DİNLEYİN MUTLAKA
Cem Kara'nın ağzından.
Zihin sesi.
"Duvarlardaki desenlere bakın. Tanıdık geldi mi?" dedim hayretler içinde. Duvarlarda kurt ve savaşlarla ilgili semboller vardı.
Yanımızda Nisa eline hortumu almış bitkileri suluyordu.
Aynı zamanda merdivenlerden asağıya iniyordu. Bizde peşinden ilerlemeye başladık.
"Siyah Oteldeki sembollerin aynısı. Hatta abi şuradaki sembolü gördün mü?" dedi Eda zihin sesiyle.
Gösterdiği yöne doğru bakarak onu onayladım."Evet aynısı. Bildiğim kadarıyla bu sembolü gelenekçi kurtlar yapıyor. Yani anlıyacağınız burası baya eski.
Ama asıl sorun bu okulda bu yerin ve sembolllerin ne işi var?"dedim duvarda ki çizimleri incelerken.
"Buranın okulda ne işi var bilmem ama Nisa'nın burayı bilmesi sizcede garip değil mi? Yani o gizli geçitten bizi sokması felan. Acaba bizim gibilerin varlığından haberdar mı? "dedi Ali kafasıyla Nisayı göstererek.
Kafamı olumsuz anlamda sallayarak "Sanmıyorum kurtlardan herhangi biriyle temasta bulunsaydı kokusunu alabilirdik. Ama hiç kurt kokusu almadım onda." zihin sesimle bunları söyledikten sonra Nisayı uzaktan kokladım. Hiçbir şeyden habersiz etrafı suluyordu.
Kokladıktan sonra "Elindeki anahtarlar."dedim zihin sesimle."Elindeki anahtarın kokusuna dikkat edin."Ben böyle söyleyince Ali ve Eda dikkatlice anahtarı kokladı.
Eda'nın gözleri büyüyerek bana döndü."Bu bir kurt kokusu. Ama daha önce böyle bir kurt kukusu almadım."dedi.
"Aynen öyle kardeşim ben de bu kokuyu daha önce duymadım. Bu koku Asenaya ayit olabir." Merdivenin sonuna gelmiştik artık.
Nisaya dönüp anahtarı ona kimin verdiğini sordum.
Yüzüme bakıp nedenini sordu.
Anahtarı ona Asena'nın vermiş olabileceğini söylediğimde gözleri kocaman açıldı.
"Kim verdi bu anahtarı sana söylesene kız işte."dedi Eda Nisaya sokularak.
Nisa hiç tereddüt etmeden "Çiçek Hoca verdi."dedi.
"Yalan söylüyor" bunu söyleyen Selçuktu. Burada olmasa bile zihin yoluyla iletişim kurabiliyorduk.
"Sonunda be oğlum neredeydin?" dedim zihinden konuşarak.
"Abe zeki kardeşim hani ben öğretmenim ya. Öğretmen olunca sorumlulukların da artıyor ya. Neyse konumuza dönelim, tekrar sorun. Kim vermiş anahtarı?"
Selçuk'un dediği gibi yapıp tekrar sordum.
Nisa merdivenin sonunun açıldığı altı kapıdan birine yöneldi. Biz de peşinden ilerliyorduk.
"Dedim ya Çiçek Hoca verdi." dedi tekrardan.
"Kesinlikle yalan söylüyor."dedi Selçuk yine. " Neden yalan söylüyor ki?"
"Çünkü bizden bir şeyler saklıyor. Gerçi bunu Asena' ı bulmak istemesinden anlamalıydık. Hiç garipsemedi sonuçta." öfkelenmiştim hemde çok.
Yaklaştığımız kapının kilidini elindeki anahtarlarla açtı.
Konuyu dağıtmak istermiş gibi parmağıyla diyer kapıları gösterdi. "Bakın şuradaki kapılar da başka sınıflara açılıyor. Şu anda gireceğimiz kapı ise müzik sınıfına açılıyor. Yani geç kalmadık." diyerek kendince sevimlilikler yapıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
●~ASENA~●(Devam Ediyor)
ФэнтезиDişi Kurt demektir👉Asena Türk mitolojisinde önemli bir rol oynayan efsanavi bir kurttur. Ve yüzyıllar sonra Asena geri döndü.
