i always loved you

1.3K 112 151
                                    

"Tamam masaları ve geri kalanları ben büyüyle yerleştiririm." Tatia Aiden'a doğru konuştuğunda Aiden ona gülümsedi. "Harikasın! Şimdi de ışıkları yapmamız gerekecek." dediğinde de Tatia gülmeye başladı. "Sen neden bu kadar heyecanlısın? Sakin ol biraz."

"Abim evleniyor nasıl sakin olacağım? Her şeyin çok güzel olması lazım ama gecenin bir yarısı evlenmek istediklerine karar vermişler. Benim bir papazın evini bulup onu telkin etmem bile on beş dakikamı aldı ve o uyuyor! Aptal sana uyuma demiştim!"

Aiden adama bağırıp oraya ilerleyince Hermione de Tatia Aiden'a gülerek yeri ayarlıyorken ışıkları düzeltti.

Harry ve Draco onlara evleneceklerini söyleyince onlar zaten çok heyecanlı oldukları için arkadaşları şoku atlatır atlatmaz bir şeyler ayarlayabileceklerini söylemişlerdi. Draco nerede evlenebileceklerini bulmuştu ve düşündüğü yer şu an çok daha güzeldi.

Ormanın iç kısmında kalan bir yerdi, çimlerle dolu bir alandı, çeşit çeşit bir sürü çiçekler vardı, ağaçların hepsinin üzeri de beyaz veya mor çiçeklerle dolmuştu. Çimlerin ayrıldığı taşlık bir kısım vardı oradan da biraz ileriden görebildikleri şelaleden akan sular geçiyordu.

Şimdi orası ışıklarla aydınlanmıştı, Hermione ve Tatia bir sürü mum yakıp onları havada durması için büyülemişlerdi, ağaçların üzerinde de led ışıklardan vardı. Bulabildikleri masa ve sandalyeleri de güzelce dizmiş üzerlerine çiçeklerden yerleştirmişlerdi. Draco ve Harry şelaleye bakan kısımda evleneceklerdi, oraya küçük ve beyaz bir basamak koymuşlardı. Draco ve Harry için de biraz ileride içine girince kocaman bir oda olan ayrı iki tane çadır vardı, onlar orada hazırlanıyordu.

"Ne durumdasın?" Hermione gülümseyerek içeri girince Harry kravatını büyüyle bağlarken "Çok heyecanlıyım!" dedi. "Ne yapacağım, nerede olduğumuzu bile unuttum."

Hermione ona güldükten sonra arkadaşına arkasından sarılıp "Evleneceğine inanamıyorum." dedi. Harry de aynadan ona gülümsedi. "Ben de inanamıyorum."

"Çok mutlu olacağına eminim ama." Hermione duygulandığı için gözleri dolunca Harry arkasını dönüp sıkıca arkadaşına sarıldı. "Böyle yaparsan ben de ağlarım."

"Ağlamalısın! Gecenin bir yarısı evlenmek istemişsin!"

Harry gelen sesle arkadaşından ayrılınca içeri giren ailesine baktı. Az önce huysuzlanan Sirius ise onu takımla görünce duraksadı, bu sefer duygulanmış gibi duruyordu.

Lily hemen oğluna sarılınca ise Harry de gülümseyip annesine sarıldı. "Ne kadar sevindim anlatamam!" diyerek dolu gözlerle kendisine bakan annesine de kocaman gülümsedi. "Gelebilmenize çok sevindim anne."

"Oğlumuzun düğününü kaçıracak halimiz yoktu ya." James de Harry'e sarılınca Harry gülümseyip babasına sarıldı, sonra da Remus ve Sirius ile sarıldılar.

Onlar muhabbet ederken de Draco diğer çadırdaydı, yanında Pansy vardı ve Draco'dan daha heyecanlı olduğu için arkadaşına hiçbir yardımı dokunmuyordu. "Ben sizin evleneceğinizi başından beri biliyordum!" deyince Draco ona gülümsedi.

Aiden içeri girdiğinde ise Pansy "Sizi yalnız bırakayım." dedi. Sonra da çıkmadan iki Malfoy'a dönerek "Ama konuşma yapmama izin vereceğine söz ver!" deyince de ikisi de ona gülümsedi. Draco "Söz." deyince ise Pansy koyu yeşil elbisesini düzeltip hemen heyecanla oradan çıktı.

"Sonunda her şey hayal ettiğin gibi olacak demek." Aiden abisine gülümseyince Draco ona sarıldı. "Eğer sen geri dönmemiş olsaydın her şey hayal ettiğim gibi olmayacaktı." dediğinde de Aiden biraz daha gülümsedi. "Doğru, düğün gününde saçlarının ne kadar kötü durduğunu bir tek ben söyleyecektim."

𝐑𝐞𝐝𝐡𝐨𝐮𝐭 𝐓𝐨𝐰𝐧 | 𝐃𝐫𝐚𝐫𝐫𝐲Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin