does he know

1.7K 159 340
                                    

Harry'nin aklı annesinden öğrendiği şeylerden beri çok karışıktı. Etrafında o kadar vampir ve kurtadam vardı ki sadece bir kişiyi dönüştürebilme durumu canını sıkıyordu. Babası, Remus ve Sirius vardı. Arkadaşı Ron, Pansy ve Aiden vardı. Öte yandan da deli gibi aşık olduğu ancak vampir olduğu için hiçbir zaman düzgün bir gelecekleri olamayacak Draco vardı.

Draco hiçbir zaman vampir olmak istememişti, Harry bunu biliyordu. Ayrıca annesini ve babasını kurtlar öldürdüğü için sonradan onlar gibi bir doğaüstü yaratığa dönüştüğü için ailesinin ondan utandığını düşünüyordu. O da yıllar geçmesine rağmen hala kendisinden utanıyordu.

"Neyin var?" Draco omuzuna başını yaslamış Harry'e doğru sorunca Harry düşüncelerinden ayrılıp hafifçe başını kaldırdı. Yeşilleri endişeli grilerle buluştuğunda ise bir kez daha onu ne kadar sevdiğini fark etti.

"Aklıma bir şey takılıyor." diye itiraf ettiğinde de Draco yavaşça bedenini ona çevirip kollarını Harry'nin beline sardı. "Bana anlatabilirsin."

"Anlatamam, en azından şimdi değil." Harry mahçup bir ses tonuyla konuşunca da "Sorun değil." diyerek Harry'nin saçlarına dudaklarını bastırdı. "Ne zaman hazır hissedersen dinlerim."

"Teşekkür ederim." Harry ona gülümsedikten sonra "Bana insan olsaydın seninle evlenir miydim diye sormuştun hatırlıyor musun?" diye sorarak Draco'nun hemen başını sallayışına baktı. Draco onunla alakalı hiçbir şeyi unutmazdı.

"İnsan olmak ister miydin?" Harry'nin sorusuyla Draco biraz düşünmeye başladı. Bunun imkanı yoktu biliyordu bu yüzden istediği kadar düşünebiliyordu.

"Ancak insan olursam seninle evlenebiliyorum değil mi?"

"Evet." Harry üzgün bir ses tonuyla yanıtladığında Draco bir elini onun yüzüne çıkartıp okşadı. "O zaman isterdim."

"Senin için zor olmaz mıydı? Şu an vampir olmayı sevmiyor musun?" Harry şaşkınca sorunca da Draco "Seviyorum." dedi hiç düşünmeden. "Hızlı olmayı seviyorum, güçlü olmayı da seviyorum. Yine de seninle birlikte olabileceksem hepsinden hiç düşünmeden vazgeçerdim."

Harry onun dedikleriyle gülümsedi. Draco ile tekrardan beraber olduğundan beri onun da bazen güçleriyle ilgili problemleri oluyordu ama sorun etmiyordu, büyük şeyler değildi. Eğer böyle bir fırsatları olmasaydı o da annesi gibi her şeyinden Draco için vazgeçerdi.

"Sophia şehire gelmiş." Aiden birden içeri girince de Draco şaşkınca ona döndü. "Vampir Sophia'dan mı bahsetiyorsun?"

"Tabii ondan bahsetiyorum. Bir süprizi olacağını falan söyledi. O kadını hiç anlamıyorum, sevmediğim için de olabilir." Aiden omuz silkip karşılarındaki koltuğa geçince Draco "En fazla ne yapabilir ki?" dedi. "Birisiyle evlenip gider belki."

Sophia vampirler arasında sürekli evlenip boşanan kadın olarak tanınırdı. Yaklaşık 300 kişiyle evlenmiş hepsinin de ölüşüne şahit olmuştu.

"Siz herkesi tanıyorsunuz." Harry'nin söyledikleriyle Draco ona dönüp "Tüm vampirler birbirini tanır." diyerek gülümsedi.

Aiden "Tüm vampirler sevişmiştir de." diye ekleyince de ikisi de anlamsız bakışlarla ona döndü. Sonra Aiden "Ne var?" diyerek aynı bakışlarla onlara baktı. "Abimin bakire olmadığı gerçeğini benden öğrenmedin herhalde. Sen her gün vaftiz baban ve sevgilin birlikte olmadı diye mutlu olmalısın."

"Haha, çok komiksin." Harry kenardaki yastığı ona fırlatınca Aiden havada yakalayıp ona göz kırptı. "Biliyorum."

O sırada Pansy elinde birkaç davetiyeyle içeri girerek "Bize gelmiş." dedi. Bir tanesini Aiden'a, diğer iki tanesini de Draco ve Harry'e uzattı. Hepsi açıp okuduktan sonra da Pansy "Nefret ediyorum bu kadından." diye mırıldandı.

𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin