Soylediklerime aldırmadan kalktı üstümden. Arabanın şoför koltuğuna geçti ve arabayı çalıştırdı. Ne yaptığını bilmiyordum. Ama galiba beni anneme ve kardeşime götürüyordu. Daha fazla kendimi tutamadım.
"Nereye gidiyoruz? Beni anneme ve kardeşime götürüyorsun değil mi?"
"Benden bunu isteme Humay yapamam bunu."
"neyi yapamazsın?"
"Seni götüremem onların yanına!"
"Neden ya neden?"
" Çünkü seni götürürsem ÖLDÜRECEKLER seni!!"
" Beni anneme götür dedim Burak"
"bende hayır dedim!"
"Ya yeter anlasan ben ailemsiz yaşamıyorum."
"Yaşarsın. Ben nasıl yaşıyorsam yaşarsın sende!!"
" Ailem olmadan yapamam yaşayamam!"
" İlla ailen mi olması gerekiyor?"
" Evet!"
" Benimde!"
" O zaman sen babana bende anneme kavuşalım işte!"
" Hayır illa ikimizinde aileye mi ihtiyacı var? Madem öyle bir birimizin ailesinin bundan sonra! Böylelikle ikimizde bir birimize muhtaç oluruz."
Bu dedikleri her ne kadar hoşuma gitse de bunu başka bir zaman söylemesi daha iyi olurdu. Çünkü şu an ben asıl ailemi kaybedecektim. Ve belkide kaybettim zaten.
" Duydun mu beni?"
"Evet"
" Şimdi gittigimiz yerde bana zorluk cikarmadan ineceksin beraber kahvalti yapicaz ve ardından da evimize gidicez?"
Soru sorarmış gibi konuşmasından dolayı ona cevap verme ihtiyacı duydum.
"Peki"
Gideceğimiz yere gelene kadar hiç konuşmadık. O arada kaçamak bakışlarla bana baksa da ben ona sadece göz ucuyla farkedilemeyecek kısalikta bakışlar atıyordum.
"Geldik"
"..."
"Hadi inelim artık"
"peki"
Arabadan indiğimizde elini uzatti ve gozleriyle elini tutmamı işaret etti. Ona karşı koymak istemedim.
"Biz köy kahvaltısı istiyoruz.İki tane servis olsun ama tek servis açın?"
"Elbette efendim. "
"Teşekkürler"
Garson yanımızdan ayrılırken gözüm karşımda duran adama ilişti. Adam bana çok dikkatli bakıyordu. Bende ona dikkatli bakiyordum ki Burak da arkasini dönüp adama baktı. Gözlerimi Buraga çevirdim. O da bana döndü tekrar adamın olduğu yere baktigimda adam yoktu. Burak saskinca bana bakarken korktugumu anladı galiba.
"Sakin ol. O benim dayım"
"Bana neden öyle baktı? Beni tanıyorlar ve beni öldürecekler değil mi?"
"Hayır seni tanımıyorlar. Sadece buraya çok gelmem dayımın yeri olmasına rağmen. En son maç izlemeye arkadaşlarla geldik. Şimdi de bi kızla gelince bur de tek servis isteyince şaşırdı."
"Peki. Ama o karanl-"
"Buralara ugramazdin sen. Hele de böylesine güzel kızlarla."
"Ah dayı bu kız sıradan bi kız değil ki"
"yaa ne özelliği var?"
"O benim AİLEM dayı"
"Nasıl yani?"
"Baya işte dayı. Ailem bu kız "
" Evlendin ve benim haberim yok mu?"
" Hah işte tamda bu yüzden geldik. Birazdan burdan çıkınca nikahimiz vardı ama ertelttirdik."
"Neden?"
"çünkü ne onun gelinliği ne de benim damatligim var. Ayrıca babamdan gizli olacak bu olay dugun yapacak alanımız da yok. Sahitlerimizde yok. Yokda yok be dayı"
Söyledikleri karşısında mal gibi bakiyordum yüzüne. Daha 17 yaşındayım ben tamam o 20 yaşında olabilir ama ben daha reşit değilim. Hem ne bu böyle hiç bi şey olmamış gibi evlenme?? Her şeyin cevabı Burak taydi. Ayağına tekme attım ve yalancı bir öksürük attım.
" A dayıcim biz çok aciz hem seninde işin vardır. Sen işini yap bizde karnımızı doyuralım sonra alışveriş için yanımıza Zahide yi ver. Biz dugun alışverişi yapalım sonra akşam konuşuruz her şeyi detaylica?"
"Peki yavrum. Ben zahide ye haber vereyim hemen."
Dayısı yanımızdan ayrıldığında ona hesap sormak için hazırladım.
"Napiyosun sen ya?"
"Seni ailem yapıyorum!"
"Neden?"
"işte."
"ben seninle evlenmem!"
"..."
"Ben senin ailen değilim ayrıca!"
" Yaniliyorsun sen çoktan benim ailem oldun."
"Hayır değilim ben senin ailen felan!"
"İnsanlar ailelerinin olmesini istemez bende senin olmeni istemiyorum. Ki sende benim ölmemi istemezsin?"
"Evet istemem ama insanlar sevdiklerinin olmesini istemez ailesinin değil."
" insanlar sevdiklerini ailesi sayarlar"
" ... "
" Ve sende benim A-İ-LEM-SİN. İşte o kadar."
Kahvaltilarimizi yaptık ve Zahide denen kızı beklemeye başladık.
Kiz geldiğinde gözlerim fal tasi gibi açılmıştı bu bana Buragin daha önce gösterdigi eski sevgilisiydi. Ne yani eski sevgilisiyle dugun alışverişi mi yapacakti? Ayrıca kız resimdeki halinden daha güzeldi. Kiskanmis felan değilim şu an.
Belki biraz
Yani tamam azcik
Peki çok
Yaw he hayvan gibi kiskaniyom şu an.
"b-bu s-senin eski sevg-"
"Sonra anlatırım her şeyi şimdi bana hiç karşı çıkmadan eşlik et."
"Her şeyin hesabını soracağım sana!!"
"Peki"
------***-----
Dedigi gibi alışveriş yaptık. Aslında bana sevgilim diye gösterdiği kız onun kuzeniymis. Piç kurusu beni kıskandırmak için öyle yapmış. Bu arada evlilik olayı da karma karışık bi oyundan ibaret. Olaylar daha fena olacak galiba. Gerçi daha ne kadar kötü olabilir ki? Annem ve kardeşim belki de öldürüldü ama ben burda durmuş Buragin oyunlarına eşlik ediyorum. Ve kardeşim daha 7 yaşında... Hadi annem orta yaşlı ama kardeşim daha küçücük. Bunları düşünürken göz kapaklarim artık uykunun pençelerini daha fazla dayanamadi ve kapandı...
"bu böyle olmaz Burak!"
" olacak Hümay benimle evleneceksin! Benim ailem olacaksın!"
" zaten öyleydim ya ben. Bırak beni gideyim!"
" Hayır. Evlencez çocuklarım olacak senden!"
" Ben istemiyorum ama!"
" Bak Hümay ya şu an bu imzayi atarsın ya da karşında duran kardeşin ve annen gözlerinin önünde ölecek!"
"Benden seçim yapmami istiyorsun?"
"Evet!!"
Bunu dediginde caresizdim. İmzayi attım. Ve artik evliydik,evliydik,evliydik,evliydik... EV LİY DİK!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK
Fiksi RemajaHümay,Burak,Engincan,Melih ve diğerlerinin başından geçen karmaşık olayların anlatıldığı biraz aşk biraz hüzün biraz da heyecanin bulunduğu bir kitap.:)