Korku Köyü

769 17 10
                                    

Koku nedir? Korku, korku filmi izlerken korkmak mıdır, yoksa gece uyurken bir şeyin geleceğini düşünmek midir? Korku gece midir, yoksa karanlık mıdır?

Korku bizim hayal gücümüzden başka bir şey değil bence. Korku, kendimizi korkutmaktır, kendi kafamızda yarattığımız bir filmden başka bir şey değildir.

Şu günlerde cinli köylerde geçen korkunç olaylardan oldukça fazla bahsediliyor ve bu durum insanları çok etkiliyor. Ben de biraz bu konudan bahsetmek istiyorum.

Ben anlatılan bu cin basmış köy hikâyelerine ya da cin basmış köylere inanmam. Bana göre boşaltılan çoğu köyün nedeni çok farklıdır, ama bu hikâyeler durmak bilmez. Bir köy boşaltıldığı an hemen bu tür hikâyeler uydurulur.

Yine kulağıma cin basmış bir köyün hikâyesi geldi, artık bu saçma şeylere dayanamaz oldum. Benim gibi böyle şeylere inanmayan bana çok yakın bir kuzenim var, olan biteni ona anlattım ve o köye sadece bunun aksini kanıtlamak için gitmemiz gerektiği düşünüp, bir hafta sonra yola çıkma kararını aldık.

Gideceğimiz güne kadar saçma sapan rüyalar gördüm. Bu rüyalar gideceğimiz köy hakkındaydı ve rüyaların hepsi aynıydı. Rüyamda küçük bir tepenin başında küçük bir ev vardı, o eve girmek istemiyordum. Ancak istemsiz bir şekilde o eve doğru gidiyordum. Tam içeri girdiğim anda son derece endişeli olduğumu hissediyordum, etrafa şöyle bir baktığımda evin içinde ölü hayvanlar ve içinde ne olduğu belli olmayan buğulu kavanozlar görüyordum. Sonra birden ev sallanmaya başlıyor, ardından kapı açılıyor bir şey bana doğru yaklaşıyordu. Ben ise donup kalıyordum. İşte tam burada uyanıyordum.

Gitmemize birkaç gün kala kapı çaldı, gelen liseden arkadaşımdı beni ziyaret etmeye gelmişti. Gideceğimiz yeri ve amacımızı anlattım, onu da bu maceralı yolculuğa çağırdım. Önce garip bir şekilde güldü ve sonra kabul etti. Kendisi en sevdiğim arkadaşımdı, eskiden birlikte cin videoları ve filmleri izleyip korkmak yerine dalga geçer, gülerdik.

Beklenen gün gelmişti, kuzenim arabasıyla gelmiş akşamı 3 kişi geçirmiştik, sabah gün doğmadan kalktık, ekipmanları hazırladık ve yola koyulduk, yolda gideceğimiz yer hakkında dalga geçiyor şakalar yapıyorduk.

Hiçbirimiz gideceğimiz yer hakkında endişeli veya korkulu değildik, çünkü hiç birimiz böyle şeylere inanmazdık. Yol dağa doğru çıkıyordu, ağaçların daralttığı yol yukarı doğru devam ediyordu ve sık olan ağaçlar ormanı görmeyi imkânsızlaştırıyordu. Saat sabahın sekiziydi köye daha yeni ulaşmıştık.

Bazı evler yanmıştı, diğerleri ya eskiydi ya da çökmüştü. Önce evde mı yoksa getirdiğimiz çadırda mı kalacağımız hakkında konuştuk. Hava çok soğuktu, bu yüzden evlerden en sağlamını bulup, orada kalmaya niyet ettik.

Köyün ormana bakan tarafında sağlam bir ev bulduk, kapı kapalı ve kitliydi. Kapı pek sağlama benzemiyordu, biraz zorlamanın ardından açıldı. İçerisi biraz tozluydu, eşyalar hepsi yerli yerinde sadece eskiydi, evi havalandırıp kalacağımız odayı azda olsa temizleyebildik.

Şömineyi yakıp başında oturduk ve sohbet etmeye başladık. Kısa bir süre sonra kapı çaldı hepimiz şaşkındık ve birbirimize bakıyorduk, ben açmaya gittim diğerleri ise arkamdaydı.

Kapıyı açtığımda karşımda bir kadın duruyordu ve bana, "köyümüze hoş geldiniz," dedi. Biz ise şaşkındık, kadına, burada kimsenin yaşamadığını duyduğumuzu söyledim.

Kadın, "fazla kişi yaşamıyor, sadece ben ve birkaç köylü," dedikten sonra, "benim gitmem gerek" deyip elindeki yiyeceği bize verdi ve köy yerine değil de, ormana doğru gitti.

Türkiye'de Yaşanmış Paranormal OlaylarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin