35. Bölüm
Can saat 20.00'da kağıtta yazılı olan parka gider. Siyah bir transporter'ın kapısı açılır içinden çıkan adam arabayı göstererek;
Koruma: Şöyle geçin Can Bey.
Can araca binip oturur. Karşısında Fedailerin lideri Mesut vardır.
Can: Sonunda yüzünüzü görmek ne güzel.
Mesut: Görevimiz gereği gizli kalmak zorundayız.
Can: Göreviniz nedir ?
Mesut: Devleti yönetmek. İç ve dış dengeleri düzenlemek. Sizin amacınız nedir ?
Can: Devletin varlığını sürdürebilmesi, milletinin rahat yaşaması ve adaletin elinden kaçabilen kansızların bulunup infaz edilmesi.
Mesut: Bunlar kendi devletini kurmakla aynı şey ?
Can: Ben ve masam devletlerin emri altında olan kişiler değiliz. Biz devletlerin üstündeyiz. Siyasete girmeyiz fakat siyasete girenlerin bıraktığı acılı izleri biz temizleriz. Millete uyuşturucu kötüdür demeyiz uyuşturucu satanları indiririz. Millete gidin kimsesiz çocukları evlat edinin demeyiz kendimiz ediniriz.
Mesut: Bunlar örnek bir vatandaşın yapacağı şeyler gibi duruyor ?
Can, hafif gülerek: Bunların devletin yapması gereken şeyler vatandaşların değil.
Mesut: Biz böyle küçük detaylarla ilgilenmeyiz. Biz büyük resmi görenleriz ve o resmi düzenleyenleriz.
Can: Siz o resmi düzenleyenlersiniz fakat biz bizzat o resmi çizenleriz ve çizdiğimiz resmin bizden izin alınmadan düzeltilmesine, değiştirilmesine hiç ama hiç sıcak bakmayız.
Mesut, Can'ın laflarıyla zorlanmaya başlar. Zorlandıkça da sinirlenir.
Mesut: Sizinle buluşmak istedim çünkü Tuba ve evladınız güvende. Bizim yanımızdalar.
Can: Tuba'nın ölü olduğunu biliyorum. Evladıma gelecek olursak evet belki sizin yanınızdadır fakat artık evladım mıdır bilemem.
Can'ın soz sözü Mesut'a büyük bir mesaj verir. Planınızın farkındayım diye alenen bağıran bu söz karşısında Mesut görüşmeyi hızlıca bitirmek ister. Bunlar yaşanırken Can'ın mekanına Kartal'ın adamını döverek öldürdüğü uyuşturucu tüccarı İbrahim ve kardeşi Birol gelir. Sefa onları içeri alıp kiminle görüşmek istediklerini söyler. Kartal cevabını alınca Can görüşmededir rahatsız etmek olmaz deyip direkt Kartal'ı arar. Kartal birkaç dakika sonra mekana giriş yapar. Geçip tam masaya oturacakken;
İbrahim: Ben Kartal'ın oturduğu bir masada oturmam !
Demesi üzerine Kartal onu kafasından tutup masaya vurur. Aldığı darbenin etkisiyle burnu kurulup geri savrulan adam sandalyeden düşer. Kartal geçip yerine oturarak;
Kartal: Artık aynı masada oturmuyoruz.
Burnundan şakır şakır kan akan İbrahim burnunu tutarak engel olmaya çalışır. Abisinin yere düştüğünü gören Birol hemen yanına gidip onu kaldırır. Birlikte tam mekandan çıkacaklarken İbrahim elini Kartal'a doğru sallayarak;
İbrahim: Bittin sen Kartal. Kaçacak delik ara !
Diye bağırarak aracına biner ve gider. Sefa durumun şokuyla Kartal'a sorar:
Sefa: Abi şimdi ne olacak ?
Kartal: Mustafa'yı çağır.
Sefa, gidip Mustafa ile geri döner.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vatan Uğruna
AcciónBu kitap tamamen EDHO'dan esinlenerek üretilmiş hatta ve hatta EDHO yan sanayi bir kitap denebilir. Yazım yanlışlarına gerçek anlamda ayar olan herkesin uzak durması gereken bu kitap bir mafya hikayesini konu almaktadır. Ticaretin ön planda olduğu m...