i was not alone

1.4K 147 199
                                    

Draco, Hermione, Ron ve Aiden kapıdan içeri girdiğinde Harry hepsine boş bir bakış atıp "Hoş geldiniz." dedi. "Ben de sizi bekliyordum."

"Bizi mi bekliyordun?" Draco'nun sorusuyla Harry sanki saçma bir şey sormuş gibi bakarak hafifçe başını salladı. Sonra da koltuğa geçti, o kadar rahattı ki Aiden bile endişelenmeye başlamıştı.

Hepsi ayakta kalıp oturmayınca da Harry onlara bakıp "Sizi zorla mı oturtmamı bekliyorsunuz?" diye sordu. "Oturun, kutunun nerede olduğunu konuşalım."

"Sana söyleyeceğimizi mi sanıyorsun?" Hermione arkadaşına üzülür gibi bir ses tonuyla konuşunca Harry göz devirdi. "Evet, yoksa hepinizi öldürürüm."

"O insanları da öldüren sendin değil mi?" Draco'nun sesiyle Harry keyifli bir şekilde gülümseyip "Evet." dedi. "Şimdi de benim istediğim cevapları vermezseniz aynılarını size yapacağım."

"Sen kimsin?" Aiden onu konuşmasından çıkartmaya çalışırken Harry elini aşağı doğru indirip Ron'un yere çökmesini sağladı. "Harry'im ve sıkılmaya başlıyorum, oturun."

Draco Ron'a baktıktan sonra oturunca "Bu yüzden seninle çıkıyorum sanırım. Sözümü dinliyorsun." cümlesiyle gözlerini Harry'e çevirdi. Onu böyle gördüğüne inanamıyordu.

"Sadece kutuyu istiyorsan sana veririm. Harry'i rahat bırak yeter." Draco'nun konuşmasıyla buz gibi yeşil gözler onu süzdü. Daha sonra "Sadece onu istemiyorum." dedi. "Senin benden uzak durmanı istiyorum."

"Bunları söyleyen o değil." Aiden abisine fısıldadığında Draco da kim olduğunu bilmediği kişiye bakıp "Hayır." dedi. "Ben Harry'den uzak durmayacağım. Hangi ruhsun bilmiyorum ama sana acıyorum. Sizi kimse sevmeden öldüğünüz için mi böylesiniz? Benim onu sevmeme katlanamıyorsunuz."

"Sen mi onu seviyorsun?" Harry kahkaha attığında Draco sinirlense de belli etmedi. Zaten sonra bunun devamı da geldi.

"Nasıl Harry'nin bedenine girdim biliyor musun? Siz kavga ettiğinizde Harry üzgündü, çaresizdi. Bundan faydalanabildim, eğer onu üzmeseydin Harry bu kadar güçlüyken onu asla elde edemezdim. Ne kadar aptalsın, her şey senin yüzünden ve farkında bile değilsin. Ailenin senden utanıyor olmasını ve seni neden kimsenin sevmediğini şimdi daha iyi anlayabiliyorum."

"Her şey senin yüzünden ve farkında bile değilsin." Bu cümle Draco'nun aklında yankılanırken Aiden da sinirle "Kes sesini." diye çıkıştı. "Yoksa kafanı bedeninden ayırmam saniyemi almaz."

"Ben senin de Harry'den hoşlanacağını sanmıştım, abinin sevgililerine olan takıntın geçti mi?" Harry imayla konuştuğunda Aiden daha da sinirlenince Draco ona kısık bir sesle "Hala Harry'nin bedeni." diye fısıldadı. Bilerek bunu yapmış gibi değildi, az önceki şeylerin etkisinde kaldığı belliydi.

"Neden bu kutuyu bu kadar istiyorsun?" Hermione konuştuğunda da Harry ona baktı. "Çünkü senin arkadaşın onu yanlış bir amaç için kullanacak, yok edilmesi lazım. Vampirlerin şu an yaşıyor olması bile iğrenç, ölü olan ölü kalmalıdır. Ve bunu sen de bilmeliydin, cadıların yüz karasısın."

Draco onun söyledikleriyle göz devirip "Sen neden ölüyken canlı birinin bedenine girdin o zaman?" diye sordu. "Ruhken bir işe yaramadığınız, iyice değersiz olduğunuz için değil mi?"

"Sen Harry'nin bedenindeysen Harry öbür dünyada olmalı." Hermione endişeyle konuştuğunda Harry'nin sinirle Draco'ya bakışı geçti, yüzünde tekrardan keyifli bir gülümseme oluştu. "Evet, orada."

"Orada ona zarar verirler!" Hermione ayağa kalktığında Draco da ona döndü. "Bunu yapabilirler mi?"

"Evet yapabilirler. Özellikle Harry aptal bir vampir için verdiği sözü tutmayarak ve ona sürekli yardım ederek ruhları kızdırdıysa her şeyi yapabilirler. Ben orada olsaydım en kötülerini yapardım."

𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin