~~9.Bölüm~~

757 53 16
                                        

EDA👆

~Eda'nın azından~

Karavandan çıkıp orta alana doğru öfkeyle yürüdüm.

"Abi derdin ne? Kızı resmen kovdun. Yazık garibimde konuşamıyor zaten."

Cem abim siyah gözleriyle bana öfkeyle bakmaya başladı. Yeşil gözleri öfkeden siyaha dönmüştü resmen .
"Asıl senin derdin ne Eda? Kızı buraya getirmek nerden çıktı?
Başımız derde girebilir. Ve konuşup konuşmaması beni ilgilendirmez."

Gözlerimle Selçuk abimi işaret ederek" Selçuk kıza az kalsın saldıracaktı. Ben orada olmasaydım parçalayacaktı kızı. Çıldırmış gibiydi "dedim aynı öfkeyle ona cevap vererek.

"Hem kızın gidecek yeri yok abi. Ailesiyle kavga etmiş. Bir süre ..."

Cem abim parmağıyla azımı kapatarak" Sen de aklınca onu korumayı seçtin ha. Kızı tanımıyoruz bile. Selçuk sana gelecek olursak. "diyerek Selçuk abime döndü.

"Kıza saldırarak eline ne geçecekti çok merak ediyorum. Bize söylemeye ne dersin??"

Selçuk Abim üzgün bir ifadeyle " Bro amacım zarar vermek değildi. Otele giderken önümüze çıktı. Sadece korkutacaktım. Bizim bölgemize girmişti. "dedi abimin omzuna dokunarak. 

Cem "Ama Eda öfkeli olduğunu söylüyor." dedi ve oturduğu yerden dikleşerek Selçuk Abimin elini omzundan indirdi. Selçuk Abimin ne yaptığını anlayabiliyordum. Gücünü kullanarak abimi sakinleştirmeye çalışıyordu. 

Selçuk bu sefer gözünü devirerek cevap verdi. "Sana sinirlendim. Kıza değil. Senin bize karşı olan davranışların çok değişti. Asena uyandığından beri böylesin."

Cem abim hiçbir şey demedi. Diyemedi desek daha iyi olur.

Sadece elleriyle başını ovuşturmakla yetindi.

"Kötü hissediyor. Hem de çok." dedi Selçuk abim zihin sesiyle.

Selçuk abimin pırıltısı duyguları anlamak ve değiştirmekti. Çok zor bir güç aslında. Çünkü çok çabuk etkileniyorsun. Selçuk abimin çok fazla duygu değişimi olurdu. Durduk yere öfke patlaması yaşayabilirdi yada bir anda gülme krizine girebilirdi.

Ortamı yumuşatmam lazım acilen. Bu günkü toplantıda ne konuştular acaba??

"Abicim toplantıya benim gelmemem sorun oldu mu?" diyerek orta alandaki sandalyelerden birine oturdum. Sabahtan beri ayaktaydım.

Cem abim elleriyle saçını karıştırarak cevap verdi.
"Hayır sorun olmadı ama sana test yapmamız gerek." dedi yorgun bir şekilde.
Son iki haftadır çok çökmüştü abim Asena yüzünden.

Abime şaşırarak" Ne ne testi abi anlayamadım!!"dedim.

Ali ve Selçuk abim bana bakıp sırıtıyordu.

Ali abim lafa girip "Sana delilik testi yapacağız  Edacım. Korkmana gerek yok haaha." diyerek gülmeye başladı. Dengesiz yaaa. Asıl deli, Ali Abim ama biz suratına gülmüyoruz.

"İstersen de, gocunmam karşiiimm" Ali Zihin Sesi

Ben zihnimi kapatmamış mıydım ya? Nasıl duydu beni? Yanımda ki sandalyede oturan Aliyi elimin tersiyle ittirdim. Ama o kadar iriydi ki yerinden bile kıpırdamadı. 
Anca suratıma pis pis sırıtmakla yetindi.

"Abilerim dalga geçmeyin de söyleyin hadi. Ne testi?" merak duygusuyla hepsine bakıyordum.

"Of Eda ne testi olacak Asena mısın değil misin ona bakacağız.
Bence Asena değilsin ama yine de emir büyük yerden olduğu için yapmamız gerek." dedi Cem abim sıkıntıyla.

Abimin sıkıntısı yakında bizi  de öldürecek. Bir açsa zihnini bize işte o zaman rahatlayacak. Ama nerdeeee. "O" gittiğinden beri ve Asena uyandığından beri zihnini bize asla açmadı. 

Ben böyle kendi kendime düşünürken abim hızlıca ayağa kalktı. Ali ve Selçuk abimde iki yanıma geçip kollarımı sıkıca tutunca çırpınmaya başladım.

"ABİİİİ ne yapıyorsunuz bee. Korkutmayın beni" diyerek asla kurtulamayacağım kolların arasında çırpınıyordum.

" Kız bağırma senin ki uyanacak. Hem korkma TEST dedim ya. Sadece biraz canın acıyacak. Gerçekten özür dilerim." Cem abim  Ali ve Selçuk'a işaret verdi. " Azını da  kapatın "

Cem abimin dediğini yapıp hızlıca azımı da kapattılar. Artık çırpınmıyordum. Sadece olacakları izlemeye başladım.

Cem abim yavaşça bana yaklaşıp elini anlıma koydu. Elindeki parmaklar tek tek büyüyüp kurt pençesine dönüştü. 

Abim " Gerçekten saçının bir teline dahi zarar gelsin istemem ama bunu yapmak zorundayım. Affet abicim" diyerek işaret parmağındaki tırnağı alnımdan içeriye bastırdı.

Kafa tasımdan geçen tırnak içeriye gittikçe daha da uzadı. 

Abilerimin sesini duyabiliyordum ama onları göremiyordum artık.

"Cem dursan mı artık?? Kızın gözleri ters döndü. Hiç iyi gözükmüyor." bu Ali'nin sesiydi eminim. 

"Hayır az kaldı şimdi duramam. Siz sadece titremesini engelleyin. Eda lütfen dayan" diyerek tırnağını beynimin içine daha da ilerletti.

Ben hiçbir şey yapamıyordum. Beynimin içinden milyonlarca anı geçip gidiyordu. Sanki abim onları emiyor gibiydi.

" Cem dur...." ama abim durmadı. "CEM SANA DUR DEDİM. Kalp atışı yavaşladı. ÖLÜCEK." 

"Selçuk kapa çeneni. Ölmesine izin ermem merak etme."

Selçuk abim ağlayarak konuşuyordu artık " Çok acı çekiyor. O değil işte... daha derinlere inme. Sen de hissediyorsun değil mi??"

Abim artık pes etmiş olacak ki yavaşça tırnağını geri çekti.

Ama artık  çok geç....

Vücudum acıya dayanamayıp pes etti ve ben bayıldım. 

Uyandığımda karavanımda kendi yatağımdaydım. Elimi anlıma götürüp yarayı yokladım. Ama çoktan kapanmıştı bile. Başımın ağrısı hariç her şey normaldi.

Ayağa kalkıp  bir bardak su içtim. Karavanın dışından yere basma sesleri gelince hemen dışarıya çıktım.

Dışardaki kişi abimdi. Elinde bir tepsi ortada dolanıyordu. Beni fark edip yanıma geldi. Eliyle başımı okşayıp " Affedebilecek misin beni? Çok fazla ileri gittim. Bu arada ASENA değilsin." diyerek pişmanlığını dile getirdi.

"Abicim bunda affedecek ne var ki. Alt tarafı kafamı delip zihnimin içine girdin. " dedim biraz sitem ederek. Sonra göz göze gelince dayanamayıp "Affettim tabi ki de. Yeter ki bana şöyle bakmayı kes. Hahaha"  karşıma geçmiş yavru köpek gibi bakıyordu bana. Ben şimdi buna nasıl kızayım hahah.

Başımla elindeki tepsiyi göstererek " Sen bu saatte yemezdin abi ne oldu? " dedim.

" Akşam az yedim de karnım kazındı biraz." diyerek benden uzaklaşmaya başladı.

 " Abiii nasıl acıkmış olabilirsin ya.. Bir koyunu mideye gömdük. Hem sen bir sandviçle doyuramazsın ki karnını." diyerek peşinden ilerledim.

"BU onuncu sandviçim Eda. Şimdi izninle gidiyorum. Hadi küçük hanım iyi geceler sana." 

"Abi ama..." sözümü tamamlamaya fırsat kalmadan gitmişti bile.

Bende karavana geri dönüp yatağıma yattım.

Tam uykuya dalacağım ama garip bir ses ikide bir uykumu bölüyor. Bu ses karın guruldama sesi ve Nisa'nın karavanından geliyordu. 

Birkaç saniye sonra kapı tıklatma sesi ve kapının açılma sesi duyuldu. Ve tam iki dakika sonra da karın gurultusu sesi kesildi. 

Bunu abim yapmıştı. O sandviç kendisi için değildi. AYYYYY şimdi ben bunları şhiplemesem olmaz.

ZİHİN SESİ

CEM:" SAÇMALAMA EDA. KES ŞU DÜŞÜNCELERİNİ 😡ಠ_ಠ"

EDA:  " TOMOM "

EHE tabi ki de kesmeyecektim. Şu zihnimi de kapatsam iyi olacak.

●~ASENA~●(Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin