Gittikçe finale yaklaşıyor olmak, evimden kopuyormuşum hissiyatını veriyor bana... Hem ilk kitabı bitirmek hem de bitirmek istemiyorum. İlk kitap hikayenin başladığı yer ve her kapı ilk hikayeye çıkar. Serinin devamında da göreceğiz ki ilk kitaba başa sarıp sarıp döneceğiz.
Cem adrian neredeyse bir çok bölümümüzde vardı. Bu bölümümüzde de şarkısında bölümün ruhunu hissetim.
Sanki ağzından çıkan her sözcük bana yazdığımda hissetiğim duygular kadar güçlü duyguları her seferinde yineliyor...
Satırlarda nefes alalım...
Saatiniz gerçekleri vurdu...“Nasıl oldun Can?”
“Şu an bir sıkıntım yok Selen abla. Çok fazla yorgun hissediyorum kendimi. Uyuyayım ben, sende istersen ağabeyimin yanına in.”
Can öyle bir yorgun bakıyordu ki... karşısında oturan insan bile ona bakarak oturduğu yerde yerin en dibine gömülebilirdi. Bir çocuk, penceresinin ardında ölümün pençelerine sıkışmış çaresizce ölümün geleceği zamanı kolluyordu. Selen, Can'ı anlından öpüp odadan çıkmıştı. Can'ın kendini tamamen teslim etmiş hali içindeki umut kırıntılarını da silip süpürüyordu. Ne yaparsa yapsın bu hal için elinden bir şey gelmeyecekti. Odadan kafası karışık bir şekilde çıkar çıkmaz Viral ile çarpışmıştı. Onu en son gördüğünde Can'ın kontrollerinde birinde Can'ın yanında duruyordu. Bu suratı görmeye tahammül dahi edemeyen çoğu kişiden birisiydi. Yüzüne yumruk atmamak için kendini çok fazla sıkıyordu.
“Deren yoksa sıktığın yumruğu suratımda mı patlatacaksın?”
“Yüzünde tek bir sağlam nokta kalmamasını hak ediyorsun fakat devlet seni bile insan saydığı için kendimi riske atmayacağım.”
Çocuk avutur gibi gülümseyip, Selen'in suratıma bakmadan Can'ın odasına girmişti. Selen bu adamdan hiç bir zaman haz etmeyeceğine kanat getirerek odanın çevresinden ayrılmıştı. Viral'in masum görünen suratının altında bir cellat yatıyordu ve bu cellattın kılıcı çok yakında kendini kesecekti. Elbet başkalarına kılıcını salarken kılıç ona da saplanacaktı. Selen gerginlikle Burak'ın kapısının çalmış açılmasını beklemişti. Kapı açılır açılmaz Burak'ın güler yüzü ile Selen'in gergin havasını yok etmeyi başarmıştı. Selen'in beline elini sardığı gibi onu yatağına oturtmuştu. Selen başta ne olduğunu anlayamasa da şaşkınlıkla olanları izlemeye koyulmuştu. Burak, Selen’in suratına doğru en sevdikleri grubun biletlerini sallarken kahkahasına engel olamamıştı.
“Sayın Selen Deren hanım en önün bir arkasında bulunan sırada Mavi Gri’nin konserini benimle beraber dinlemeye hazır mısınız?”
“Bu biletler ne zamana ait?”
“Yakaladın ama!”
Selen ukalaca sırıtıp, onu bozguna uğratmıştı. Elbette doğum gününün yaklaştığının farkındaydı. Burak, Selen’in Doğum gününde Can ile İsviçre'ye gideceği için burada olamayacaktı. Her hafta kontrollere gidecek en az haftanın iki günü orada kalacaklardı. Viral, Tülin'i evine hapsetmeyi yeniden başararak Burak’ı Can'ın hastalığı için Can'ın yanında gönderecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NARÇİÇEĞİM 1
RomanceBiz iki kırık şehirdik... Bir yapboz gibi tamamlanacağımız günü bekliyorduk. NARÇİÇEĞİM Selen ve Burak geçmişinden kurtulmaya çalışan iki insan. Çocuklukları parçalanmış. Bir kenara kırılıp atılmış. İki yıkık,kırık şehirler. İki yapboz parçası... Ge...