~7.Bölüm~

818 51 10
                                        

~Eda'nın azından~

"Ee sen konuşabiliyorsun!!"

Evet anlamında kafasını salladı.

&"Kız manyak mısın sen? Şimdi niye konuş muyorsun?"demem üzerine elindeki kağıda yazmaya başladı.

Yazıp bana uzatınca alıp okumaya başladım.

Kusura bakma. Sana yalan attığımı düşünme sakın. Bu konuşamama işi piskolojik bir şey.
Yoksa konuşabiliyorum.
Hatta inan bana bazen konuşmaya başlayıp hiç susmamak istiyorum.
Ama olmuyor.
Vücudum bunu kabul etmiyor.
Vücudum bir başkasıyla konuşmak için güven istiyor.
Yani seninle konuşabilmem için vücüdumun sana güvenmesi gerek.

Okumamı bitirip, gozleri yaşarmış Nisaya sarıldım.

&"Kız ne kusuru. Sadece bir anda sen konuşunca şaşırdım.
Şimdi sil o göz yaşlarını. Yaz bakalım senin bedenin ne?"
deyip defteri ona uzattım.

40 bedenim. Normalde böyle değildim de son zamanlarda baya kilo aldım.

&" Verirsin geri merak etme. Bak şu taraf 40 beden."deyip dolabın sağ tarafını gösterdim.
"Hangi tarzı sevdin?"

Eliyle aşağıdan üçüncü sıradaki kıyafeti gösterdi.

Oraya yetişmem imkansızdı. Neyse ki dolabı çok iyi tasarlamıştık.
Dolabın sağ tarafında otomatlarda olduğu gibi düğmeler vardı. Üçüncü düğmeye basıp biraz bekledikten sonra; Nisa'nın istediği kıyafet türü artık en alttaydı.

Seçtiği kıyafetin asılı olduğu demiri tutup kendime çektim.
Arkasında gömülü olan kıyafetler de teker teker ortaya çıktı.

&"Hadi bakalım seç beğen al."
Elime pembemsi ipek kumaştan olan elbiseyi alıp ona uzattım.

&"Bence bu sana çok yakışır. Hadi denesene."

Elimden alıp kendi üstüne doğru tuttu. Yüzünü buruşturup elbiseyi geri askılığa astı.
Askılığı biraz karıştırdıktan sonra başka bir elbise çıkarıp onu üstüne doğru tuttu.
Elbise krem renginde, dümdüz hiç bir esprisi olmayan uzun bir elbiseydi.
Bir anda bornozu çıkarıp üstüne giymeye başladı.

Hemen arkamı dönüp;
&" Kız manyak ayıp denen bir şey var. Hem iç çamaşırı giymeden onu giyeyim deme sakın." çekmecelerden birini açıp giymesi için çamaşır verdim.

Ay abilerimi zihnimden engellememiş olsaydım, kızı göreceklerdi.
Allah korusun aman aman.

&"Giyindin mi?"
Beni omzumdan tutup kendine çevirdi.

Üstünü giymişti ve eliyle üstünü göstererek;

*" Na..na..sıl ol..muş" kekeleyerek söylemişti bunu. Gülümseyerek cevabımı bekliyordu.

&"Mükemmel olmuş" dedim ben de gülümseyerek.

Bana doğru yaklaşıp eliyle makas işareti yaptı.
Gözlerimi devirerek dolabın sağ tarafında bulunan çekmeceden makası çıkardım.

Elimle tutup Nisa'ya uzattım.
Makasın bir ucunu o, diğer tarafını ben tutuyordum.

&" Elbiseyi keseyim deme sakın. Özel bir kumaştır bu. Yanlış anlama tabi senden değerli değil" deyip makası verdim.

Kafasını tamam anlamında sallayıp dolabın önüne doğru geçti.
Dolabın kapaklarına kapatıp, üstündeki boy aynasında kendisini baştan aşağıya süzdü.

O kızıl, yere kadar uzanan saçlarını önüne doğru alıp okşamaya başladı.
Hiç beklemediğim bir şey yapıp, saçlarını kesti.

 Hiç beklemediğim bir şey yapıp, saçlarını kesti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen elinden makası alıp ondan uzaklaştırdım.

&"Ne yapıyorsun be!!"

Yüzünü bana doğru döndü. Elinde ki kesilmiş saçını havaya kaldırıp sallamaya başladı. Gözlerinden yaşlar dökülüyordu ama aynı zamanda kocaman gülümsüyordu.
Acı dolu bir gülümseme bu.

&"Sen hiç iyi değilsin." dedim şaşkın bir şekilde.

Yüzüme bakıp sadece kafasını sallamakla yetindi.

Of abilerim beni kesin kesecek.
Yabancı birini tepeye aldım ve o yabancı da deli çıktı.

Saçmalama Eda ne delisi ya. Sadece sinirleri oynamış bir kız.

&" Of Nisa of. Gel buraya. Saçın böyle yarım yamalak kalmasın." diyip saçlarını eşit boyda keserek düzelttim.

Büyük bir yükten kurtulmuş gibi saçlarını sağa sola salladı.

~Zihin sesi~

Cem: Biz tepedeyiz. Hemen karavanların oraya gel.

Eda: Ama abi be..

Selçuk: Hemen gelmek zorundasın. Asena hakkında önemli gelişmeler var.
Yanındakini de getir.

~~~~♧~Bölüm Sonu~♡~~~~~~

İyi günler :)

●~ASENA~●(Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin