Buz

2.2K 110 14
                                    

Gözlerimi açtığımda omzumda bir ağrı vardı ağrılara alışıktım, alıştırılmıştım yüzümü buruşturdum ve gözlerimi araladım koyu renklerin hakim olduğu bir odadaydım omzum sarılmıştı ağzım kurumuştu en son olanları düşündüm Merih'in odasında mıydım?

Bu onun yatağı mıydı? Nefretim içimden belirtmişti bir anda yaşadığını bana yaşatmıştı ondan artık daha fazla nefret ediyordum sevdiği insanın çektiği acıyı bir başkasına nasıl çektirirdi..

Hem de masum bir insana?

Aklım almıyordu tek istediğim buradan gitmek ve gerçekleri öğrenmekti ayağa kalktım ve odadan dışarıya çıktım Mekandı burası tekrar beni buraya getirmesine şaşırmıştım merdivenlerden bakınca aşağıda oturanın sadece Aslan olduğunu gördüm grubun en sessizi oydu ona alemde hayalet derlerdi vardı ama yok gibiydi çünkü..

Merdivenleri indim ve yanına oturdum.
Beni gördü ama sustu..
Uzun boylu iri biriydi en fazla 26 yaşında olmalıydı saçları diğerlerine göre daha uzundu koyu kahve gözleri vardı o hep susuyordu ama sanki gözleri çok şey anlatıyordu gözlerinde kimsenin anlamadığı bir dil varmış gibiydi..

"Herkes nerede?" dedim aslında sorduğum Merih'di omuz silkti bu sanırım bilmiyorum demekti..

"Peki ben gidebilir miyim?" dedim bu defa kafasını olumsuz anlamda salladı ona gülümsedim..

"Anladım" dedim gözü önce gülüşüme sonra gözlerime kaydı kafasını eyvallah der gibi salladı ve beklemeye başladım içime bir kasvet çökmüştü planın dışına çıkmak istemiyordum ama planda olmayan şeyler olmaya başlamıştı bu da beni geriyordu öncelikle gerçekler vardı ortada onları öğrenmem gerekiyordu sonra babam olacak o adam vardı onunla yüzleşme gerekiyordu bunu daha fazla erteleyemezdim bir de Ölüm  Meleği olan kimliğim vardı bir de vurulmuş bir omzum..

Beni düşüncelerinden sıyıran gürültüyle açılan demir kapı oldu mavi gözlerim kapıya döndü ilk göz göze geldiğim kişi zehir yeşili gözler oldu önce gözlerime sonra omzuma baktı.

Yağız hemen yanıma geldi ve omzuma bakmaya başladı "Sen doktor musun?" dedim bildiğim soruları sormak..

"Evet 3. Sınıf tıp okuyorum" dedi omzuma baktı bir şeyler söyledi kendi kendine "Kurşun sıyırmış bir pansuman yapacağım şimdi bir kaç güne bir şeyin kalmayacak" dedi.

Ona kafa salladım Merih hiçbir şey dememişti hala...

"Sen nasılsın?" dedim Merih'e bakarak.

Soruma şaşırmış gibi bakmıştı bu adamın nesi vardı Allah aşkına?

"Beni düşünme! Bana bir şey olmadı! Ama seni koruyamadım.." dedi sesi her zamanki gibi güçlü çıkmıştı ama mahçup duruyordu Merih Atay biraz daha zorlasa benden özür dileyecekti..

Bu beni ilk yaralayışın değil..! Demek istedim sen bana daha kötüsünü yaptın! Diye bağırmak istedim.. Kafamın içinde bunlar dönerken ben sustum susarak çığlık atıyordum ama kimse beni duymuyordu..

"Senin bir suçun yok ki" dedim ve ekledim "Artık gitmek istiyorum Merih beni evime bırakır mısın?" dedim

Poyraz bana bakıyor ama bir şey söylemiyordu..

"Gece ateşin çıkabilir burada kalsan daha iyi olur" dedi Yağız bana bakarak

"iyiyim gitmek istiyorum" dedim

"Burası daha güvenli Saye!" dedi Merih anlamıyorlar mıydı? "Merih" dedim sadece anlasın istedim beni sinirlerim bozuluyordu burada onlarla yalnız kalmak beni sinir ediyordu..

Ölüm MeleğiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin