Çok şey yaşadık. Aynı zamanda daha çok şey yaşayacağız. Başımıza çok şey gelecek... Hep birlikte olalım ve neler olacağını okuyarak yaşayalım. Umarım satırlarım sizlere anlatmak istediklerimi anlatmayı başarıyordur.
Bölüm, çok çok uzun bir bölüm...
Bölüm bittiğinde görüşürüz.
Şarkı bana çok Burak'ı anımsattı. Şarkının çoğu sözünde Burak'ın hissini yakaladığımı düşünüyorum.
"Yan yanayız koca bir duvar var."
Satırlarda nefes alalım..."Benim bir işim var. Gitmem gerekiyor. Barış beni gideceğim yere bıraktıra bilir misin?"
Selen yanında Barış'ı bile istememesine şaşırmıştı. Bu kadar mı önemli ve gizliydi? Burak'ın yüzü çalışır tüm uzuvları yitirmiş, etrafa cansız sayılacak yüzünü sunuyordu.
"Olur tabi ki ama bende geleceğim."
Barış oldukça ciddiydi. Çok nadir anlarda bu ifadeye bürunüyordu. Bu halleri Selen'i merak duygusuna ittiyordu. Sormak istiyordu ama onunla ilgili değildi. Bu yüzden sormayacaktı.
Barış ve Burak beraber Barış'ın arabasına doğru yol alıp, şoförün arabayı çalıştırmasıyla lünaparktan uzaklaşmışlardı. Selen, Pelin ve Çilem burada tek başlarına durmak istemeyerek, Selen'in arabasına doğru ilerlediler. Çilem Başka bir araçla gitmek istediğini ve rahatsız etmek istemediğini bildirmişti. Selen, Çilem'e gözünün ucu ile arabayı gösterdiğinde; Çilem başka araçla gitmek isteğinden vazgeçmiş ve Selen'in arabasına binmişti. Selen'in bakışları bazen fazlaca ürkütücü olabiliyordu. Pelin ön koltuğun yanına, Çilem ise arka koltuğa geçmişti. Selen ilk Çilem'i eve bırakmayı düşünüyordu. Bir yanı kızı daha yeni ikna etmişken hızlıca evine bırakmak istiyor, bir yanı da evlerinin nerede olduğunu merak ediyordu. Tam evlerinin nerede olduğunu soracaktı ki, Pelin'e gelen arama arabanın içinde çınlamış dikkatleri Pelin'e çevirmişti. Selen o kadar umursamayarak önüne dönmüş ve lunaparkın olduğu sokakta nereye gideceğini bilmeyerek arabayı gelişi güzel sürmeye başlamıştı. Pelin, Selen'in dikkatini dağıtacağını düşünerek sesizce arayan taraf ile konuştu. Yüzündeki sıkılmışlık ifadesinin yeri birden değişerek yerini canlı bir yapıya bırakmıştı. Pelin heyecanla telefonu kapattı. Selen konuşmanın bittiğini görünce Çilem'e nerede oturduklarını sormaya kalmadan, Pelin cıvıl cıvıl neşesiyle araya girmişti.
"Hep beraber Barış'ın evine geçecekmişiz. Burak halletmesi gereken şeyi halledip, yanımıza gelecekmiş."
Pelin konuşma hızını kesmeden telefonuna gelen konumu Selen'e attı.
"Bu konuma gidiyoruzzzzz."
Selen arabayı durudurup, telefonuna gelen konumu açıp, telefonu telefon tutma aparatına yerleştirdi. Konum gittikleri yönün tam tersindeydi. Selen arabayı yeniden çalıştırıp hızı bir tık artırdı ve arabayı gidecekleri yöne sürmeye başladı. Aslında çok tanımadığı kişilerin evine gitmezdi. Doğrusu Selen kendi evinden başka kimsenin evine gitmezdi ama Burak'ı merak ediyordu ve oraya Burak'a bakmak için gidecekti. Bu merakı neden bilmiyordu ama nedenini sorgulamak istemiyordu. Yolculukları 1 saat kadar sürmüştü. 1 saat boyunca kimsenin çıtı çıkmamıştı. Pelin'in ardından kimse ağzını dahi aralamamıştı. Hem birbirlerini yeterli kadar tanımadıklarından hem bir konu olmadığı için konuşlanmamışlardı. Hoş Selen her iki durumda da konuşmazdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NARÇİÇEĞİM 1
RomanceBiz iki kırık şehirdik... Bir yapboz gibi tamamlanacağımız günü bekliyorduk. NARÇİÇEĞİM Selen ve Burak geçmişinden kurtulmaya çalışan iki insan. Çocuklukları parçalanmış. Bir kenara kırılıp atılmış. İki yıkık,kırık şehirler. İki yapboz parçası... Ge...