. Ancak babaannesine olan saygısından dolayı şimdilik susuyordu. Çünkü göz ucuyla baktığı Ufuk'un boynuna yapışmamak için kendini ne kadar zorladığını görebiliyordum. Tarafları sakinleştiren Semra Hanım,"Oturun konuşacağız," dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vampir Sokağı Sanguinarius Serisi (2 Kitap) [Düzenleniyor]
ParanormalGenç kadın uyumak üzereydi ki, aşağı kattan gelen seslerle irkildi. Yattığı yerden hızla doğruldu ve duyduğu sese kulak kabarttı. Aşağıdaki sesler gelmeye devam ediyordu, içini bir korku kaplamıştı. Yavaş ve temkinli adımlarla odadan çıkıp, aşağı ka...