45. Bölüm
Kartal, hastaneden Mustafa'nın tabutunu alarak mezarlığa kadar cenaze aracının içinde gelir. Cenaze aracını arkasında 100'den fazla araç takip etmektedir. Mezarlığa gelince araçlar durur. Şahıslar araçlardan indiği sırada Kartal; Mustafa'nın tabutunu yanında Can, Eren, Sefa ve Efe'nin eşliğiyle birlikte omuzlar. Açılı mezara kadar ağır adımlarla ilerlerler. Tabut toprağa indirildiğinde ilk toprağı Kartal gözleri dolu bir şekilde atar. Peşine Can sonra Eren ve mezar kapanıncaya kadar öyle gider. Mezar kapanınca herkes tek tek başsağlığı dileyip kendi yollarına koyulurlar. Kartal eşi Zeynep ile birlikte Mustafa'nın hayattaki tek varlığı olan annesinin yanına gitmek için yola çıkar. Mustafa'nın annesi alzheimer hastası olması yüzünden ve bakacak kimsenin de hayatta olmaması sebebiyle kimsesizler yurdunda kalmaktadır. Mustafa, Kartal'ın yanına gelmeden her gün mutlaka annesine uğrar; elini öper ve öyle abisi Kartal'ın yanına gelirdi. Kartal gözleri dolu bir şekilde Mustafa'nın annesinin kaldığı kimsesizler yurduna yanında eşiyle birlikte varır. Kimsesizler yurduna ait parka geçip otururlar. Rica ettikleri hemşire Mustafa'nın annesini, Kartal'ın ve Zeynep'in oturduğu banka getirir. Hemşirenin yardımıyla banka oturan yaşlı kadın, Kartal'ı görünce sevinir. Eliyle Kartal'ın yanağını okşadıktan sonra;
Kadın: Hoş geldin oğlum. Seni Mustafa'm mı gönderdi ? Epeydir yanıma gelmez oldun.
Kartal bu sözler üzerine Zeynep'e bakar. Zeynep'in de sessiz sessiz ağladığını görünce gözünden bir damla yaş akar. Tekrar yaşlı kadına dönerek:
Kartal: Evet ana. Mustafa gönderdi beni buraya.
Kadın, Mustafa'nın adını duyunca gözleri dolarak,
Kadın: Bugün uğramadı yanıma. Neden uğramadı ?
Kartal bu soruya bir cevap veremeyince yaşlı kadın tekrar lafa girer.
Kadın: Ben bir rüya gördüm. Rüyamda size saldırıyorlardı Kartal yavrum. Ve...
Der ve ağlamaya başlayarak;
Kadın: Mustafa'm senin yanında ölüyordu oğlum.
Kartal artık gözünden akan yaşlara engel olamayarak;
Kartal: Rüyan doğru çıktı ana. Düşmanlar bize saldırdı, Mustafa'da yanımda... Öldü.
Yaşlı kadın hüngür hüngür ağlamaya başlar. Zeynep, kadının gözyaşlarını silmeye çalışır. Zeynep'te bu kadar duygusallığa dayanamayarak hüngür hüngür ağlamaya başlar. Hemşire, yaşlı kadının yanına gelip;
Hemşire: Konuşmanız bittiyse Fatma Hanım'ı tekrar odasına çıkarmam gerekiyor. Söylediğiniz şeyler onu çok fazla yormuş olmalı.
Kartal: Tabi, bitti. Çıkarabilirsiniz.
Hemşire, yaşlı kadının bir kolunun altına girer. Zeynep'te diğer kolunun altına girerek;
Zeynep: Ben de yardım edeyim.
Tam kalkmış gidecekken yaşlı kadın, Kartal'a dönerek;
Kadın: Şu silahı bırak oğlum.
Bu söz üzerine Kartal ile Zeynep bir an göz göze gelirler. Daha sonra Kartal sessizliği bozarak;
Kartal: Bırakırım ana.
Der ayağa kalkıp yaşlı kadının elini öper. Sonra tekrar ona bakarak;
Kartal: Hakkını helal et.
Kadın: Helal olsun.
Hemşire ve Zeynep'in yardımıyla yaşlı kadın odasına doğru ilerlemeye başlar. Kartal ise bankta tek başına oturarak gözyaşlarının akmasına izin verir. Biraz sonra Zeynep, Kartal'ın yanına gelip oturur. Başını, Kartal'ın omzuna koyar ve birlikte sessizce oturup uzakları seyrederler. Biraz vakit geçtikten sonra aracına geri dönerler. Kartal, Zeynep'i eve bırakıp Can'ın mekana geçer. Ofisten içeri girip oturur. Can'ın telefonu çalar. Arayan Ferit'tir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
ActionBu kitap tamamen EDHO'dan esinlenerek üretilmiş hatta ve hatta EDHO yan sanayi bir kitap denebilir. Yazım yanlışlarına gerçek anlamda ayar olan herkesin uzak durması gereken bu kitap bir mafya hikayesini konu almaktadır. Ticaretin ön planda olduğu m...