İyi okumalar ...
9. Aralık
Kapıdan giren genç adam,yerde hareketsizce yatan genç kadını gördüğünde içinde bir vicdan azabı, bir huzursuzluk yaşadı. Hayatlarında yanlarından ayrılmayan bu genç kıza ihanet etmiş gibi hissediyordu.Ama içindeki sesi susturdu. Çünkü yaptıkları herşey genç kızın iyiliği, ve gerçekleri görmesi içindi. Bu onları suçlu yapmazdı. Dostlar her daim acı da olsa gerçekleri söylemezler miydi?
Oda bunu yapmak, söylenenlere uymak zorundaydı.Az ilerde, pencereden dışarı izleyen yaşlı adama baktı. Suskundu. Sanki bir şeyleri kendine yediremiyor, yaptığını sorguluyordu.
"Neyi düşünüyorsun"dedi genç adam.
"Azranın son sözünü, ona kötü bir şey yapacağımızı zannediyor, onu hiç koruyamadım."dedi boğazında olan düğüme rağmen,sesini düz tutmaya çalıştı.
"Ne söyledi ki sana"
" Biz olmadan da bu yolda tek başına devam edeceğini, gerekirse bizide yolundan çekeceğini belirtti."
"Buna üzülmene gerek yok, o güçlü bir kadın, biz olmasakta yolundan dönmeyeceğini bilmek beni mutlu etti. Bu kadar çabalarımızdan sonra pes etmesini beklemek doğru olmaz."
"Anlamıyorsun ve sana bunu açıklasamda anlayamayacaksın, kendi gözlerinle şahit olacağın olaylarda ne demek istediğimi çıkaracaksın, sadece zamanın gelmesini beklemeliyiz. Ve umalıyız ki o güne kadar ölmemiş olalım."
Genç adam, Azradan gözlerini ayrılmayan adamın dediklerini pek anlamadı. Yaşı ondan büyük olabilir, yaş olarak çok şeylerde görmüş geçirmiş olabilir, ama Azranın bundan sonra düşündüklerine engel olamayacağına da biliyordu.
Arkadan adım sesleri duyulduğunda gözlerini yerdeki kızdan kapıya çevirdiler, siyah takımın içinde kulağındaki kulaklıkla içeri teşrif eden Mete önce yerdeki kadında gözlerini bir kaç saniye oyalayıp adamlara döndü.
"Efendim Lilyi istediğiniz yere ulaştı. Birazdan bizimde uçağımız hazır olacak, artık çıkmalıyız." Gözleri tekrar yerdeki kadına dönüp verilecek emri bekledi.
Yaşlı adam başını sallayıp, Meteye başıyla işaret ettiğinde genç adam Meteden önce davranıp yerdeki genç kadını kucakladı.
Kolları arasında kara saçları sarkmış, sol kolu karnı, sağ kolu ise öylece kenardan sarkıyordu. Bakıldığında cansız gibi duran kadını göğsünün yavaşça kalkıp inmesi canlı gösteriyordu.Genç adam Meteye ters bir bakış atıp, dışarda onları bekleyen siyah araça ilerledi.
Eğer bu işe ortak oluyorsa değer verdiği bu kadına kendisi dışında yabancı birinin dokunmasına izin vermezdi.
Araca yerleşen yaşlı adamla, araba hareket etti. Yolları uzundu fakat yolun sonunda yaşayacakları kaosu kim önleyebilirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Timsah +18 [ Kardeşlik Bağı 1]
RandomYa ölecekti ya öldürecekti... Seçim yapıldı. Kayıp verildi.. Kan elleri sarmış, kokusu dört bir yanı kuşatmıştı... Acımasızlığı farklı isimleri almasına gebe olmuştu.. Ama sadece birini benimsemişti.... Timsah