now? now.

1.3K 105 136
                                    

"Yaptım! Yaptım çok güzel oldu!" Harry sevinçle konuştuktan sonra başını Draco'ya çevirince onun kendisine gülümsediğini fark etti. Harry de ona gülümseyince ise Draco onun boynuna bir öpücük bıraktı. "Evet çok güzel oldu. Şimdi sosunu dökmen lazım."

Draco'nun söyledikleriyle Harry hemen önüne dönüp hazırladığı hamurun üzerine sosunu yaydı. Sonra da kenardaki malzemelerden üzerine eklemeye başladı. Draco ona bakmayı bırakıp yapıyor olduğu pizzaya bakınca da "Benim sevdiğim gibi yapmışsın." diyerek Harry'nin gülümseyip hafifçe başını sallamasına baktı. "Evet, ilk dışarı çıktığımızda böyle bir şey yemiştin. Tabi şekli daha güzeldi."

Harry sonunu biraz üzgünce söyleyince Draco onu kendine çevirip dudaklarına uzun bir öpücük kondurdu. Ayrıldıklarında Harry'nin üzüntüsü geçmişti, parıldayan gözlerle ona bakıyordu. "Bu piştiğinde benim yediğim en güzel pizza olacak."

Harry elleri kirli olduğu için ellerini değdirmeden hafifçe ona sarıldıktan sonra "O zaman hemen fırına koyalım." deyince Draco onun hevesine gülümseyip "Onu ben yaparım." dedi. "Sen dinlen biraz."

"Tamam!" Harry hemen ellerini yıkamak için oradan ayrılınca da Draco onun arkasından gülümsedikten sonra pizzayı fırına yerleştirdi. Draco bu eve çıktıklarından beri Harry'e yemek yapmayı öğretmeye çalışıyordu.

Draco çok uzun yaşadığı için neredeyse okullardaki tüm bölümleri okumuştu ve hepsinden mezun olmuştu. Aşçılık da bunlardan birisi olduğu için çok güzel yemek yapardı. Harry'e de bu yüzden güzelce öğretebiliyordu. Bazen öpüştükleri için Harry'nin dikkati dağılsa da sonunda güzel bir yemek oluyordu.

Harry aşağı kata geldiğinde ise birlikte salonlarına geçtiler. Harry Draco'nun dizlerine uzanıp "Teşekkür ederim." deyince de Draco onun karışık saçlarında parmaklarını gezdiriyorken "Asıl ben teşekkür etmeliyim." dedi. "Çok tatlısın."

"Hep böyle söylüyorsun." Harry ona doğru konuşurken yanakları hafifçe pembeleşince Draco onun saçlarındaki elini yanağına indirip okşadı. "Çünkü hep çok tatlısın."

Harry ona cevap vermek yerine boştaki elini tutunca Draco gülümseyerek onu izlemeye devam etti. Harry de uyumlu ten renklerine ve puzzle parçasıymış gibi birleşen ve birbirlerini tamamlayan ellerine bakarken iç çekti. "Her şey böyle güzel gidince korkuyorum."

Harry itiraf ettiğinde de Draco "Ben de." diyerek onun endişeli yeşil gözlerine baktı. "Ama artık bir şey olmayacağına eminim. Şu an mutluyuz, birlikteyiz ve kendi evimizdeyiz. Önceden de hep hayalini kurduğumuz gibiyiz."

"Evet öyleyiz." Harry ona gülümsedikten sonra "Sen ilk okula geldiğin günü hatırlıyor musun?" diye sorunca Draco hafifçe başını salladı. "Evet hatırlıyorum, senin sınıfında olmak için müdürünüzü telkin etmiştim."

Harry onun dediklerine güldükten sonra "O gün seni çok beğenmiştim." diye itiraf edince Draco gülümseyerek ona baktı. "Öyle mi?" diye sorunca ise Harry hafifçe başını salladı. "Evet ama o senin önünde oturup sürekli seninle konuşmaya çalışan kız ile çıkacağını sanmıştım o yüzden seninle hiç konuşmadım."

"Sonra ben senin güzellik yarışmasında o kızı geçeceğini söyledim." Draco konuşunca da Harry gülerek "Evet!" dedi. "Sonra da beni randevuya çıkarttın."

"Evet yoksa o aptal çocuk çıkartacaktı." Draco adını bile söylemese de Harry onun Cedric hakkında konuştuğunu anlayıp gülmek istese de kendini durdurdu. Sonra fırının sesiyle hemen yerinden kalkıp "Oldu!" diyerek mutfağa doğru ilerledi.

Draco onun mutfakta güldüğünü duyunca ise "Hiç duyulmuyor!" diyerek onun daha da gülmesine sebep oldu.

Harry pizzayı getirdiğinde yedikten ve on üzerinden on olarak puanladıktan sonra bir film açıp izlemeye başladılar. Aslında romantik bir film hiç değildi hatta gerilim sayılırdı ama Harry çifti çok beğenmişti.

𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin