47.Bölüm

122 14 0
                                    

İyi okumalar...

1.Mart

Üç hamle. Son üç hamle.

Taşlar yer değiştiriyor, rakip kazanmak için oyunu acımasızca oynuyordu. Son oyunun gösterişli olması isteniyordu. Gösterişli ve acımasızca.

"Yapacağından emin misin Azra, bunun sonuçları ağır olabilir?"diyen Lily ile başımı çevirme zahmetine girmedim.

"Onu engellemenin tek yolu bu Lily"dedim umursamaz bir sesle, nefesini sertçe dışarı üfledi.

"Senin geri planda kalman gerekiyor, bebeğe bir zarar gelebilir"dedi. Hamile olduğumu öğrendiği günden beri, beni korumak istiyordu. Aynı zamanda çekip gitmek istediğini de hissediyordum. Kabullenememek onun için yorucu olduğu kadar benim açımdan da yorucuydu. Tanrının beni sınamak istemesi hiç olmayacak bir anda gelişmişti. Ama kader gerçekleşiyordu.

"Merak etme, ön planda olmayacağım"dedim.

Sessizliği karşısında başımı ona çevirdiğimde, gözlerini kapatarak geriye yaslanmış, güneşin yüzümüze vuruşunun keyfini çıkarıyor gibiydi.

"Hayatımızı adadığımız intikam gerçekleşiyor ve biz sonrasını hiç düşünmedik Azra" ensesini koltuk başlığına daha çok yasladı. "Sonrasında ne olacak?"

Yüzünü incelerken "Büründüğümüz rolün gerçeğini yaşayacağız. Sadece normal işlere devam edeceğiz"dedim.

Dudağını yana kıvırdı ve gözlerini hafifçe araladı. Tilkinin o yeşil bakışları esir almıştı gözlerini, kurnazlıktan çok bilinmezliği gösteriyordu.

"Bağın inceldiğini hissetmiyor musun?"diye sorduğunda kaşlarım çatıldı. "Kurtun kendi başına bir şeyler yapması ve senin bir çok şeyi kendi başına yaparak gizlemen, Baykuşun tüm sistemlere sahip olması, sanki kardeşlik bağı kendi içinde örgütlenmeye gidiyor Timsah. Buradaki konumum sadece verilen emirleri yerine getirmek gibi dururken sizin bu üstünlükleriniz kafa karıştırıcı duruyor"

"Kimse kendi cephesini kuramaz, kuracak kişiye hangi kural uygulanacağını biliyorsun" diyerek sert bir sesle çıkıştığımda umursamaz şekilde güldü.

"İnfaz"dedi alayla sonra oturduğu yerden dikleşerek gözlerime baktı. "Bilmediğimiz bir ekibin var mı?"diye sordu.

Sessizliği seçerek gözlerine baktığımda, tek kaşını kaldırarak oturduğu koltuktan kalktı.
"Kuralı biliyorsun"diyerek beni ti'ye  aldı.
"Sonrasında ne yapacağım biliyor musun Azra?" Kollarını iki yana açtı. " Günümü gün edeceğim" bana arkasını dönerek gitmek istediğinde, tırnaklarımı dizime geçirerek ona seslendim.

"Lily, sen benim kardeşimsin"

Bana dönmedi. Terastan çıkmak için kapıyı açarken sesini duydum.

"Yarın İtalyada görüşürüz Azra" dediğinde sesindeki kırılmayı fark etmiştim.
Lanet olasıca Lily gözlemlerinde haklıydı. Bir çok bilgiyi onlardan saklıyor kararları kendim veriyordum. Aynı şekilde ilerleyen Kurt yani ihtiyar arada bana sataşıyordu. Fakat Baykuşun ne tür bir iş çevirdiğini anlamadım. Lily neyi kast etmişti ve Baykuş neyin peşinde?
Siktiğimin sorunları odaklanmam gereken yeri engelliyordu.

Arkamdan bir öksürük sesi geldiğinde başımı geriye çevirdim. Akif ellerini önünde bağlayarak bana bakıyordu.

"Seslendim fakat beni duymadınız"diyerek ona olan bakışlarıma açıklama getirmişti.

"Söyle Akif"dedim göz devirerek, olduğu yerde kıpırdanması ile ayakkabılarının yere sürtünmesine neden oldu. 

"Eğilmezin oğlu sizinle görüşmek istiyor, onu reddettiğimizde odayı birbirine kattı"dedi.

Timsah +18 [ Kardeşlik Bağı 1]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin