Vatan Uğruna 2. Sezon 44. Bölüm

13 1 0
                                    

44. Bölüm

Gürkan'ın ölümünden bir yıl geçtikten sonra Yaman 11 yaşına basmıştır. Evi patlayan Batuhan bahçede olduğu için canını zar zor kurtarmıştır. Geçen o bir yıl içerisinde hastanede tedavi görerek yeniden eski sağlığına kavuşmuştur. Kartal'ın eviyle Can'ın evinde bir düğün telaşı başlar. Nisa'nın anne ve babası öldüğü için onu ailenin Reisi Kartal'dan istemek üzere Can, Sefa ve Efe hazırlıklarını tamamlarlar.

Can: Çiçek hazır mı ?

Efe: Hazır abi.

Can: Ya çikolata ?

Efe: O da hazır abi.

Can: Sefa nerede ?

Efe: Hazırlanmak için odasına çıktı iner birazdan.

Can: Tamamdır, güzel. Her şey yolunda gözüküyor.

Efe: Sefa abinin babası mı isteyecek yoksa sen mi ?

Can: Ailenin reisi benim ama hemen hemen her babanın hayallerine ev sahipliği yapmış bu olayı yine bir babanın gerçekleştirmesi doğru olur.

Efe: Haklısın abi. İyi söyledin.

Can, Efe'ye göz kırpıp hafif gülümseyerek: Eyvallah.

O sırada merdivenlerden aşağıya takım elbisesiyle Sefa iner.

Can: Hadi oğlum nerede kaldın ?

Sefa: Geldim, abi geldim.

Birlikte evden çıktıkları sırada Sefa'nın babası Ünal, Sefa'yı öyle görünce duygulanır. Hemen araçlara binerek Kartal'ın evinin yolu tutulur. Yolculuk esnasında Can telefonunu çıkarıp Eren'i arar.

Eren: Efendim Reis ?

Can: Çıktın mı yola ?

Eren: Çıktım, çıktım.

Can: Tamamdır, biz de çıktık. Orada görüşürüz.

Eren: Görüşürüz.

Yarım saat sonra Cangil varmış olur. Hemen akabinde Eren'de Kartal'ın evine varır. Araçlardan inerek içeriye geçerler. Kapıyı yeni aldığı uzun elbisesiyle Nisa açar.

Nisa: Hoş geldiniz.

Diyerek güler yüzüyle misafirleri kapıdan içeriye buyur eder. Sefa elindeki çiçeği ve çikolatayı Nisa'ya uzatıp utangaç bir tavırla içeriye geçer. Cangilin geldiğini gören Kartal koltuğundan kalkıp kadim dostunu ayakta karşılar. Sarılıp tokalaşıldıktan sonra yerlerine otururlar. Sohbetler edildiği esnada Nisa elinde kahvelerle salona giriş yapar. Kahveler dağıtıldıktan sonra söze Ünal (Sefa'nın babası.) giriş yapar.

Ünal: Evet, güzelce sohbetlerimi yaptık. Kahvelerimizi içtik. Artık asıl sebebi ziyaretimize geldi konu. Klasik bir giriş yapacağım kimse beni suçlamasın çünkü bu epeydir hayalimdi.

Dediği sırada gülüşme sesleri duyulur salondan.

Ünal: Gençler birbirlerini görmüş beğenmişler. Bize de onların önünü açmak düşer. Allah'ın emri Peygamberin kavli ile kızınız Nisa'yı oğlumuz Sefa'ya istiyoruz.

Kartal: Valla kız evi naz evi demişler fakat... Çok kıymet verdiğim, değerli dostum aramızdaki lakabıyla ustamın ailesiyle akraba olmak beni çok ama çok mutlu edeceği için fazla uzatmayacağım. Sefa'yı tanırım ve de severim. Bugüne kadar bir yanlışını görmedim. Nisa'ya çok güzel bakacağından, onu hiçbir şeye muhtaç etmeyeceğinden emin olduğum için verdim gitti.

Sefa ve Nisa birbirlerine bakarak mutluluklarını sessizce paylaşırlar. Ardından ayağa kalkarak büyüklerin ellerini öpmeye başlarlar. Eller öpülüp bu sevinçli anı kutlandığı sırada Can, Kartal ve Eren evin balkonuna ilerleyip kahvelerini orada içme kararı alırlar. Balkonda ki sandalyelere oturup kahvelerini yudumladıkları sırada Eren lafa girer.

Vatan UğrunaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin