Leave yourself to your daddy •|Yoonkook|•

Bir o kadar arsız fakat başarısız

Elini çeneme koyup dudaklarımızı birleştirdi. O kadar açlıkla ve hırçınca öpüyordu ki hareketleri sabırsızca bedenimde geziyordu. Elini belimi bağladığım kuşağa atınca üstüne elimi koydum.

Jungkook
"Hadi ama Yoongi! İzin ver o güzel teninde dolaşayım"

Yoongi
"Unuttun mu? Bu gece ipler benim elimde. Kaybettin Jeon Jungkook"

Elini boynuma atıp nefesim kesilinceye kadar sertçe öpmeye başladı. O kadar hızlı hareket ediyordu ki...

Nerdeyse yarım saattir sadece öpüşerek sevişiyorduk. Arada bir sabırsız Jungkook yüzünden yaramaz elleri bornozumun içinden penisimi elliyordu. Daha fazla dayanamayıp beni kucakladı ve merdivenlere yöneldi. İşte tüm eğlence şimdi başlıyordu. Elim yanağını okşarken alt dudağını dişlerimin arasında eziyordum. Dolgun dudakları, bir o kadarda tatlıydı. Kesinlikle çok  doyumsuz biriydim. Kanattığım dudağının ardından gelen kan tadıyla Jungkook ağzıma bir inleme bırakmıştı. Fakat geri çekilmiyordu.

Yoongi
"Hadi sana bir iyilik yapayım. Unutma şimdi kendi iddianla başbaşasın"

Beni kucağından indirmiş ve dudağıma bir öpücük bırakıp yatağa boylu boyunca uzanmıştı.

Jungkook
"Beni kendi iddiamla yenebileceğini mi düşünüyorsun Jeon Yoongi?"

Başımı döndüren cümlesiyle kendime gelip onun gülüşünün üstüne giderek pis pis sırıtmaya başladım. Kendinden ödün vermiyor çok rahat bir şekilde beni izliyordu. Ellerim çıplak göğsünde gezinmeye başladığında her an avının üstüne atlayacak sinsi bir çita gibiydim. Keskin gözleri çok rahat ve yumuşak hareketlerle beni izliyordu. Eğilip göğüs ucunu dişlerimin arasına alıp oynamaya başladım. Vakumlayıp bırakıyordum. Sulu sulu öpücükler bırakarak belinde sarılı olan havluya yöneldim. Daha açmadan penisini elimde hissedebiliyordum. İştahım kabarmıştı. Hızlıca havlusundan kurtuldum ve büyük damarlı pesisiyle karşı karşıya kaldım. O kadar ihtişamlıydı ki şuan gözümde, yapabileceğim herşeye sahiptim. Jeon herşeyiyle bu gece bana aitti. Benim elimdeydi.

Elime aldığımda bir anlığına gözüm korkmuştu. Daha önce yaptım. Şimdide yapabilirdim. Küçük dil darbeleri atmaya başlamış olmama rağmen tadını şimdiden iliklerime kadar hissediyordum. Yeterince oyalandığımı düşünerek ağzıma aldım. Jungkook'a baktığımda gözlerini kapatmış dişlerini sıkıyordu. Bununda kolay olacağını düşünmeye başlamıştım bile. Tüm ağzımı dolduran büyük penisi ve sadece benim çıkardığım doluluk, boğuk ses yankılanıyordu odada...

Gözlerimin içine bakıyor bir dakika bile ayırmıyordu. Dizlerimin üstünde doğrulup bornozumun kuşağını çözdüm ve üstümden çekip attım. Jungkook'un bakışları bedenimde gezinirken alt dudağını dişliyordu. Birbirine sürtüğüm penislerimiz hemen ileti almıştı. Kafasının altından çıkardı ellerini belime koydu. Okşuyor ve muhtemelen içime girmesi için bakıyordu. Sürtünmeye devam ettim. Göğüslerimizin birleşmesine izin vererek üstüne eğildim ve kulağına yaklaşıp zaten sesiz olan odada fısıldadım.

Yoongi
"Eğlenceye hazır ol"

Elimi arkaya atıp penisini deliğime sürttüm. Başının girmesine yardımcı olunca öylece bekledim. Kendim buna öylece hemen alışamazken ona bu zevki yaşatamazdım. Yutkundum ve kalçamı hareket ettirmeye başladım. Bıraktığım inlemeler ona zevk verirken bu kadar sakin kalması beni şaşırtıyordu. Parmağını alt dudağımda gezdirmeye başladığında, penisi içime iyice girmişti. Zıplayarak, çıkan seslere eşlik ufak ufak inliyordum. Bana yardımcı olarak belini havaya kaldırıp hızlanıyordu ve artık o da inlemeye başlamışken sırf onu çıldırtmak uğruna kendi zevkimin yarıda kalacağı bişey yaptım ve içinden çıktım.

Belimdeki eli kalçama inip sıktı ve bir şaplak attı. Gözlerini açmış gözlerimin içine bakıyordu yaklaştım ve öpüşme başlatmasına izin vermeden sertçe öperek geri çekildim. Çenesi öne doğru gelirken geri çekildim. Eli tekrar belime çıktı ve beni tek hamlede altına aldı. Boynuma dişlerini geçiriyordu. İnlemelerimiz birbirine karışırken ne ara içime girdiğini farketmemiştim. Elimi karın kaslarına atıp tırnaklarımla keskin bir çizik attım. Bağırmış ve hızlanmıştı. Ama yüzünde bir mimik dahi yoktu. Onu çıldırtmaya çalıştığım her saniye beni yanıltıyordu.

Elini penisime attığında arsızca inledim. O kadar dolmuştum ki onunla uğraşmaktan bunun farkına varamamıştım. Penisim resmen kalbim gibi atıyordu bunu hissediyordum. Belindeki hareketler kadar elide hızlandığında ikimizinde aynı anda geleceğini anlamıştım. O güzel menilerini içime boşaltırken bende ikimizinde göğsüne kadar sıçratmıştım. Rahatlığın verdiği hisle kendimi bırakmıştım. Şakağımda hissettiğim öpücük ve kulağımda duyamadığım fısıltıyla gözlerimi yummuştum.