Biz iki kırık şehirdik...
Bir yapboz gibi tamamlanacağımız günü bekliyorduk.
NARÇİÇEĞİM
Selen ve Burak geçmişinden kurtulmaya çalışan iki insan. Çocuklukları parçalanmış. Bir kenara kırılıp atılmış. İki yıkık,kırık şehirler. İki yapboz parçası... Ge...
Beklenen ilk bölüm geldi. Ben çok heyecanlıyım. Yepyeni bir hikayeye başlıyoruz. Umarım sizde heycanlısınızdır. Bu kitabı yazmayı düşündüğümde olmaz, başaramam. Diye düşünüyordum ama insan çabalarsa başarıyor. Bu durumu hayatımın çoğu yerinde gördüm. Vazgeçmediğiniz sürece her şey yerini güzel olaylara, durumlara bırakıyor. Aslında yazmam gerektiğini kendim keşfettim ama cesaretimi benim satırlarımı ilk duyan ve beni gecenin bilmem kaçında dinleyen arkadaşımdan aldım. Bana şu sözleri söyledi. "Merak ettme başarıcaksın. Sana güveniyorum. Eminim ilerde kendini geliştirip, çok okunan bir yazara dönüşceksin." Bu sözler beni hep güçlü tutmaya itiyor . Kendimi kötü hissetiğimde hep onun bu cümleleri aklıma geliyor. İnşallah dediği olur ve diğer güzel yazarlar gibi içimdeki cümleleri tüm güzel kalpli insanlara ulaştırırım. Başlarda çok düşüp kalkacağım ama ayakta kalmaya hep çabalayacağım ve şu söz hiç aklımdan çıkmayacak...
"Hayattaki en büyük zafer hiçbir zaman düşmemekte değil, her düştüğünde ayağa kalkmakta yatar." -Nelson mandela
Bu sözü benim gibi sizde aklınızdan çıkarmayın kendinizi güçsüz ve yorgun hissettiğinizde aklınıza bu söz gelsin.
Kendimden de bir kaç cümle bırakayım.
"Bu satırları okuyan güzel insan sakın hayallerinden vazgeçme. Gideceği yere kadar çabala. Düşüp kalırım diye korkma. Korkunun insana hiç bir faydası yok!"
Son olarak ilham perim Beyza Alkoç "Işıklar yollunu gösterecek." Cümlen gerçekten de çok doğruymuş. İnsan yaşayınca sözleri daha çok anlamlandırıyor. "Işıklar yollumu gösterdi." Çok teşekkürler ilhamın için ve diğer yanımda olan bütün insanlar, teşekkürler.❤
Ben daha fazla uzatmadan;
Satırlarda nefes alalım...
İyi okumalar :)♡
06.06.2021 03:30
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Yapma!" "Bırak ne olursun" Küçük kız adamdan kurtulmaya çalışıyor ama kurtulamıyordu...
Selen nefes nefese uyandı. Her gece olduğu gibi yine aynı kâbusu görüyordu. Zaten Selen hiç kurtulamamıştı o anıdan... Selen yatağından hızlıca kalktı ve cama doğru ilerledi. Rahat bir biçimde nefes almaya çalışıyordu ama başaramıyordu. Sanki bir çift el boğazını öldüresiye sıkıyordu. Selen camın yanına geldiği zaman camı bir hışımla açtı. Kafasını dışarı çıkararak, yavaş yavaş nefes almaya çalıştı. Daha iyi gibiydi ama o boğulma hissi... o hissten kurtulamıyordu. geçmiyordu. O yüzden çoğu gece olduğu gibi dışarı çıkmayı düşündü. En azından dört duvar arasında kalmaktan iyiydi. Üstüne griyi hırkasını geçirerek, arabasının anahtarını ve evin anahtarını hırkasının cebine atarak, odasından çıktı. Sesiz adımlarla merdivenlerden indi. Bu saatte kimseyi uyandırmak istemiyordu. Koridora geldiği zaman sessizce terliklerini çıkarıp, siyah spor ayakkabılarını giydi ve kendini yağmurlu gecenin içine attı . Yağmur onun en sevdiği şeylerin arasındaydı. Sanki şu an yağmur ruhunu temizliyormuşcasına yağıyordu... Aynı zamanda yağmurun damlalarnın yere düşme sesi dinginlik ve sankinlik veriyordu. Selen gecelerce sadece yağmuru dinleye bilirdi. Tabi şimşek çıkmadığı sürece... Selen arabasına doğru ilerleyip, arabasına bindi. Anahtarını da takarak arabayı çalıştırdı ve evin önünden ayrıldı. Saat gecenin 03:30 du nerdeyse sabah olacaktı. Selen kendini sahile atıp biraz sakinleşmek istiyordu. Hem yağmurun sesinin ve denizin dalga seslerinin onu rahatlatacağını biliyordu. Kısa süren yolculuğunun ardından, sahile yaklaştığı zaman yağmur kokusunu almak için camlarını açtı ve yağmur bir anda arabanın içine gökten boşalırmışcasına boşaldı. Sanki gökyüzündeki tüm bulutlar o gece tüm yağmurlarını boşaltmak istiyormuş gibiydi. Selen gözlerini kapatıp yağmurun kokusunu içine çekerken, arabasına bir anda bir şey çarptı. Selen gözlerini açıp dışarıya bakarken bir arabanın ona çarptığını anlayınca arabasından hızlıca indi. Arabadan indiği an arabasını göz ucuyla inceledi . Arabanın kaportasını görünce içinden gelen ani sinire engel olmamıştı.
