Küçükken hep korkardım morgların önünden geçmekten annemde hep ölülerden değil de dirilerden kork derdi.Aslında haklıydı kalbi durmuş gibi ruhu onu terk etmiş biri bana nasıl zarar verebilirdi ki?
Ayaklarım sallanıyordu dalga sesleri o kadar haşindi ki bu beni daha da ürpertiyordu.Gözlerimi kapatmıştım ölüme giderken ama gidememiştim çünkü
Bir el ...
Evet bir el beni tutmuştu.Sıkı sıkı hemde gitmemi istemeyerek sanki hep kal diyormuşcasına sıkı.Ağlıyordu ve ağlıyordum...o anlar öyle acıydı ki bunu kelimelerle size anlatamazdım.
"Selin bak elimi sakın bırakma tamam mı sakin ol ben şimdi seni çekicem sende oradaki taşlardan ayağınla güç alıp yukarıya çıkmaya çalışacaksın tamam mı"
Gözyaşlarım ve korkum yüzünden onu net göremiyor ve algılayamıyordum.
"Selin cevap ver tamam mı hadi güzelim ben yanındayım ve burdan birlikte çıkacağız"
"Hayır beni bırak ve git asya lütfen"
"HAYIR "dedi ağlayarak bu benim çok canımı yakmıştı.
"BAK SELİN İNTİHAR BİR ÇÖZÜM DEĞİL ŞİMDİ BENİM SÖZÜMÜ DİNLE TAMAM MI"
"yaşamak için bir sebebim kalmadı lütfen"
Ellerimiz terliyordu ve her an ayrılması an meselesi idi.
"Ben varım ve seni çok seviyorum selin şimdi kes sesini "
Asya hırsla elimi çekti bende istemsizce ayaklarımla kayalardan ayaklarımı yukarıya çıkartmaya çalıştım.Evet bende gayret gösteriyordum çünkü asya karşımda çırpınıyordu ve ben bugün bu uçurumdan aşağıya düşmekten deli gibi korkuyordum.
Yukarıya çıktığımızda nefes nefese kalıp yere yattım o da tam yanıma yattı.Hızlı hızlı nefes alıp veriyorduk ve uçurumdan aşağıya sallanan ayaklarımız umrumuzda Bile değildi.Birden asya gülmeye başladı önce şaşırdım sonra bende deli gibi gülmeye başladık.Evet şuan bunlar deli mi diyorsunuz ama öyleydik de.Uçurumun kenarında deli gibi gülüyorduk çünkü kafayı yemiştik.Ve yorulmuştuk artık her şeyden hayattan yaşadıklarımız dan yorulmuştuk.Çok düşmüştük,çok yaralar almıştık bazen ayrıydık bazen küsdük bazen yan yanaydık.Ama artık bitsin istiyordum bizde mutlu olalım istiyordum."Biliyor musun"diye söze girdi asya tüm dikkatimi oraya verdim."seni seviyorum asya dedin ya elinden tutarken bu bir veda değildi benim için aksine beni kurtar asya demekti ve öyle de yaptım seni kurtardım hatta şöyle bir şey de düşündüm belki saçma gelir ama her yardıma ihtiyaç duyduğumuzda seni seviyorum diyelim tabi normal zamanlar hariç sadece yardıma ihtiyac olunca ama artık böyle şeylere gerek olduğunu duymuyorum yan yanayız artık ve kavga gürültüden uzak olduğumuzu düşünüyorum"
Gözümden bir damla yaş düştü "yan yanayız dimi"dedim tekrarlayarak
"Gel buraya sulu göz"
Birbirimize sarıldığımızda ikimiz de ağlıyorduk.
"Özür dilerim asya herşey için"
"Bende özür dilerim selin yiğitle olanları anlatmadığım için"
Yine aklıma gelmişti.Yiğit artık yoktu biz dönülmeyecek yollara girmiştik.Bırakın sevgili olmayı arkadaş bile olamazdık artık.
Senden nefret ediyorum sözü bir saniye bile aklımdan çıkmıyordu.Biz artık sadece iki yabancıydık.