~6.Bölüm:Kızıl~

867 50 2
                                    

Saatlerdir uyumaya çalışıyorum. Uyuyamadım. Beynimdekileri buraya dökmem gerek yoksa uyuyamam.

¤Eda'nın ağzından.¤

Saatler geçmesine rağmen hala duşdan çıkmamıştı.

Acaba bir şey mi geldi başına?
Kayıp düşmüş olabilir mi?
Ya kafasını vurduysa?

Aa sakin ol Eda bir şey olmamıştır.

Girip baksamıydım?

Banyonun kapısında dikilmiş karar vermeye çalışıyordum.

En sonda kararımı verip, kapının kulpunu tutup iki defa tıklattım.

Bir kaç saniye bekledikten sonra karşı taraftan da iki defa tıklatma sesi duydum.
Bu gir demek oluyordu galiba.

Hemen girip ardımdan kapıyı kapattım. Banyo,suyun sıcaklığından buhar altında kalmıştı.

Zor da olsa kızı gördüm.
Bornoza sarılmış, aynanın karşısında kendisine bakıyordu.

Bir tuhaflık vardı ki, bu kız ormanda tanıştığım kıza benzemiyordu.

Aynada kendisine bakan kız bembeyaz tenli, yere kadar uzanan kızıl saçlara sahipti.

Su bu kadar çok mu değiştirirdi insanı?
Allah'ın en büyük nimeti su değil miydi zaten!!

Benim geldiğimi görünce arkasını dönüp gülümsedi.
Ha inanmıyorum gamzeleri var kızın.
O hafif tombul yanaklarında iki koca çukur.

Bana yaklaşıp eliyle kalem kağıt işareti yaptı.

&" Defterini mi istiyorsun?" Evet anlamında kafasını sallayıp tekrar gülümsedi.

&"Hemen getiriyorum" deyip çıktım banyodan.

Banyonun yan tarafında bulunan, camdan duvarları olan küçük salona girip, kızıl saçlı cadının çantasından defteri ve kalemini aldım ve banyoya yöneldim.

Evet kızıl saçlı cadı. Onu ilk gördüğümde siyah saçlı bir cadıydı şimdi ise kızıl saçlarıyla daha çok cadıya benziyor.

Kapıyı tıklatıp hemen içeriye girdim.

&"Al bakalım küçük cadı." deyip elimdekileri kıza verdim.

Hemen alıp bir şeyler yazmaya başladı. İki dakikanın sonunda defteri elime tutuşturdu.
Alıp yazdıklarını okumaya başladım.

Adım Nisa.
Bana yardımcı olduğun için teşekkürler Eda:)
Ve bana küçük demezsen sevinirim. 17 yaşındayım ben.

&" Oha benimle aynı yaştasın." Ben böyle bir tepki verince kıkır kıkır güldü.

Yazdıklarını okumaya devam ettim.

Senden ricam bana bir kaç parça kıyafet ve makas getirebilir misin?
Kıyafetler biraz kapalı olursa sevinirim:)

&" Kız kıyafeti anladım da makası ne yapacaksın? Ha bu arada memnun oldum Nisa. Adın güzelmiş. Kadın demekti de mi?"
Elimdeki defteri alıp tekrar yazmaya başladı.
Artık defteri bana vermesini beklemiyordum. O yazarken okuyordum.

Öncelikle ilk sorun için cevap vereyim.
Makas lazım o yüzden istedim.

İkinci sorunun cevabı ise EVET.
Nisa kadın demek.

Ve banyoda sohbet etmemiz sence de garip değil mi?

En son yazdığı şeye katıla katıla güldüm.

&"Kız yazarak güldüren ilk insan olabilirsin." deyip banyonun kapısına yöneldim.
&" Hadi takip et beni. Giydirelim seni."
Kapıdan çıkıp Nisa'nın da çıkmasını bekledim.

Üstündeki bornozla utanarak çıktı dışarıya. Etrafa bakınıyordu kimse var mı acaba diye.

&"Korkma tepede kimse yok."
Anlamamış gibi baktı suratıma.

&"Biz buraya tepe diyoruz."deyince anladım anlamında kafasını salladı.

Şimdi daha rahat hareket ediyordu.

Koridor boyunca ilerliyorduk. Arkamdan şıpıdık şıpıdık geliyordu. Aynı zaman da etrafı inceliyordu. Meraklı cadı:)
Tepenin içi karanlık olduğu için bütün ışıkları açmıştım.
Bu ışıklar bitkilerim için özel yapılmıştı.
Tepenin içindeki bütün bitkilerime güneş oluyorlardı.

Elimle solumda bulunan bitki duvarına dokunarak ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elimle solumda bulunan bitki duvarına dokunarak ilerledim.

Sola dönüp giyinme odasına yöneldim.
Giyinme odasının kapısını açıp içeriye girdik.

Burası bitkilerin olmadığı tek odaydı.
Abilerim ve benim ortak olarak kullandığımız bir alandı.
Bu yüzden fazlasıyla büyüktü.

Nisa'yı şaşkın bakışları arasında kolundan tutup, benim kıyafetlerimin olduğu bölüme götürdüm.

Büyük dolabımın önüne geçirip beklemesini söyledim.

Tavandan aşağıya kadar uzanan dolabın kulplarından tutup, iki yana hızlıca açtım.

Bütün kıyafetler gözüküyordu artık. Her bedenden, kumaştan ve tarzdan kıyafetler vardı.

Bunların hepsi benim değildi. Tepeyi genç kurtlara eğitim vermek amacıyla tasarlamaya başlamıştık. Bu kıyafetlerde buraya gelecek olan kız öğrencilerim içindi.

Arkama dönüp Nisaya baktım.
Kıyafetleri aşağıdan yukarıya süzerek şaşkın şaşkın bakıyordu.

Ve o an ağzından sihirli kelimeler döküldü

*"VAYY ANASINI" dedi. Bu sefer şaşkın şaşkın bakma sırası bendeydi.

~~~~~~Aaaa Nisa yabancı biriyle konuştu~~~~

Şok ben. Yok şohben.
Ehehhe

●~ASENA~●(Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin