Ah Be Abi

402 37 8
                                    

AY AY AY BİR OYUNUZU ALIRIM.

BOL FOTOLU BİR BÖLÜM. İYİ OKUMALAR.

Nisa'nın Azından

"Nisa elini çek kafandan. Ne oldu? Kafan mı kanadı?" diyen Edaya korku içinde baktım.

Ellerimi saçlarımdan ayırıp ucundan tutarak baktım. Saçım kızıla dönmüştü.

Eda ben saçıma öyle bakarken kafamdan tutup etrafını incelemeye başladı.
Elimle engellemeye çalışarak ittirdim onu.

"Nisa bir dur be. Neren kanadı anlamaya çalışıyorum."  diyerek kafamı koklamaya başladı. Ben de ittirmeyi bırakıp ne yapmaya çalıştığına baktım.

Kafamı bitirip boynumdan aşağıya doğru bütün vücudumu kokladı.
En sonda yüzüme doğru geldiğinde  duraksadı " Burnun mu kanadı?"

Bir yerimin kanadığını nereden anlamıştı. Gerçi ilk  Cem anlamıştı. 'Kan kokusu var' demişti.

Kafamı evet anlamında salladım.

"Nasıl kanadı? Hasta mı oldun? Yukarıda da kusmuk vardı."

Kafamı yine evet anlamında salladım.

"Neden konuşmuyorsun? Dur gerçi cevap vermiyorsun. Kalem kağıt getireyim." diyerek yanımdan uzaklaştı.

Bu kız saf galiba. Yine banyoda sohbet etmek istiyor da olabilir gerçi.

Eda kapıdan çıkıp giderken ben de son kez aynaya bakıp peşinden ilerledim. Kısa süreliğine de olsa normale dönmüştüm. Yukarıya çıkıp acilen o parfümü sıkmam gerekiyor.

Banyonun kapısından çıkmadan önce kapıyı iki defa tıkladım.
Dışarıda Cemlerin beklediğine emindim.
Beni bornozla görmeleri hoş olmazdı.
Saniyeler sonra Cem'in sesi duyuldu. " İyisin de mi?"

Sorusuna cevap olarak kapıya bir kere vurdum.

"İyi olmana sevindim. Biz yukarıya çıkıyoruz. Sen rahat olabilirsin."

Cem bunu söyleyip kapıdan uzaklaştı.
Ardından Selçuk ağzını kapı deliğine yaklaştırarak "Oyh oyh benim küçüğüm hasta mı   olmuş. "diyerek gülmeye başladı.

Ona kızarak kapıyı sertçe yumrukladım. Hepsi benim kızmama gülerek merdivenlerden yukarıya çıktılar.

Uzaklaştıklarına emin olunca ben de banyodan çıktım.  Giyinme odasına giderken Edayla karşılaşıp peşimden onu da sürükledim.

"Nisa al bak bunları. Konuşmuyorsan bile yaz buraya." diyerek elime kağıt kalem tutuşturdu.

Elindekileri alıp kağıda " Yukarda konuşalım. Şimdi okul için hazırlanacağım. "yazıp geri ona verdim.

Dolabın karşısına geçip baştan aşağıya süzdükten sonra çiçekli beyaz bir elbise giydim.
Okulumuzun üniforması yoktu. Herkes kafasına göre giyinirdi.

"Uyumlu olalım bari ben de beyaz elbise giyim." diyerek dolabın beyaz elbise bölümünden diz kapağının üstünde biten bir elbise aldı.

Ona omuz silkerek arkamı dönüp giyinme odasından çıktım.

Şimdi düşünüyorum da bu kadar kıyafetin olma nedeni Cem'in odasındaki  listesiyle alaklı olabilir mi?
O listede ki çocuklara ait olabilir mi bu kıyafetler?
Ama geldiğimden beri hiç çocuk görmedim.
Yoksa ben olduğum için mi gözükmüyorlar?
Of saçma saçma düşünme Nisa.

Bu düşüncelerle tepenin çıkışına kadar gelmiştim.
"Nisa beklesene beni yaa."

Eda'yı duymazlıktan gelerek tepenin dışındaki sarmaşıkları araladım. Tepeden çıkıp üstüne doğru tırmanmaya başladım. Yokuştan çıkarken Eda bana yetişip kolumdan tutup durdurdu. "Ne bu surat Nisa? Ne yaptım sana? Neden tirip atıyorsun bana?"

●~ASENA~●(Devam Ediyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin