49.Bölüm davetiye

28 2 0
                                    

ASYADAN
Ne zaman rahat nefes alıcaktım bilmiyordum.Ne zaman mutlu olmayı hak edecektim bilmiyordum.Yorulmuş bakmıştım artık.Herkes canımı yakmaya yemin etmişti sanki.O gün orda asır ve selinden rica etmiş ve evime bırakmalarını istemiştim.Annemin yanına,ihtiyacım olan tek kadına.Araba durunca halsiz bir şekilde kapıyı açtım

"Asya istersen bende geleyim iyi gelirim sana"

Kafamı olumlu anlamda salladım"lütfen gel hiç iyi değilim"

Asıra bakınca asır bir iki saniye düşündü

"Olmaz selin seni yalnız bırakamam"diye red edince yüzüm düşmüştü

"Lütfen Asya'nın bana ihtiyacı var"diye diretti selin

Büyük ihtimalle yiğit ile evlerimiz yakın diye dert ediyordu.

"Tamam ama dikkat et seni her saat başı arayacağım"

Selin heyecanla kafasını sallayınca birlikte arabadan indik ve zile bastık.Asır içeriye giresiye kadar bekledi ve sonra gitmişti.

Annem açar açmaz bana kocaman sarılmıştı.Bende ona sarıldım.O kadar iyi gelmişti ki.Ayrılınca yüzüne baktım ve geri çekildim.

Bir şey olmuştu!!

"Anne"diyebildim sadece

"Geçin içeriye"annem bizi içeriye davet edince selin ile birlikte içeriye girmiştik.Girmeden önce de Melisaya mesaj atmayı unutmamıştık.

"Anne bir şey mi oldu?"diye sordum gergince.Annem yanıma oturup ellerini tuttu.selin ve ben heyecanla annemi bekliyorduk.

"Kızım ben"

Konuşmasını bölen kapı zili sesi olmuştu.Selin acele ile kapıyı açınca Melisa içeriye girdi

"Geç kaldım pardon"diyerek koltuklardan birine oturdu.

"Kızım telefon geldi az önce işden kovuldum"

Derin bir nefes alıp arkama yaslandım.Bir iki saniye gözlerimi kapattım ve tekrar açtım.Şuan sinirden dört köşeydim.Tüm bu olanlar annemi işten çıkartmasına sebep değildi.Annemi buraya getiren zaten ilk başta oydu

"Anne biz arda ile ayrılmaya karar verdik,zaten gerçek bir evlilik de değildi"

Annem göz yaşlarını silerek kafasını yere eğdi.Sonra bana baktı utanıyordu.Ben nasıl anneyim diye düşünüyordu belkide.ama onun hiç bir suçu yoktu tek suçlu bendim.

"Kızım sana bunları yaşattığım için çok özür dilerim"

Akan göz yaşlarıma rağmen annemin de göz yaşlarını sildim.

"Senin hiçbir suçun yok hepsi benim suçum"

"Dahası da var arda bu evi satmış ev sahibi de çıkın diyor asya nerede kalacağız"

Bir şok bana yetmişken şimdi ikinci bir şoku daha kalbim zor kaldırmıştı.Evden atmak neydi?

"Arda öyle bir insan değildi şuan çok şaşkınım"

Melisaya kafamı olumlu anlamda salladım.Arda böyle bir insan değildi ya da biz öyle biliyorduk belkide bu zalim yüzü gerçek yüzü idi.

"Ne yapacağız şimdi?"diye çaresizce sordu annem.

Çaresiz olmaktan nefret ediyordum.

Annemi çaresiz görmek istemiyordum.

"Anne bak şimdi sen Mardin'e git tekrar ben Ayhanın yanına dönüyorum ama zorundayım başka kalacak yerim yok"

Pişmanlık(Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin