Yoongi
"Hasta olacağım yine sanırım"Jungkook
"Neden? Tekrar hasta olmana izin vermeyeceğim!"Yoongi
"Ama elimde değil, mutluyum ama babam yüzünden içim buruk her an ağlayacağım"Jungkook
"Artık benimlesin bunu unutma yeter, evime, evimize gidiyoruz"Buruk bir şekilde güldü. Ve bir anda beklemediğim şekilde bir cümle yöneltmesiyle kaşlarımı çatmama ve bir kavganın başlamasına sebep oldu.
Yoongi
"Jungkook! Dövme yaptırıcam"Jungkook
"Anlamadım?"Yoongi
"Bence anlamış gibi duruyorsun?"Jungkook
"Olmaz!"Yoongi
"Soran olmadı"Jungkook
"Yoongi yine başlamayalım tamam mı!?"Yoongi
"Yaptırıcam!"Jungkook
"Yoongi kes şunu! Sevgilim olman dövme yapabileceğin anlamına gelmiyor! Dövme yapıp yapmamana ben karar vermiyorum. Fotoğraf çekimlerine engel oluyo, aynı zamanda vücudunun düz temiz hatları var diye bir modelsin!"Yoongi
"Ya neden ama bişey olmaz!"Jungkook
"Kurallara aykırı, aksi takdirde şirketi riske atabilir"Yoongi
"Hadi ama kookie!"Minik bir kedi yavrusu gibi gözlerini bana dikmiş parlayarak bakıyordu. Ama kabul edemezdim. Herşey elimden gidebilirdi. Evet onun için herşeyi feda edebilirdim tabi ama... Ahh olmaz!
Jungkook
"Bu konuyu bir daha tekrarlamanı istemiyorum Yoongi! Konu tartışmaya kapalı!"Oflayıp kollarını önünde birleştirdi.
Eve geldiğimizden beri yüzü asıktı arada bı gülümsemeye çalışsada inatlaşmakta üstüne yoktu. Bir dövmeye neden bu kadar takmıştı ki? Güzelim tenini mahvediyordu. Eşyalar taşınması bitmişken mutfağa yanına gittim. Dakikada kendine Buzlu kahve yapmış içiyordu. Karşısına oturdum fakat yüzüme dahi bakmıyordu. Aksine ben gözlerimi ayırmadan ona bakarken konuştu.
Yoongi
"Pricing?"Jungkook
"Anlamıyorum Yoongi, bu takıntın neye? Hayır 8 ay öncesine kadar hiçbir şey yoktu, nerden çıktı bunlar şimdi?"Yoongi
"Merak sardım Jungkook! Ne var bunda! Özgürlüğümü yaşamaya çalışıyorum!"Son kez kırgın ve sinirli şekilde bana baktı, gözleri dolmuştu nedense, elindeki bardağı sertçe mermere bırakıp balkona çıktı. Sadece izliyordum onu. Bı süre arkasından onu izledim. Arada bir kollarını çekiştirip göz yaşlarını siliyor sonra etrafa bakınmaya devam ediyordu. Kalkıp yanına gittim, ve kollarımı beline sardım, boynundan öptüm. Sessizce, hıçkırarak ağlıyordu. Kulağına eğildim.
Jungkook
"Serbest bırak Yoongi, içinden ağlamak zorunda değilsin"Ona neden ağladığını sormayacaktım.
Yoongi
"Babam hep beni ezerdi... Hani sanki bende onun oğlu değilmişim gibi bana tiksintiyle bakar, üvey evlatmışım muamelesi yapardı. Sürekli döverdi... Bazen kendi para bulamayınca beni dışarı atar ve içki almadan eve gelmemem gerektiğini söylerdi bulamayıncada beni dışarda bırakırdı... O yağmurda havale geçirecek kadar ateşim olsada bana bakmazdı çok ağır şekilde kendi halimde atlatırdım. Annem... Beni doğururken ölmüş... Canım annem... Abim hep anlatırdı babam hep aynıymış abimede bana yaptıklarını yapacakken o engel olurmuş. Yıllarca bunu çektim ben, bir zaman sonra işe girdim. Az buz para alır eve dönerdim... Az para aldığım zamanlar beni yine döverdi babam. 18-19 yaşımda bir gün babam evde yokken annem adına birinden yüklü miktarda bir para geldi. O an hiç düşünmeden. Neyim var neyim yok almadan evden kaçmıştım. Yanımda sadece annemin kolyesi vardı. Annem ölüceğini anlamış sankide abime kolyesini verip bunu kardeşine ver demiş. Bir zaman sonra bana vermişti abim. Hep gözüm gibi bakardım kolyeye. Ne zaman Babamla sorun yaşasam kenara çekilir annemin kolyesine sığınırdım."Cebinden bir kolye çıkardı. Eski olmasına rağmen Nilüfer çiçeği desenindeki kolyenin üstündeki beyaz taşlar parıl parıl parlıyordu. Baş parmağını kolyenin üzerinde gezdirmeye başladı. Demek ki yaptırdığı dövme annesinin anısı içindi.
Yoongi
"Canım annem keşke şuan yaşıyor olsaydın..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leave yourself to your daddy •|Yoonkook|•
Teen Fiction!!Smut içerir!! "Bembeyaz tenin bu gece kırmızıya bürünecek güzelim" "Seni arzuluyorum babacık" "Böyle devam et! Adımı inle!" Gözü korkmuş olan kedicik, cesur olmaya, bu gece Jungkook'un vahşi aslanı olmaya hazırdı.