𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲

turning

"Emin misin istediğinden? Sen çok heveslisin diye bir şey dememiştim ama abim haklıymış gibi geliyor şu an." Aiden endişeyle konuştuğunda Harry gülümsedi. "Merak etme, eminim."

"Ben senin boynunu kıracağıma sen benimkini kırıp kaçabilirsin, bir daha hiçbir Malfoy'u görmek istemezsen de Ron sana yardım eder." Aiden çok mantıklı bir şey söylüyormuş gibi bir tonla konuştuğunda Harry gülmeye başladı. "Hiçbir Malfoy'dan kaçmak istemiyorum Aiden. Bunu gerçekten yapmanı istiyorum."

"Sana bunu yapacak olmak çok zor." Aiden itiraf ettiğinde Harry onun omzuna dokunup "İsteyerek yapmadığını biliyorum." dedi. "Hem ben de seni öldürmeye çalışmıştım, belki ödeşmiş oluruz."

"Ama öldürmedin." Aiden ona üzgünce baktığında Harry omuz silkti. "Eğer sonradan böyle iyi birisi olmasaydın öldürmüş olurdum." dediğinde de Aiden gözlerini kıstı. "Benim gibi çekici bir insanı öldüremezdin. Nasıl bir büyücüsün sen? Doğa bensiz ne olur biliyor musun? Yakışıklılığım olmazsa hepiniz ölürsünüz."

Harry ona güldüğünde de Aiden da gülümseyip cebinde duran şişeyi çıkarttı. "Draco'nun kanı." dediğinde Harry hafifçe başıyla onaylayıp şişeyi aldı.

"O iyi mi?" diye sorduğunda da Aiden şaşkınca ona bakıp "Birazdan öleceksin." dedi sanki Harry bunu anlamıyormuş gibi. "Ve sen hala onu mu düşünüyorsun?"

"İyi olduğunu bilerek ölmek daha güzel olur." Harry onu yanıtladıktan sonra şişedeki kanı yüzünü buruşturup içtiğinde Aiden iç çekti. "İyi olacak." dedi. "Sen geri döndüğünde çok daha iyi olacak."

"Aiden eğer geri dönemezsem-" Harry bir ihtimal diye düşünüp konuşurken Aiden araya girip "Sakın." dedi. "Sakın bunu düşünme, sana bir şey olmayacak. Ayrıca böyle bir şeyin ihtimali yok."

"Ama varsa da ona iyi bakacağına söz verir misin?" Harry içindeki sıkıntıyla konuştuğunda Aiden Harry'nin elinin üzerine kendi elini yerleştirip "Birazdan ölecek olan birine dürüst olmalıyım." dedi. "Eğer gerçekten ölürsen ve geri dönemezsen abimle tekrardan buluşman bir gününü bile almaz."

Harry endişeyle konuşacakken de Aiden "Öleceksen bunları düşünme!" diye kızdı ona. "Vampire dönüştüğünde abimin sana unutturduklarını da hatırlayacaksın. Sana senin bildiğinden daha uzun süredir aşık olduğunu biliyorum."

"Gerçekten mi?" Harry buna tatlı bir merakla sevindiğinde Aiden gülümsedi. "Gerçekten. Sonra da bana anlatacaksın ve ben onunla dalga geçerken sen de orada olacaksın. Tamam mı?"

"Tamam." Harry ona sarılıp kulağına doğru cevapladığında Aiden hiç istemeyerek onun geri çekilmesinden birkaç saniye sonra Harry'nin ölmesine sebep oldu. Sonra da bunun ağırlığıyla yutkunup aşağı indi. Yaptığı en kötü şey bu olmuştu.

Draco hemen "Yaptın mı?" diye sorunca da üzgün bir halde başını salladı. "Evet, birkaç saat içinde uyanır."

"Sen iyi misin?" Tatia Draco'nun kolunu okşayıp sorunca Draco yaslandığı duvara çöktü. "Değilim. Hepsi benim yüzümden değil mi?"

"Hayır değil." Aiden da onun karşısına oturduğunda Draco inanmıyormuş gibi ona baktı. Aiden da "Hep böyleydin." dedi. "Küçükken benim oyuncağım kaybolsa bile kendini suçlardın. Ama ben seni hiç suçlamazdım, hep gözümde hayran olduğum abimdin ve hala öylesin. Harry de seni hiçbir zaman suçlamayacak, hep onun gözünde aşık olduğu kişi olacaksın. Bunların hepsine değen kişi olacaksın."