what's happening to me

1.5K 140 152
                                    

"Sen şaka mı yapıyorsun? Ben restorandaki insanları telkin ederek bedavaya istediğimi yiyebiliyorum! Asla bir insan olmak istemem."

Ron abartıyla konuştuğunda Hermione göz devirse de Harry gülerek "Tamam." dedi. "Seni insan yapmayacağım, sakin ol."

"Sen neden bu kutuyu açamıyorsun?" Hermione merakla sorunca Harry dünden beri geçmeyen baş ağrısıyla birkaç saniye yüzünü buruşturdu. Daha sonra da arkadaşına "Bilmiyorum." dedi. "Denediğimden beri kötü hissediyorum. Özellikle dünden beri başımda bir ağrı var ve asla geçmiyor."

"Ah canım, neden zorladın o zaman?" Hermione arkadaşının yanına gelip destek olurcasına sarılınca Harry de gülümseyip ona sarıldı. "Seni de çağırıp buna dahil olmanı istemedim."

"Saçmalama. Ne olursa olsun her zaman senin yanında olacağımı biliyorsun. Bundan sonra sakın öyle bir şey yapma." Hermione ondan biraz ayrılıp arkadaşını azarlayınca Harry başını sallayıp onayladı onu. Sanki konuşmaya hali yok gibiydi.

Ron arkadan dudaklarını oynatarak "Şu sıralar çok gergin." deyip yüzünü buruşturdu. Harry ona gülmemek için zor durunca ise Hermione Ron'a dönecekti ki Harry "Ben kutuyu getireyim!" diyerek onun dikkatini dağıttı.

Hermione eline alır almaz içini kötü bir his kaplayınca hemen masanın üzerine bıraktı. "Bunu iki kişi asla açamayız Harry, nasıl korunduğunun farkında değil misin?"

"Farkındayım." Harry gergince konuştuğunda Hermione "Buna sürekli dokunmadın değil mi?" diye sordu korkuyla, kutudaki enerji hiç hoşuna gitmemişti. Harry de onun korkusunu anlamsız bularak "Biraz dokundum." diye mırıldandı.

Dün kaç saat uyumuş olsa da hiç uyumamış gibi yorgun hissediyordu. Bu yüzden şimdi çalan zil bile onun başını ağrıtmıştı.

Kapıyı elini kaldırıp açtığında da Draco hemen içeri girip "Bu akşam hiçbiriniz dışarı çıkmayın." deyince endişeyle başını kaldırıp ona baktı. "Neden?"

"On tane ceset bulunmuş ve kimin yaptığını da bilmiyorlar. Vampir veya kurt ısırığı yok, biz bir büyücü yapmış olabilir diye düşünüyoruz."

"Hiçbir büyücü bunu yapmaz ki." Hermione kanı donmuş gibi konuştuğunda Harry "Evet." diyerek onayladı arkadaşını. "Bizim türümüz hiçbir insanı öldürmezdi."

Konuştuktan sonra elini başına götürünce de Draco hemen endişeyle onun yanına gelip "Hasta mısın?" diye sordu. Harry hafifçe başını olumsuz anlamda sallasa da inanmadı. "Seni yatağına götüreyim, biraz uyu tamam mı?"

"Ama-" diye itiraz edemeden de Draco onu kucağına alınca kabullenmişlikle başını onun omzuna yasladı. Onun kokusuyla mayışmıştı zaten, uyumak güzel olurdu.

Hermione de onlara gülümseyip Ron'u alarak evden çıktı. Bir büyücüyse onun da araştırıp kim olduğunu bulması gerekirdi. Çoğunlukla büyücüler iyi taraftaydı ancak kötü tarafta olanların da yapamayacağı hiçbir şey yoktu.

"Sen de burada kalsan olmaz mı?" Harry yatağına yatırıldığında Draco üzerini örterken tatlı bir merakla ona bakınca Draco gülümseyip "Olur." dedi. Şu an Harry küçük bir çocuk kadar masum duruyordu ve bu da Draco'nun kalbinin hızlanmasına sebep oluyordu.

"Dün uyumadın mı?" Draco yanına uzandığı gibi kendisine sokulan Harry'e sorunca Harry başını onun göğüsünden kaldırmadan "Uyudum." dedi. "Ama hiç uyumamış gibi hissediyorum."

𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin