Yamur yağdığı için olsa gerek Cem kaplunbağadan bile yavaş sürüyordu arabayı.
En sonunda okulun girişine geldiğimizde arabayı durdurttum.
"Arabayla girmek yasak. Sadece öğretmenler girebilir."dedim yavaş bir şekilde.
Cem"Ne kadar saçma. Kaç öğretmen var zaten? Koca otopark. Boş yere park etsek olmuyor mu?"diyerek arabayı geri geri sürüp okulun girişinden uzaklaştı.
Baya sinirlenmişti. Keşke daha önceden söyleseydim. En azından girişe kadar gelmezdik.
Cem girişe biraz yakın bir yere park edip, arabayı durdurdu.
Arkasını dönmeden,sesli bir şekilde"Üç deyince"dedi.
Ne üç deyince? Anlamadım.
"Birr... iki..üç.."dedi ve hepsi birden kapıları açıp dışarıya çıktı.
Hızlı bir şekilde okula doğru koşmaya başladılar.
Ben de şaşkın bir şekilde arabanın içinde kaldım. Aa manyaklara bak.
Kendime geldiğimde arabadan inmeye çalıştım ama kilitlenmişti.
Bir kaç saniye sonra hepsi durdu. Benim gelmediğimi anlayınca elleriyle aynı anda yüzlerine vurdular. 🤦🏼♀️🤦🏻♂️🤦🏼♂️🤦🏽♂️
Ne suçum var be benim? Ben aranızdaki şifreleri nerden bilebilirim ki.
Cem uzaktan kapının kilidini açınca ben de arabadan inip koşmaya başladım.
Onlara yaklaşınca tekrardan koşmaya başladılar.
Hala yaptığım aptalıktaydı aklım.
Okulun içine girip bahçenin içinde depar atmaya devam ettik.
Okul okul değil futbol sahası. Koş koş bitmiyor.
Onlara yetişip Eda ile Selçuk'un önüne geçtim.
Nefes nefese kalmıştım.
En son okula girmeden yüksek bir merdiven çıkmamız gerekiyordu.
Ulan neden yani de mi?
Medivende hepimiz yavaşlamıştık.
Çünkü yağmur şelale gibi merdivenlerden akıyordu.
Ayakkabılarım bütün su dolmuştu.
"DİKAT EDİN TAŞ GELİYOR" diye bağırdı Ali. En önde o vardı. Sonra Cem ve onun arkasında da ben vardım.
Ulan ne taşı? Sizden büyük taş mı var burda,demek çok isterdim ama demedim. Diyemedim.
Suyun getirdiği taş benim ayağımın altına girmişti ve ben ona takılıp merdivenlerden aşağıya kaymaya başladım.
Bundan sonra olan her şey ağır çekimde gerçekleşti.
Ben kayarken bir refleksle Cem'in kolundan tutup kendime doğru çektim.
Oda dengesini kaybedip üstüme doğru kaymaya başladı.
Arkamızda bulunan Eda ve Selçuk'a doğru kaydık.
Bizi gören Ali'de bizi tutmaya çalıştı.
Ama tutamayınca dengesini kaybedip o da bizimle beraber kaydı.
Hepimiz beraber çıktığımız merdiveni kayarak inmiştik.
En altta Eda sonra Selçuk olmak üzere yerde yatıyorduk.
Ulan be Nisa bir işinde rast gitsin be.
Allahtan Ali üstümüze düşmemişti.
O da yan tarafımıza yüz üstü kapaklammıştı.
Her yerimiz sırılsıklam oldu.
Ve hala ıslanmaya devam ediyorduk.
Cem üstümden kalkıp elini bana uzattı.
Çok kızdığını düşünerek hiç yüzüne bakmadım.
Elini tutup ayağa kaktım.
Gelen geçen bize gülerek, okula koşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
●~ASENA~●(Devam Ediyor)
FantasyDişi Kurt demektir👉Asena Türk mitolojisinde önemli bir rol oynayan efsanavi bir kurttur. Ve yüzyıllar sonra Asena geri döndü.
