Tozlu raflardan çıkartılan hikâyedir. Işıkları kapatın, empati kurarak okuyun
Şüphesiz ki Büyü HARAMDIR!
Olayın geçtiği yer: Kırklareli
Zaman: 2007
Merhaba ben Kırklareli, D... Köyünün imamıyım. Bu mektubu size yazmamdaki amacım, büyünün ne kadar kötü olduğunu anlatmaktır. Olayı anlatayım da, ibret almak size kalmış.
Günlerden bir gün, öğle namazını kıldırıp eve geçmiştim, yemeğimi hazırlarken kapı çaldı. Genç bir kadın ''hocam ne olur yardım et'' diyerek ağlamaya başladı. İçeri aldım, ''olayın aslını anlat kızım'' dedim.Bana olayı anlattı, söylediğine göre kocasına ifrit musallat olmuş. Büyük ihtimalle büyü yoluyla olduğunu anladım. Sabah vakti gelirim deyip kızı evden yolladım.
Sabah namazını kıldırıp kızın evine gittim. Evde kocası yoktu, ''sen dışarı çık kızım'' dedim, büyü materyalleri bulma ümidiyle evi taramaya başladım.
Dolap, yatak, halı demeden her yere baktım. Muskayı televizyon masasının altında sıkışmış durumda buldum. Kızı yanıma çağırıp durumu anlattım ''hemen gidip çözelim'' dedim.
Benim eve geçtik, ben malzemeleri hazırlayıp Kuran-ı Kerim'i aldım, kıza saçından bir tel koparmasını istedim. Eline bıçak ile ufak bir çizik atıp, bir damla kanı bakır leğen içindeki suya damlattım. Ardında bir tel saçını da suyun içine bıraktım.
O an, suyun içinde cinlerin bize izlediğini gördüm, büyüyü bozmak için gece vaktini bekledim. Gece vakti olunca mezarlığa gidecektim. İfrit musallatından kurtulmak zordur. Kızı evine gönderip, gece mezarlığa gideceğimi, bir şey olursa haber edeceğimi söyledim.
Gece iki gibi, elimde kazma ve kürekle mezarlığa gittim. Muskayı yere koyup tılsımlı dualardan okumaya başladım, ama nafile İfrit inat ediyordu. O an etrafımı saran gölgeler gördüm. Hızlı bir şekilde dönüyordular etrafımda. Başım da dönmeye başladı, ama bozmam gerekiyordu büyüyü, son çare İfriti yakacaktım.
Yarım metrelik çukur açtım, dua okuyarak muskayı yakıp çukura attım, üzerine toprak atacağım esnada bir çığlık duyuyordum, ama kulak zarım patlayacak şekilde bir sesti, 2 dakika ya sürdü ya sürmedi ses kesildi.
Oh çektim, eve geçtim abdest alıp sabah namazına geçmek için, aynaya baktığımda gözaltlarım morarmıştı. Burnum kanıyordu, kötü bir şey olacağını hissedip kızın evine gittim.
Işıklar kapalıydı. Kapıyı çaldım, açan olmadı. Omuz atarak açtım kapıyı. İlk gördüğüm manzara karşısında nefesim kesildi. İçeride, hemen giriş kapısının arkasında kızın cesedi vardı, kanlar içerisinde yerde yatıyordu. Kocası evde yoktu.
O an arkamda bir el hissettim. Korktum, ama hemen kendimi toparlayıp Nasr suresini okudum, sonra benden uzaklaştı ifrit, apar topar eve gittim.
Jandarmayı arayıp haber verdim. Üç gün boyunca nezarette yattım, ama sonunda suçsuz olduğum anlaşıldı.
İfritlerin hedefi kocası değil, kızın kendisiydi. Fakat büyüyü kimler yaptı çözemedim. Aslında çözdüm, olaydan birkaç hafta sonra çözdüm, ama benimle sır olarak mezara gidecek bu bilgi. Siz çözemediğimi farz edin.
Kocasını katil, kızı da mevta yapmışlardı büyü belası.
Birkaç hafta sonra kızın kocası, köye yakın bir ormanda ölü bulunmuştu. Cesedinin büyük bir bölümü çürümüş vaziyetteydi.
Ben emeklilik dilekçemi verip köyümü terk ettim iki ay sonra, iki ay bile zor durabildim. Ölene kadar da köyüme dönmek istemiyorum...
Büyü haramdır unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiye'de Yaşanmış Paranormal Olaylar
KorkuTürkiye'de yaşanmış, paranolmal olaylar, gizemli öyküler ve korku hikayeleri