Aybike'den...
Sabah her zamanki monotonlukla kalktığımda yüzümü yıkadıktan ve dişlerimi fırçaladıktan sonra aynanın karşısına geçtim.Üniformamı giydikten ve çantamı topladıktan sonra sıkı sıkı topladığım at kuyruğunu açıp saçlarımı iki yandan tutturdum.
Odadan çıktığımda annem ile babam yine bir kavgaya tutuşmuşlardı.Artık eğlencelik kıvamı geçmiş ve rahatsızlık veriyordu.
Oğulcan,Asiye ve Ömer'in yanına bahçeye indiğimde hızlıca okula doğru ilerlemeye başladık.
Elimi ceketimin cebine attığımda cebimde bir şey olduğunu fark ettim.
.......(Flashback)
"Mantıdan önce çilekli şeker mükemmel oluyor bebeğim al sen de dene."
"Midesiz misin Berk?"deyip alayla güldükten sonra deneyip onunla dalga geçmek için elinden bir naneli şekeri aldım.Mantılar gelince ağzımdaki çilek aromasıyla bir kaşık aldığımda rezil olan taraf ben olmuştum çünkü bu lezzet keşfedilmeliydi.Yine de bunu Berk'e çaktırmamaya karar verdim...
.................
Cebimden çıkardığım buruşmuş naneli şeker paketini yavaşça döndürüp tebessüm ettim.Dün Tolga'nın kavga olayına kadar her şey iyiydi.
Aslına bakacak olursak güzel bir akşam değildi,eğlenceli veya sevgi dolu bir akşam da değildi.Sadece..huzur vericiydi.En azından benim için.
"Bu kız kafayı yedi iyice.Baksanıza boş şeker kağıdına bakıp gülüyor."diyen Oğulcan'ın sesiyle kendime gelip boş paketi cebime koydum.
Sınıfa girdiğimizde Berk'in oturduğu tarafa bakmadan yerime oturdum.Zaten birkaç dakika sonra hoca gelmişti.
"Arkadaşlar derse geçmeden önce bir duyuru yapacağım.Haftaya başka bir okula karşı yapılacak olan basketbol turnuvası bu hafta sonuna alındı.O yüzden Berk,Ömer,Doruk ve Oğulcan...Hepiniz bugünlük derslerden muhafsınız.Spor salonuna inip hocanızla beraber çalışma yapabilirsiniz."diyen hocanın sözlerinden sonra dördü beraber sınıftan çıktılar.
******
"Evet arkadaşlar dersimiz bitmiştir."
Son ders bitiş zili çaldığında derin bir nefes alıp çantamı toparladım.Asiye artık kafede çalışmaya başladığından ve ağabeyimler de okuldan sonra dışarıda takıldıkları için eve tek başıma dönüyordum artık.Hem zaten şimdi antremanda olmaları lazım.
Sınıfta en son ben kaldığımda Filiz hoca benim sırama geldi.
"Aybike,Berk'in defteri ben de kalmış bunu ona verirsin."deyip siyah bir defter bıraktı.
Ağzımı açıp bırakamayacağımı söyleyecekken çoktan dışarı çıkmıştı bile.
Dışarı çıkıp sahaya baktığımda antrenmanın bittiğini ve herkesin evlerine dağıldığını öğrendimde bezmiş yüz ifademle hala sahada olan bir çocuğa Berk'in evinin nerede olduğunu sordum.Cevabını aldıktan sonra okuldan çıkıp durağa doğru ilerledim.
Yarım saatlik bir yolculuktan sonra diğer arkadaşlarının aksine odun kafanın evi,iki tarafı yüzlerce ağaçla çevrili bir ormanlık yolda iki katlı ve oldukça huzur vericiydi.
Yavaşça ilerleyip bahçe kapısını açtım,kapıdaki zili çaldıktan sonra büyük bir gerginlikle beklemeye başladım.
"Merhaba güzel kızım.Kime bakmıştın?"dedi gözlüklü,kısa boylu ve oldukça tatlı duran yaşlı duran bir kadın kapıyı açtığında.