"Yani Aiden doğru söylemiş. Tatia eski sevgilim." Draco herkes gittikten sonra Harry'e durumu açıklamaya çalışıyordu. Harry de onu dinliyordu.
"Astoria gibi olmadığını da söyledi." diye eklediğinde de Draco "Kardeşimin bu kadar dürüst olduğunu bilmiyordum." diye mırıldandı. "O konuda da doğru söylemiş."
"Astoria gibi olmaması onun gibi manyağın teki olmadığı anlamına mı geliyor yoksa onu sevdiğin anlamına mı?"
Harry ciddi bir şekilde sorduğunda Draco "Şu an gözüme çok çekici geliyorsun." diye itiraf etti. Harry'nin bakışlarıyla da "İkisi de." diye soruyu yanıtladı. "Tatia ile kendi isteğimle çıktım. Ayrıca gerçekten manyağın teki değil."
Harry hafifçe başını sallayınca da Harry'e biraz daha yaklaşıp başını koltuğa yasladı. "Ama şu an bir önemi yok. Hatta sana altı sene önce bir arkadaşımın düğünü olduğunu ve oraya gitmem gerektiğini söylemiştim hatırlıyor musun?"
"Evet hatırlıyorum." Harry hemen cevap verince de Draco "O Tatia'nın düğünüydü." diye açıkladı. "Richard diye bir adamla evlendi ve şu an çok mutlular. Ben de seninle yaşıyorum ve eminim ondan bile daha mutluyum."
"Ben de çok mutluyum." Harry onun elinin üzerine elini yerleştirdikten sonra "Sadece Aiden ondan çok güzel bahsetti." dedi. "Ve dürüst olmamı istersen ben de istemsizce kendimle kıyasladım."
"O zaman moralinin bozuk olmaması gerekiyor." Draco'nun dedikleriyle Harry gülümseyince Draco onu kucağına çekti. Harry kollarını boynuna sarınca da onun gözlerinin içine baktı. "Sen gördüğüm en güzel kişisin. Ayrıca aşık olduğum tek kişisin. Evet Tatia ile çıktım ve ondan hoşlandım ama bu 200 yıl önceydi. Yine de ona böyle şeyler hissetmediğime emin olabilirsin. Eğer bunu anlayabileceğin bir büyü varsa onu da yapabilirsin."
Harry onun son dediği şeye güldükten sonra "Yok." dedi. "Ama sorun değil, sana güveniyorum. Eğer buraya gelmesi gerekiyorsa gelebilir."
"O zaman onunla konuşmam gerekiyor." Draco Harry'den onay almak ister gibi ona bakınca Harry "Tamam." dedi. Daha sonra Draco cebinden telefonunu çıkartınca da şaşırarak ona baktı. "Telefondan mı konuşacaksın?"
"Şu an seni bırakmak istemiyorum." Draco kısa bir açıklamadan sonra Tatia'yı aradığında telefonu hemen açıldı.
"Draco, nasılsın?" sesiyle de Harry şimdiden kadının ne kadar neşeli biri olduğunu fark etti. "İyiyim, sen nasılsın?" Draco sorduğu gibi kadından "Harikayım!" cevabı gelince de Harry tamamen emin oldu.
"Beni arayacağını biliyordum, sorun ne?" sorusuyla Draco bu büyücü işlerine daha fazla takılmamaya çalışarak "Yardımına ihtiyacımız var. Bir kutu var ve Harry açmaya çalışsa da biraz zorlanıyor, sen de yardım edersen açabilirsiniz diye düşündük." diye kısaca açıkladı.
"Harry sevgilin olan Harry mi?" kadın heyecanla sorunca Draco gülümseyip "Evet." dedi. Sonra da telefonun diğer ucundan "Senin için ne kadar mutluyum anlatamam." sesiyle Harry'nin içindeki tüm şüpheler kayboldu.
"Bu geleceksin demek oluyor sanırım?" Draco'nun söyledikleriyle de kadın hemen "Tabii!" dedi. "Yarın orada olurum."
"Harikasın, çok teşekkür ederim." Draco rahat bir nefes verip konuştuğunda Tatia ile görüşürüz dileklerini iletip telefonu kapattılar. Harry de "Bunu beklemiyordum." diye itiraf etti.
"Hala arkadaşız. Gördüğün gibi daha fazlası yok." Draco açıkladıktan sonra Harry derin bir nefes verip "Kutu konusunda daha fazlası var ama." dedi. "Artık seninle konuşmam lazım."
"Dinliyorum." Draco biraz şaşırmış gibi konuştuğunda Harry dudaklarını ıslattı. "Ben bunu ailemi görmeye gittiğimiz günden beri biliyorum ama aklım o kadar karışıktı ki sana hiçbir şey söyleyemedim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲
Fanfiction"Sen bir şey yapamazsın Harry, vampirlere yardım edemezsin. Özellikle de Draco'ya." ༄ Başka evrende geçen bir kurgudur. Büyücülere, vampirlere, kurt adamlara/kadınlara, melezlere ve cadılara yer verilmektedir.