Aynada yeni kesilmiş saçlarıma bakıyordum. Eda'ya döndüğümde bir yere dalmış öylece bakıyordu.
Elimi gözünün önünde bir sağa bir sola salladım.
Kendine gelir gelmez " Hadi üstünü başını toparla. Yukarıya çıkacağız. Abilerim gelmiş. Bizi çağırıyorlar." nasıl anlamında ellerimi iki yana açtım. Ne abileri? Hem ne ara konuşmuştu ki?
"Bakma bana öyle Nisa. Sen saçlarınla ilgilenirken mesaj attılar. Hadi gidelim de seni onlarla tanıştırayım." diyerek giyinme odasından çıktı.
Ben de arkasından koşarak yetiştim. Sarmaşıklı koridordan geçerken Eda cam odalardan birine girip eşyalarımı aldı.
Keman çantam sırtında, kol çantamda kucağındaydı. Gözlerim kıyafetlerimi aradı. Onları ne yapmıştı acaba.
"Sen duştayken makineye attım." dedi birden. Bu kız benim zihnimi mi okuyor ya? Konuşurken aynı zamanda ilerlemeye devam ediyorduk.
"Bir de Nisa telefonuna baksan iyi olur. "dedi telefonu elime uzatarak. "Sana hiç sormadım ama bir ailen var değil mi?"
Evet anlamında kafamı sallayınca;
"Tamam o zaman onlara haber versen iyi olur. Yani anladığım kadarıyla ailenle kavga etmişsin. Ama kavga etmiş olsan da güvende olduğunu bilsinler" hiç istemesem de tamam anlamında kafamı salladım.
Garajın da yanından geçip dışarıya çıktık. Ay ve yıldızlar iyice belirginleşmişti. Acaba saat kaç olmuştu. Elimdeki telefonu istemeye istemeye açtım. Açılır açılmaz bildirimler düşmeye başladı.
Bildirim seslerini muhtemelen Eda'da duymuştu ama dönüp hiç bakmadı. Tepeye doğru çıkıyorduk.
Bildirimler yüzden fazlaydı ama telefonun kilidini açmadan saate bakıp kapattım. Saat gece 12.43 olmuştu ve ben açlıktan ölüyordum.
Şimdi kolaysa anlat bakalım derdini Nisa. Allah'ım acımdan öleceum.
Tepeye çıktığımızda renkli ışıklar gözümü alıyordu. Tepede beş tane birbirinden farklı tarzda karavan vardı. Hepsi daire şeklinde dizilerek ortada geniş bir alan oluşturmuştu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Ortadaki alanda ise bir ateş yanıyordu ve etrafında toplanmış üç dev gibi adam vardı. Sandalyelere oturmuş sohbet ediyorlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
