Multi de Cenk var.Bi okuyucunun yaptığı çalışma.Teşekkür ederim...
Buraktan;
Olayların ardından bir hafta geçmişti ve biz o günü unutmaya çalışıyorduk.Bu arada bir birimize aşkımızı itiraf etmiştik ama ikimizde olanlardan dolayı çok yıpranmıştık.Bu yüzden o söylenenler duruma göre unutuluyo duruma göre hatırlanıyordu.Ve şu anda şöminenin önünde yatıyorduk Hümay benim üstümde yatıyordu.Bu bana huzur veriyordu.
"Günaydın."dediğinde dikkatimi ona verdim "Günaydın güzelim" diye karşılık verdim "Aç mısın?"aslında acıkmıştım ama acıktığımı söylersem üstümden kalkacaktı bunu istemiyordum."Hayır henüz değil."bunu dediğimde bana bakarak "Ama ben acıktım " dedi. O zaman dışarıda yiyelim diyecektim ki kıpırdandı ve üstümde oturur hale geldi." Öyleyse dışarda yiyelim"dedim o da onaylarcasına kalktı ve üstünü değistirmek için odaya girdi.Arkasından gidip ona sahip olmak istiyordum ama ona kıyamıyordum.Bu yüzden bekledim ve odadad çıktı deri kısa bir etek ve üstünde göbek kısmı göğsüne kadar kısa bir tişört giymişti.Her ne kadar ona aşık olduğumu tekrar farketsem ve bu hali karşısında büyülenmiş olsam bile onun böyle çıkmasını istemiyordum.Ama anın bozulmasınıda istemedim ve "Hazırsan çıkalım"dedim."Hazırım"dedi.Sonra arabaya bindik ve o da arabada-her zamanki gibi-makyaj yaptı.O dudaklarına kırmızı ruju sürdüğünde dudaklarını ısırmamak için zor tutuyordum kendimi.Onun yanındayken kendimi iyi biri gibi hissediyordum.Buda beni iyi yapıyordu.Kahvaltı yapacağımız mekana geldiğimizde içeride fazla erkek olduğunu görünce her ne kadar sinirlensem de bunu ona hissettirmemeye çalıştım.Çünkü eğer onu kıskandığımı fark ederse bu konu yüzünden benimle dalga geçeceğine adım kadar emindim.Bir sandalyeye oturdu karşısına da ben.Onun yanındayken ve İstanbuldan uzaktayken huzurluydum ama tekrar o lanet şehre döndüğümüzde belalarım ve ben Hümayın başını derde sokacaktık.Her ne kadar istemesemde ondan vazgeçmem gerekiyordu ve bunu ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyordum.
“Hoşgeldiniz.Ne istersiniz?”
“O beni ister sadece yavrum”
Soru Hümay’a sorulmuştu ve arkadan bir oğlan kendisini isteyeceğini söyledi.Cidden böyle oldu.Bela beni çekiyor resmen.Gel de şimdi o piç’i dövme.
“Ne diyon lan piç?”
“Hayırdır la sen piç felan?Sen bizim mekanımızda bize racon mu kesiyonuz?”
“Oğlum belanı arama!BELAN OLURUM YOKSA!”
“S*kt*r lan sen mi benim belam olacan?Sen benim s*k*m olamazsın”
“Sen ne diyon lan?”
Şimdi kavga çıkacağına adımdan daha çok eminim gözlerimi Hümay’a çevirdiğimde korkmuştu ve ne olacağını merakla izliyordu.
“Gel lan gel!”
Tam o sırada çocuğa hiç beklenmedik bi anda yumruk attım tabi bu olayın üzerine kızların bağrışları ve piçlerinde fişekleme sesleri geliyordu.(Ama çocuğa bir gömmüşüm gözü ayaklarına kadar inmiştir.)
“Napıyon oğlum sen?”
“BELAN OLUYOM OĞLUUMM!!”
Ben tam havaya girmişim ısınmışım titreyen korkak bir kız sesi duyup dikkatim dağılıyor.Aaaa olmaz ki ama böyle!
“Yalvarırım durun.Özür dileriz.Bırakın gidelim.”
“Yavrum sen yalvarma ya.Yerim senin o ağzını”
“Ne diyon lan sen?”
“Neyisin oğlum sen bu kızın?Sevgilisiysen,abisiysen eyvallah ama arkadaşıysan bi b*k’a yaramaz haberin olsun!”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK
Novela JuvenilHümay,Burak,Engincan,Melih ve diğerlerinin başından geçen karmaşık olayların anlatıldığı biraz aşk biraz hüzün biraz da heyecanin bulunduğu bir kitap.:)