Bu bölüm tamamen bir geçmiş,flashback bölümüdür.Finalden önce böyle tatlı ve mutlu bir bölümü çok istemiştiniz:)
Bölüm Şarkısı:Kendimden Hallice-Düşünme Sev
6 sene önce,İstanbul.
Yazar'dan...
Bahar gelmiş,mayıs bütün tazeliğiyle günleri sıcacık ısıtırken dönem de bitmek üzereydi.Sonraki sene üniversite sınavı hazırlıkları yapacaklarından bu tatil bir nebze de olsa herkese moral olacaktı.Hepsinin içi bir yandan yaz tatili yaklaştıkça kıpır kıpır olurken bir yandan da buruktu.
Victoria çok yakında gidecekti.
Oysa sadece bir haftadır buradaydı ve Berk'in evinde yapılan kahvaltıdan,gidilen gece kulübünde edilen kavgadan başka hiçbir güzel şey olmamıştı.
"Sıkıntıdan şuraya doğru bayılmak istiyorum."
"Kucağıma doğru bayıl tatlım.."
"Of Berk.."deyip gülümsemişti genç kız sıcaktan nemlenen kıvırcık saçlarını geriye atarken.
Aybike'nin evlerinin arkasındaki parkta,Ali ve Aybike'nin çocukluğunun geçtiği salıncaklardan birinde Aybike birinde Berk oturuyor ve yakıcı güneşin altında kavruluyorlardı.
"Bir kola at da içimiz soğusun be portakallı lolipop!"diye seslendi tıpkı küçük bir çocuk gibi kaydırağın tepesine korkuluk edasıyla tünemiş Ali.
"Buradan Galata?"
"Efendim?"dedi Berk,Victoria'nın zayıf Türkçesini anlamaya çalışırken.
"Uzaklığı ne kadar?"dedi Vic oturduğu hamakta bir ileri bir geri gidip telefonunu kurcalarken.
"Yani,pek uzak sayılmaz."dedi Aybike.
"Çok güzel görünüyor.."dedi büyülenmişçesine telefonuna bakarken.
Bir süre yine aynı sessizliğe sıkıntıyla gömüldüklerinde konuşan Berk oldu.
"Bu akşam ne yapsak?"dedi sıkıntıyla salıncağın zincirini kendi etrafında döndürürken.
"Maç var akşam,ben evdeyim."
"Kızı da vahiy yoluyla ayarlayacaksın zaten."dedi Aybike sinirle ağzının içinde.
"Bir şey mi dediniz küçük hanım?"
"Demedim ağabeyciğim."dedi yalandan gülümserken.
"Bari sen bir şey bul Berk."dedi oflayarak.
Berk bir süre düşündü ve dakikalar sonra dünyanın sekizinci harikasını bulmuşçasına konuştu.
"Evde film izlemeye gidelim,mısır da patlatırız."
"Gerçekten mi?!"dedi Aybike gözleri sinirli bir hayretle açılmışken.
"Fransa'da mısır ile film yoktu zaten,kız için bayağı değişiklik olacak."dedi Ali dalga geçerek.
"En azından derbi izletmeye götürmüyorum!"dedi Ali'ye elinde tuttuğu bir avuç çekirdeği fırlatarak.
İkisinden de güzel bir fikir çıkmayacağını anlayan Aybike yavaşça kalkıp Victoria'nın uzandığı hamağa uzandı.Üzerlerindeki meşe ağacının gölgesi onu rahatlatmışken gözlerini kapattı ve Ali ile Berk hala yüksek sesleriyle birbirleriyle uğraşırken sakin ve sessiz bir şekilde konuştu.
"Sıkılmış olmalısın."
"Sayılmaz,eğlencelisiniz.."dedi Vic gülümseyerek.İkisi de güldü.Aybike ağacın yapraklarının arasından süzülen ipincecik ışığa doğru elini uzatıp gözlerini kıstı.
