🌹46. bölüm

1.3K 72 34
                                    

Mükemmel giden günün sonunda bile her an kötü bir şey olacakmış gibi tetikte beklerdim. Çok gülünce korkup az sonra ağlayacak neden bulurdum.

Alıştığım huzursuzluğu bilmediğim mutluluklara tercih ederdim.

Bu belki de çok saçma ve hastalık derecesinde bir davranıştı. Ama benim için sadece güvenli bir liman aramaktı.

Mutlu olmak suçmuş gibi bu duyguyu dizginlemeye çalışıyordum.

Bunu kimse değil ben kendime yapıyordum. Derler ya insanın kendine ettiğini yedi köy bir araya gelse edemezmiş diye.

Ahmet denen herifin söyledikleri de tezimi doğrulamış oldu gerçi. İki kere güldüysem peşinden illa ki on kere üzülmeliydim. Sanki bu gülümsemelerimin diyetini ödüyordum.

"Sakın o herifin dediklerini kafana takayım deme!"diyen sesle bakışlarım Saruhan'a döndü.

"Haklı olduğunu biliyoruz."dedim kabullenişle.

"Öyle olsa bile ne değişir?! O hatayı bir kere yaparım. Bir daha seni yanımdan ayırır mıyım?"

"Bu bir çözüm değil... Onlar;sen yanımda olsan da her zaman etrafımızda olacak-"

"Gidelim!"

"Ne?!"

"Gidelim buralardan. Herkesten uzak... sadece sen ve ben?"

"Ben..."Cümlemi bitiremeden soluğu yanımda almış,ellerimi de avuçlarına hapsetmişti.

"Tamamen birbirimize adayacağımız vakitlerimiz olacak. Bu ikimize de iyi gelecek!"

"Bu bütün sorunları arkamızda bırakmak oluyor yalnız çözmek değil."dedim tebessüm ederek.

Omuzunu silkerek göğüsüne çekti ve sıkıca sarmaladı.

"Seni bir an bile mutlu edecekse her şeye varım güzelim." Sözleriyle tam erime kıvamına gelecekken aklıma dün tartıştığımız geldi.

"Ben seni affettim mi?!"

Saruhan sabırla gözlerini yumdu.

"Küstüğün şimdi mi aklına geliyor yavrum?"

Bedeninden ayrılıp yana kaydım ve kollarımı göğüsümde bağladım.

"Bu bir cevap değil."

"Güzelim yapma böyle! Tamam haklısın sana söylemeliydim. Hatamı kabul ediyorum. Ama unutma ben ne yapıyorsam hepsi senin iyiliğin için."

"Benim iyiliğimi düşündüğünü elbette farkındayım ama lütfen bana bakıma muhtaç bir çocukmuşum davranmayı bırak."

Saruhan tekrar yanıma yanaşıp gözlerimin içine baktı;

"Ne alakası var? Seni seviyorum ve bunu gösterme biçimim fazla korumacı olabilir ama seni çocuk olarak görmediğimi sanırım tekrar kanıtlamam gerekiyor." Dedi göz kırparak.

Yaptığı imayı anlayınca koluna bir tane geçirip söylendim.

"Sen çok arsız oldun!"

Yakınmalarımı umursamadan daha da yaklaşırken sadece beni öpecek olmasını beklemeye başladım. Nefesi dudaklarıma çarparak durdu ve konuşmaya başladı;

"Senin arsızınım. Şu hayatta bir sana doyamıyorum. Her gün aynı heyecanla bir tek seni yaşıyorum." Allah'ım sana geliyorum!

Sözlerinden sonra bir an bile beklemeden kucağına çekildim ve daha ne olduğunu anlamadan kendimi odamızda buldum.

EMANET HAYAT (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin