Leave yourself to your daddy •|Yoonkook|•

Seni istiyorum babacık-ahs

Jungkook
"Güzelim... Geliyorum"

Islık çalarak merdivenleri çıkıyordum. Yoongi'den ses gelmemişti. Odaya girdiğimde çırılçıplak soyunmuş ve uslu bir şekilde yatakta beni bekliyordu. Yatıyordu. Geldiğimi görünce elimdekilere bakmak için kafasını kaldırdı.

Jungkook
"Kafanı yatağa koy Yoongi!"

Dediğimi yapıp kafasını yatırdı ve bomboş tavana bakmaya başladı. Çok usluydu. Uslu olmasını istemiştim fakat bu kadarını değil. Nerde benim vahşi kedim? Elimdekilere kenara bırakıp kelepçeleri aldım. Yanına yaklaşıp bileğini tuttum ve yatağın bir ucuna bağladım. Diğer tarafada aynısını yaptıktan sonra çenesinden tutup bana bakmasını sağladım. Gözleri gözlerimde ne tür bir duygu barındırdığımı anlamaya çalışırken dudaklarına bir buse kondurdum.

Jungkook
"Çok uslusun Yoongi. Nerde benim vahşi kedim? Yoksa korkuyor mu?"

Yoongi
"Korkmak mı? Sana dokunabilecek olsaydım önceden kendimi hazırlardım sevgilim"

Jungkook
"Üzgünüm, ipler elimde derken bunu kastediyordum güzelim"

Elimi göğsüne koyup bastırmadan tırnaklarımla kalçasına kadar bir yol çizdim. Bembeyaz teni verdiğim en ufak bir hasarı kabul ediyordu.

"Bembeyaz tenin bu gece kırmızıya bürünecek güzelim"

"Seni arzuluyorum babacık"

"Böyle devam et! Adımı inle!"

Aldığım cevapla tatmin olmuşçasına, göğüs uçlarını sıktım. Acıdan inlemişti fakat hiçbir şey olmamışçasına gülüyordu. Resmen delicesine gülüyordu.

Yoongi
"Ahh! Tüm yapabildiğin bu mu?"

Sözünü cevapsız bırakmadan üstüne çullandım. Ve az önce sıktığım göğüs uçlarını önce sakin bir şekilde yalayıp sonrasında ısırmıştım. Bir yandan göğsünden başlayıp kasıklarına kadar tırnaklarımı geçirdim. Karnında oluşan kızarık şişkinlikler ve çizikler kanamaya başlamıştı bile. Beyaz tenini bürüyen  koyu kırmızı kanı çizikleri es geçip damlacıklar oluşturuyordu. Elimi yanağına koyup gözünden akan yaşı sildim. Muhtemelen teninde ilk defa duyduğu bu acı yüzünden, göz yaşları yalvarıyordu. Kulağına fısıldadım.

Jungkook
"Daha yeni başlıyoruz güzelim"

Alt dudağını ısırmaya başlamıştı. Geri çekilip mandalları alıp ona yaklaştım. Bir  tanesini takarken,

Jungkook
"Beni istediğini haykır Yoongi! Durmamı söyle!"

Yoongi
"Seni istiyorum babacık-ahs"

Nefesi titremişti. Diğer mandalıda taktım.

Jungkook
"Durmamı iste Yoongi!"

Vurmak için aldığım sopayı bir anda baldırlarına indirmiştim. Beklemediği için yüksek sesle inlemişti. Fakat durmamı söylemiyordu. Kapalı gözlerinden durmadan yaşlar akıyordu. Her vuruşumda penisine biraz daha yaklaşıyordum. Penisinin üstüne sürttüğümde,

Yoongi
"Lütfen! Dur! Yapma!"

Onun bu yalvarışları beni tahrik ederken daha fazla dayanamayacağımı fark ettim. Üstümdekilerden kurtulup bacak arasına yerleştim. Yüzüne baktığımda gözlerini açmıştı fakat hâlâ doluydu. Bana bakıyordu. Acı dolu bakışlarını anında değiştirmiş emirleri o veriyormuş gibi bakmaya başlamıştı. Sert bakışlarım değişmezken üstüne çullandım. Burun buruna geldiğimizde dudaklarıma yeltendi. Kendimi geri çektiğimde dudaklarını büzdü.

Yoongi
"Bunun acısını çıkarıcam. Emin ol!"

Jungkook
"Zaten ödeşiyoruz güzelim. Dün sen benimle oynadın. Sıra bende"

Eğilip boynuna dil attım. Gözleri kayıp kapanmış ve kendini geriye atmıştı. Tenini dudaklarım arasına alıp emmeye başladım. Öpücükler bırakarak kanayan yerlere kadar indim. Dikleştiğimde kendini hazır hisseden bir şekilde canı acısada ayaklarını havaya kaldırdı ve öylece beklemeye başladı. Onu daha fazla bekletmeden kendimi içine attım. Ayaklarını omzuma koyup gelgitler yapmaya başladım. Yavaş hareketlerim onu çıldırtırken bağırdı.

Yoongi
"Siktimin hareketlerini hızlandır!"

Elim beline kayarken endişeyle gözlerime bakmaya başladı. Bu bana karşı geldiği için onu korkutmaya yeterdi. Yutkundu. Gözlerinin içine bakarken hareketlerimi hızlandırdım. İnlemeleri artarken, kendine dokunmak için can atıyordu. Bunu görebiliyordum. Geliceğimi anladığımda içinden çıktım ve ağzına yaklaştım. Anlamış ve bunu bekliyormuş gibi açlıkla kabul etti. Ağzından çıkarıp,

Yoongi
"Jungkook dokunmak istiyorum. Onu elimde hissetmek istiyorum"

Keyifli bir şekilde gülüp hızlıca ellerini çözdüm. Kızarmıştı. Buz gibi elleri penisimi kavradığında okşayıp zevkle emiyor ve yalıyordu. Sonunda menilerimi ağzına bıraktığımda bir kaç saniyelik süren gülümsemesinin ardından, kendisi aklına gelince,

Yoongi
"Jungkook, dokunabilir miyim? Sızlıyor"

Geri çekilip sızdıran penisine elimi atıp onuda çekmeye başladım. O da inleyerek boşaldı. Menileri kuruyup kabuk tutmuş yaralarının üstünde yer buldu. Kendimi yanına attım ve dudaklarına uzun bir öpücük kondurup geri çekilecektim ki elini uzatıp buna engel oldu ve dudaklarımı esir aldı. Uzun uzun öpüşmemizin ardından ikimizde kendimizi öylece uykuya bıraktık...